Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nursena Ekinci

248 syf.
10/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Ruh Diyeti Kitap Yorumu
Salih Uyan'ın kitaplarıyla üniversitedeki hocam sayesinde tanıştım. Ruh Diyeti ise yazardan okuduğum ikinci kitap. Yazarın dili oldukça anlaşılır ve sade. Mizaha kaçan kısımlar olduğu için eser oldukça keyifliydi. Kişisel gelişim kategorisinde okuduğum değerli kitaplardan biri oldu diyebilirim. •• Mutluluk ve haz farklı iki terimdir.
Ruh Diyeti
Ruh DiyetiSalih Uyan · Timaş Yayınları · 2020237 okunma
Reklam
55 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ahmet Rasim / Leyal-i Iztırâb Kitap Yorumu
Ahmet Rasim, 1865 yılında dünyaya gelmiş yazarımız. 157 yıl önce.. Ve hâlâ eserleri burada, bizlerle. Söz uçar yazı kalır derler ya, bu da öyle işte. Göçüp gittiğimiz zaman bizleri topluma hatırlatan geride bıraktığımız eserler olacaktır. Ahmet Rasim'in bu eserine 6 puan vermem tamamen benden kaynaklı bir durum. İster istemez yakın zaman eserleri ile dilini ve yöntemini karşılaştırmamın verdiği tecrübesizlik. Eminim ki çok daha iyi okurlar daha güzel puanlara layık görecektir eseri. Klasik eserlere giriş yapacak bir okurun bu kitapla başlamamasını tavsiye ederim. Dili güzel, fakat tanımlar, betimlemeler yaklaşık bir 20 sayfa sürüyor. Olay çok sonradan başlıyor ve başladığı gibi de hemen bitiyor. Pek tat alamadım. Keşke bir 20 sayfa uzunnncaaaa girişten ziyade, olay daha erken başlasaydı. Şöyle düşünün; 2 saatlik bir film izliyorsunuz ve 1.30 saat bir giriş yapılıyor, olaylar, kişiler henüz görünürde yok, yalnızca IZTIRÂB tanımları yapılıyor ve filmin kalan 30 dk gibi kısa bir süresinde ise aşırı akışkan, meraklandıran sahneler izliyorsunuz. Tam odaklandım ve beğendim derken film bitiyor..
Leyal-i Iztırab
Leyal-i IztırabAhmet Rasim · Kitapzamanı Yayınları · 2009175 okunma
78 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Franz Kafka | Babaya Mektup Kitap Yorumu
Kafka, 1919 yılında babasına yazdığı bu mektubu maalesef yollayamamıştır. Mektupta babası ile olan ilişkisini ve duygularını ayrıca Kafka'nın iç dünyasını görebilmeniz mümkündür. Bir nevi babası ile hesaplaşmak için yazdığı bu mektubunda hem karşı tarafı suçlayıcı hem de bunun aksini iddia eden fikirleri ile iç dünyasının karmaşıklığını, vicdani ve nefsani fikirlerinin beyanını güzel bir dille ifade etmiş. İçini dökmek ama dökerken de karşı tarafı üzmemek için verilen müthiş bir çaba.. Esere 7 puan verme sebebim ise biraz zor bulmamdan kaynaklı. Olaylar beni biraz yordu. Bazı yerlerde kafam karıştı. -Fikrimce- Yazar nefret ve sevgi adında iki ipin ucunu tutmuş bir o yana bir bu yana debelenip duruyordu. Ne hissettiğini ifade ederken sanki can çekişiyordu. İçinden geldiği gibi ne hissettiğini anlatmak isterken fazla bir empati ile karşı tarafın her fikrini düşünüp olayları kırmadan, incitmeden ifade edeyim derken kendini yedi bitirdi. Biz okurlar da "ne oluyoruzzz" moduna geçiş yaptık maalesef. Çünkü gerçekten de -ne oluyoruz sevgili Kafka-
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Mahmut Yesari / Sevda Vurgunu kitap yorumu
