İnsanlar sevilen bir insanı mağdur etmede korkulan bir insana kıyasla daha az vicdanlı davranırlar. Çünkü sevgiyi ayakta tutan şey minnet bağıdır. Ve bu bağ, insanın rezilliği yüzünden, çıkarlara uygun düşen her fırsatta koparılır.
Ancak padişah, 1630 Haziran’ında yağmurlu bir günde babasının Beşiktaş’taki köşkünde şairin Sihâm-ı Kaza’sını okurken, yakınında bir yere yıldırım düşmesi üzerine elindeki şiir mecmuasını yırtar ve Nef’îyi azlettirerek bir daha hiciv yazmaması için kendisinden söz alır. Zamanın şairlerinden biri buna işaret ederek Nef’î’yi şöylece yerer:
Gökden nazire indi Sihâm-i Kazâsına
Nef’î diliyle uğradı Hakk’ın belâsına…
Egemenliğinin kadim ve kalıcı oluşu
sayesinde değişime yönelik hatırlananlar ve gerekçeler ortadan kaybolur çünkü "bir değişim daima bir başka değişime ortam
hazırlar."