Beni Kemal Tahir’le tanıştıran kitap. Akıcı bir dili var, sayfa sayısına bakıp korkan insanlar geri durmasın, mutlaka okusun. Kitapta yöreye ait şive bolca kullanılmış.
O dönemin Anadolu köylüsünün gerçeklerini ve de ihtiyaçlarını göz ardı edip, köy enstitülerine gerçeküstü bir misyon yükleyen yöneticilerin ellerinde kalan ve tabi ki amacına ulaşamayan köy enstitülerinden, Kastamonu-Çankırı-Çorum arasında yer alan bir enstitünün hazin hikayesini okurken, ülkemizde bulunan bir çok çekirdeğin günümüzde hala yaşaması için YEŞERMEMESİ gerçekliğinin değişmediğini de görebiliyoruz.
Mutlaka okuyun, mutlaka anlayarak ve düşünerek okuyun, idrak edin ve içinizde eğer bir çekirdek varsa, o çekirdeği canlı tutmak için yeşermemeyi seçmek yerine, imansızın birinin gelip köklerinizi sökeceğini bilseniz de, ezileceğinizi bilseniz de yeşermek için büyümek için var gücünüzle çabalayın. Aksi halde, Halim Akın gibi insanlığın gerçeklerini ikinci plana atabilen müdürlerin, Cinci gibi çirkeflikle işini yürütme peşine düşen, Deli Derviş gibi, işine gelince akıllı, işine gelince deli olan insanların çoğunlukta olduğu bir toplumda yaşamaya devam edeceğiz.