Kitap yorumuna geçmeden önce Mahmut Yesari hakkında bir bilgi vermek istiyorum. Asıl adı Mahmut Esat olan yazarımıza Yesari denilmesinin sebebi sağ tarafı felçli bir şekilde dünyaya gelmesi ve sol eliyle eserlerini yazıyor olmasından kaynaklıdır. Edebiyatımızda binlerce eser vermesine rağmen unutulan yazarlarımızdandır. Hatta eminim ki birçok okur Mahmut Yesari'yi tanımıyor dahi olabilir. 'Benim eserlerim tarih-i mukaddesteki peygamber isimlerine benzer. Adedini ancak Cenab-ı Allah bilir" diyen Mahmut Yesari, ardında binlerce eser bırakarak 16 Ağustos 1945'te hayata veda etti. Yazarın dilini ve anlatım tarzını beğendim. Eser genelde diyalog halinde ilerliyor yazar çok fazla araya girip okuru rahatsız etmiyor. Bu eser diğer klasiklere oranla çok daha fazla karakter içermektedir. Hatta bazı kısımlarda karakterleri karıştırmam ve unutmamdan dolayı birkaç kez başlara gidip kişilerin kimler olduğuna, kimlerle münasebetleri olduğuna tekrardan baktım. Kendi nacizane yorumum -sizler öyle hisseder misiniz bilmiyorum- fakat ben eseri okurken mahallede dedikodu yapan teyzeleri dinliyormuş gibi hissettim. Azra isimli karakterin arkadaşları tarafından Azo, Nerkis isimli karakterin arkadaşları tarafından Neri olarak anılması samimi bir üslup verdiği gibi birazda mahalle ağzını andırmadı değil. Hatta bazı kısımlarda kitabı okurken kullanılan dil sayesinde birçok kez güldüm. "Allah müstahakını versin, çıldırıyorsan haber ver" gibisinden cümlelerin kurulması anlatımı keyifli hale getirmişti. Esere aşırı derecede bayıldığımı söyleyemem fakat okurken çok eğlendim. Bu yüzden önerir miyim? Evet.
Sevda Vurgunu
Sevda VurgunuMahmut Yesari · Kapra Yayıncılık · 016 okunma
88 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
En kısa incelemem :)
Gerçekten üzülerek söylemem gerekir ki Kafka'nın bu eserini hiç beğenemedim. Öyküler öyle tuhaftı ki, Kafka'nın karamsar iç dünyasını görmemek mümkün değildi. Açıkçası ilk defa bir eseri sırf yarıda bırakmamak için kendimi zorlayarak okudum.
Bir Köy Hekimi
Bir Köy HekimiFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20183,668 okunma
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Cemile / Kitap Yorumu
Aytmatov'un kaleminden okuduğum ilk eser Cemile, yazardan okuduğum ilk eser, fakat son eser olmayacak. Cemile, aşk ve tabiatın çocuk dikkat ve masumiyetiyle sunulduğu şahâne bir duygu tablosudur. Kesinlikle diline alışamam ön yargısı ile uzunca yıllar okumayı ertelediğim bir yazardı Aytmatov. Fakat ne kadar da yanıldım öyle. Dili bir efsane. O kadar akıcı, o kadar muazzam ki! Bunca zamandır okumamanın acısını çıkarma vakti geldi sanırım. Belki eserin güzelliğini anlatmaya kalemim yetmeyecek ama Louis Aragon'un sözleri size yetecektir diye umuyorum: "İşte şimdi burada, Villon'un, Hugo'nun, Baudelaire'nin Paris'inde, kralların ve devrimlerin Paris'inde, ressamların yüzyıllık Paris'i olmakla övünen her taşı ya bir tarihi, ya bir efsaneyi hatırlatan şu Paris'te Werther, Bérénice, Antoine ve Kleopatra, Manon Lescaut, Education Sentimentale, Dominique, hepsi birdenbire gözümden düşüverdi. Çünkü ben Cemile'yi okudum. Roméo Juliette, Paolo ve Francesca, Hernani ve Dona Sol, artık bunların hiçbiri gözümde değil, çünkü ben ikinci dünya savaşının üçüncü yılı yazında, 1943 yılının o Ağustos gecesinde Kurkureu vadisinde bir yerde Zahire arabaları ile giden Danyar ve Cemile'ye, bunların hikâyesini anlatan küçük Seyit'e rastladım."
