Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Seray Sönmez
Seray Sönmez
@SerayyX
268 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Halil Cibran ile tanışma eserim olan Ermiş ,sayfa sayısına bakıldığında az ancak içeriğine bakıldığında okuyucuya çok şey katan bir eser.
İçerik hakkında konuşmak gerekirse El Mustafa adlı karakterimiz Orphalese kentinde 12 yıl boyunca sürgün hayatı yaşıyor. 12 yıl sonunda onu götürecek olan gemi geldiği zaman ise Orphalese halkı gitmeden ona sorular soruyor. 26 Konu başlığı altında kategori edilmiş sorular insanı sorgulamaya mahkum ediyor desem yeridir. Bol bol altını çizeceğiniz, aklınızın bir köşesine yazacağınız o kadar güzel nasihatler var ki içerisinde ne desem eksik kalır.
Hiçbir insan ırkçı doğmaz çünkü doğamızda yoktur ama maalesef ırkçılık zamanla yanlış insanların yanlış düşünceleri yüzünden öğrenilir.
Küçük Scout'un gözünden okuduğumuz bu eserde ırkçılıktan bahsediliyor. Siyahın beyaz ile zıtlığı, beyaz olanın siyah olana üstünlüğü ve her zaman beyazların haklı olduğu gibi meseleler tartışılıyor. Tartışılıyor diyorum çünkü Atticus,Jem ve Scout'a göre tek bir tür var o da insan türü. Onlar ailecek haklı olanı savunup, ayrımcılığı reddediyorlar.
Kitabın ilk bölümünde Scout ve Jem'in gündelik hayatlarını okuyoruz. Neye nasıl tepki verdiklerini ve düşüncelerini öğreniyoruz. Aslında ilk bölüm bize, ikinci bölümü daha iyi kavramamız ve çocuklara ailenin fikir ve düşüncenin nasıl yansıdığını anlamamız için güzel bir başlangıç oluyor.
İkinci bölüme geldiğimiz zaman ise, ırkçılığın ve bunu benimsemiş kesimin yarattığı kaosu, dışlamayı ve suçsuz bir insanı sırf ten renginden dolayı nasıl suçlu ilan ettiklerini okuyoruz.
Ve intikam. Siyahi birini savunan da siyahi kadar suçlu görülüyor ve sırf haklı olanın yanında olduğu için ona da karşı kötü düşünceler yayılıyor. Bir kız çocuğunun gözünden yazılmış olan bu eser hem zoraki dayatmaları hem de insan olmanın özünü aktarıyor okuyucuya.
Yaşamak ismini almış olan bu eser aslında tam tersini anlatıyor okuyucuya. Yaşayamamak. Evet her zorluğa göğüs germek yaşamın bir parçasıdır ama asla yaşam değildir.
Eserde baş kahraman binbir zorluktan geçiyor, yaşamak ne bilmeden gençliğini ve ailesini heba ediyor. Yıllar ona bir sürü şey gösteriyor ve yaşatıyor ki artık tam anlamıyla biliyor yaşamayı. Ancak bu seferde hayat izin vermiyor. Olumsuzluklar peşini, ölüm ise ailesini terk etmiyor.
Kitaplığınızın favorilerinden biri olacak olan bu eser herkesin hayatına hitap ediyor. Yaşamayı ve bazı değerlerin önemini okuyucuya sanki yaşatıyor. Kitabın son sayfasına geldiğiniz zaman anlıyorsunuz ki aslında hâlâ daha çoğu şeyin başındasınız.
Okur Takip Önerileri
İlk Livaneli kitabımı bitirmiş olmanın hazzını duyuyorum. Bu eser bana yazarı sevdirdi.
Gelelim esere. Eserde Podima da olan bir cinayet işlenmiş ilk olarak. Bu cinayet sayesinde de baş kahramanımız biri ile tanışıyor. Ve hikaye asıl orada başlıyor. Bizim mühendis kahramanımız bazı gariplikleri olan biri. Kendisine dokunamazsınız ve duygusal olarak hiçbir şeyden etkilenmez. Bu garip kişinin hayatı elbette ki gariptir. İçeriğin devamı için kitabı okumanızı öneririm çünkü artık ne dersem spoiler olur.
Yazar açık bir dille eseri ele almış ama sanmayın ki her şey yazıldığı gibi. Ters köşeler ve gerçek üstücülükler ile dolu bir eser. Kitabın sonunda hayrete düşürek kapağını kapatıyorsunuz. Etkisi bir süre sizi bırakmıyor. Bu arada yazar en sona koyduğu bulmaca ile size heyecanlı heyecanlı katilin ismini bulduruyor en çok heyecanlandıran kısmı oydu.
Kitabın içerisinde beş ayrı adet hikaye bulunuyor. Her hikayenin tek ortak yanı ise ölüm.
Yaşamlarımız gibi ölümlerimiz de farklıdır. Evet hepimiz doğar,yaşar ve ölürüz. Ama bu hayat denilen süreçte hiç birimizin anları aynı değildir. Yazarımız eserde bu düşünceden yola çıkarak ölümün her hayatta nasıl farklı olduğunu anlatmış. Ne de olsa kimileri bekler insanın son nefesini kimileri de yaşamasını ister her şeye inat.
Her hikayede farkediliyor ki yaşamın son anında bile insanlar bencil olabiliyor ve düşüncesiz davranabiliyor tabii o anlarda yanınızda biri varsa. Bizlere ölüm çeşitliliğini gösteren kitabın son sayfasına gelindiği zaman eminim ki herkesin içinde umarım bu şekilde ölmem geçiyordur.