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,7bin okunma
127 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Süleyman Tevfik / Pakize Kitap Yorumu
•10/10 Bugüne kadar birçok klasik eser okudum. İçlerinde tabiki En'lerim diyeceğim kitaplar oldu. Ve Pakize de bunlara eklendi. Klasik okumaya ilk başladığım zamanlar önümde birçok seçenek vardı. Zamanla bu seçeneklerin sayısı azalmaya başladı. Bu evrede yapılabilecek en güzel şey ise unutulan, pek bilinmeyen klasik eserleri arayıp bulmaktı. Pakize de onlardan biri. Kitabı okurken adeta film izledim diyebilirim. Yazarın dili ve anlatım tarzı muazzam. Olaylara bakış açısı ve bunları yansıtış şeklini çok sevdim. Uzun zamandır derin soluklu bir klasik eser bulamazken bu kitap bana şifa gibi geldi. Sanırım çok fazla övgülere boğdum eseri. Fakat elimde olsa hepinize okuturum. Okuyunca benim kadar beğenir misiniz bilemem. Belki de kaos dolu klasiklere hasret kaldığım için bu denli beğenmişimdir.
Pakize
PakizeSüleyman Tevfik · Antik Kitap · 201151 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Öğretmenin Kişisel Gelişim Rehberi
Yazarın dili oldukça sade ve anlaşılır. Yine aynı şekilde yazar mizahi bir dil kullanarak birçok kez eğitim konusunda tarizlerde bulunmuş. Keyifli ve samimî bir eser demek yerinde olur. Okurken hiçbir şekilde sıkılmadım. Tüm öğretmen ve adaylarının kitaplığında bulunması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir eser. ■ “Eğer bir kişi öğretmenliğe
Öğretmenin Kişisel Gelişim Rehberi
Öğretmenin Kişisel Gelişim RehberiSalih Uyan · Timaş Yayınları · 2020234 okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
39 günde okudu
Nabizade Nazım - Zehra / Kitap Yorumu
Yazardan okuduğum ilk eserdi. Dili hiç yabancı gelmedi. Gayet akıcı bir şekilde ilerledi roman. Günümüz Türkçesine çevrilmiş halini okumanızı tavsiye ederim. Türk klasikleri içerisinde alışık olduğumuz bir tarza sahip. Olayların sonunun ne şekilde biteceğini tahmin edebiliyor insan. Fakat romanın en büyük artısı ibret verici yanının oluşu. ▪Romandaki "Suphi" karekteri bizlere nefse uyup ani kararlar almanın insanı nasıl felakete sürükleyeceğini gösteriyor. ▪Aynı şekilde "Zehra" karekteri ise bizlere intikam duygusunun aslında en boş çabalardan biri olduğunu, bu hissin hiçbir iyi getirisinin olmadığını gösteriyor. ▪Sırrıcemal ve Zehra'nın sahip olduğu "KISKANMA" duygusunda aşırıya gidilmenin ne türlü felaketlere sebep olacağını da görebiliyoruz. Romanı "nefis, kıskançlık ve intikam" kelimeleri ile özetlemek mümkün olacaktır diye düşünüyorum. ■ Puan konusunda biraz cimri davranıp 7/10 vereceğim. Çünkü bazı yerlerde Suphi karakteri yüzünden duvara kafa atmak içimden gelmedi değil. Bir karakter bu kadar mı nefsine köle olur..
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201911,4bin okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Altıncı Koğuş Kitap Yorumu
Çehov'dan okuduğum ilk kitaptı. Ve sanırım devamı da gelecek. Kısa bir tanıtım: Çehov, Rus oyun ve kısa öykü yazarıdır. Kısa öykü alanında tarihteki en büyük yazarlar arasında yer almaktadır. Doğum tarihi: 29 Ocak 1860, Taganrog, Rusya. Ölüm tarihi ve yeri: 15 Temmuz 1904, Badenweiler, Almanya. Anton Çehov, Altıncı Koğuş kitabında akıl hastanesindeki bir hasta ve de bir doktor arasındaki çekişmeleri anlatıyor. Oldukça kısa bir kitap fakat sindirerek okunması gereken bir derinliğe sahip. Kitapta küçük bir kasaba hastanesinin doktoru olan Andrey Yefimıç ve hastanenin altıncı koğuşunda kalan akıl hastaları anlatılıyor. Kitapta özellikle de hastalardan biri olan İvan Dmitriç'in fikirleri üzerinde duruluyor. Kitapta insan yaradılışı ve daha birçok konu hakkında derinleme mesajlar görebilirsiniz.  Bu kitapta edebiyet ve felsefenin uyumunu görmek mümkün. Beğendiğim bir kitap oldu. Fakat nedendir bilmiyorum bir eksiklik hissettim. Sanki biraz daha uzun olabilirdi. Bir şeyler eksik kaldı bende. / Tavsiye ediyorum
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Parodi Yayınları · 202070,4bin okunma
Reklam
100 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Genç Kız Kalbi Kitap Yorumu
7/10 Açıkçası biraz tuhaf hissediyorum... Kitabımız Pervin isimli genç kızımızın babasını bin türlü zorlukla iknaya mecbur edişi ve İzmirden, İstanbula geçişi ile başlıyor. Herkesin anlattığı, öve öve bitiremediği bu şehri kafasında o kadar büyütüyor ki.. Hüsrana uğramaması mümkün değil.. Burada ki insanlar, yaşamlar, düşünceler, Pervin gibi
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,2bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Zavallı Necdet / Kitap yorumu
10 / 10 Bugüne kadar okuduğum en güzel Türk Edebiyati Klasiklerindendi. Ve de ilk defa bir kitap beni ağlattı.. Necdet'in hissettiği tüm acılar beni kederlendirmeye oldukça yetti. Kitabı satın aldığım o güne bir teşekkür borçluyum sanırım. Bu muazzam eserle karşılaşmak beni oldukça mutlu etti. Yazarın dili bir efsane.. Ve de yazardan okuduğum ilk eserdi. Bu eseri neden bu kadar çok sevdiğimi, yazarın sözlerine bakınca daha iyi anlayabiliyorum. Zavallı Necdet romanı Saffet Nezihi'nin ilk zâde-i tab'ım, yani ilk evlâdım olarak adlandırdı eseridir. Ve bu eser yazarın en ünlü eseridir. Ki zaten romanın duygusallığından bahsetmeye lüzum dâhi yok. Edebiyat-ı Cedide akımının etkisinde kalan yazarımız zaten yazdığı duygusal romanlar ile tanınmıştır. Tıpkı bu romanı gibi. Kesinlikle ama kesinlikle hiç tereddüt etmeyerek sizlere bu güzel romanı tavsiye ediyorum. En beğendiğin, en etkilendiğin kitap hangisi? Sorusu ne vakit bana yöneltilse hep sükutu tercih ederdim. Çünkü okuduğum her kitabın benim için çok büyük önemi vardı. Ayırt edemezdim. Ayrım yapamazdım. Klasik eserler arasında ayrım yapmayı kendime yediremezdim. Ama sanırım "ZAVALLI NECDET" bir adım diğer klasiklerin önüne geçti
Zavallı Necdet
Zavallı NecdetSafvet Nezihi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,316 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
• 9/10 "Her hazan da birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlarda birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun. Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat..." | Hüseyin Rahmi'nin en güzel kitaplarından biri olduğunu hiç çekinmeden söyleyebilirim. Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Romanımız Halley adındaki Kuyruklu yıldızın Dünya'ya doğru gelmesi ve bunu öğrenen halkın telaşa kapılmasıyla başlıyor. Spoiler vermemek adına şimdilik susuyorum. Not: Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitlelerince sevilerek okunmuş Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın benzeri az bulunur şahsiyetlerindendir. Kitaplarında İstanbul yaşamının özel inanışları, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri gibi konular halkın özgün konuşma biçimleri korunarak, çok defa gülünç, bazen hüzünlü olarak işlenir. Romanımıza “mahalli renk” ilk kez onunla girer. Yazarlık yaşamına 1883’te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlar. 1896’da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri  tefrika edilirken üne kavuşur. Döneminin en çok okunan yazarı olur. Tüm kazancı yazarlıktan gelir. Bu sayede  Heybeliada’da şimdi müze olan köşkünü alır. 1908 Meşrutiyet’inden sonra Ahmet Rasim’le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. İlk soruşturmaya böylelikle uğrar. Gazetesi kapanır. İkinci kez Ben Deli miyim? romanıyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Çoğu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve eleştiri türünde altmışın üzerinde kitabı bulunmaktadır. 
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,5bin okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
Bird / Kuş
Açıkçası bu kitabı internet üzerinden alışveriş yaptığım bir sayfada indirimde gördüğüm için almıştım. Hiçbir beklentim yoktu kitaba dair. Çünkü bu kadar indirimde olmasından şüphe duymuştum. Demek ki kitap kaliteli değil, ondan bu kadar ucuz demiştim. Fakat iyiki de almışım. Çünkü tek kelimeyle bayıldım. Kitabın içeriğinden üstünkörü bahsetmek istiyorum. Kitabımızın kahramanı doğduğu gün abisini kaybetmiştir. Yani kendisinin doğum günü bir yandan da ailesi için kötü bir gündür. Ailesi kızlarının doğmuş olmasına mı sevinsin yoksa oğullarını o gün hayatını kaybetmiş olmasına mı üzülsün.. Burada asıl acıyı çeken kişilerden biri de kitaptaki kahramanımızın dedesidir. Çünkü dedesi kahramanımızın abisinin yani torununun ölümünden kendisini sorumlu tutmaktadır. Bu yüzden torununun ölümünden bu yana hiç konuşmamıştır. Kahramanımızın başından çok farklı olaylar geçiyor. Bunlardan bir kaçından bahsetmeyi çok isterdim fakat sizler için büyük bir spoiler olur. Çünkü kitabı okumadan ne olacağını anlarsınız söyleyeceğim şeylerden. Size söyleyebileceğim tek şey gerçekten kitabı aşırı beğendim ve okumanızı şiddetle tavsiye ettiğimdir.
Kuş
KuşCrystal Chan · Epsilon Yayınevi · 2017169 okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
Mecburiyet
İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil." | Mecburiyet, Stefan Zweig 8/10 "Artık her şey bitmişti, biliyordu. Bu trene binecek, üç dakika sonra, yani iki kilometre gittikten sonra köprüye varmış olacak, köprüyü de geçtikten sonra her şey bitmiş olacaktı." - Stefan'ın bu eseri "Korku" kitabından sonra en beğendiğim kitaplarından biri oldu diyebilirim. Çerezlik bir kitap. Bir günde rahatlıkla bitirebilirsiniz. Okurken "Mecburiyet" kelimesini tam manası ile idrak edeceksiniz, buna eminim. Ferdinanda gelen bir "mecburiyet" mektubu ile başlıyor öykü. Bu mektup mecburi bir görev çağrısı. Peki Ferdinand kendini, eşini, hayatını hiçe sayıp gelen bu çağrı ile göreve gidecek mi? Buna mecbur mu? Cevabını okuyunca öğreneceksiniz
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201962,3bin okunma
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.