Ayşegül Bilici

Havva nasıl hayatta kaldı
"...Murabıtlar başlarındaki örtü,üstlerindeki pardesü alınıp susuz bir koğuşa atılırlar. Fakat muhafızlık gömleği giymiş bu kadınlar serbest kaldıkları an sahratullah'ın eşiğine tekrar dayanılarak. Belşrli aralıklarla Aksa'dan uzaklaşma yasağı alırlar. Süreleri dolduğunda geri gelirler ama tekrar tutklanıp uzaklaştırılırlar. Bu böyle sürüp gider."
Sayfa 57 - Cezve KitabKitabı okudu
Reklam
Havva nasıl hayatta kaldı
"Filistinli kadınlar içine düştükleri karanlıkla çok ağır bir şekilde yüzleştiler.1948 Nakba'sında oğlu ve kocası gözlerinin önünde öldürülen kadın eline silah alıp kendi ihtilalini başlattı. 1982'de üç bin kişinin katledildiği Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında kurtulan anne oğluna "Davud gibi savur!" dedi. İşgalciler Mescid-i Aksa'ya baskın yaptığında mübarek beldeyi savunan ve kendilerine "murabıt" adını veren kadınlar, karanlıkta meşale oldular."
Sayfa 56 - Cezve KitabKitabı okudu
Kudüs'ün öğrettikleri
"... Peygamberimizi ve sadık dostunu bulan kişiye Müşrikler tarafından vaat edilen ödül, iki yakın dosttan alacağı bedelin çok üzerindeydi. Hicret rehberi bu devasa rakamı duyduğu halde yol arkadaşını satmamıştı. Bu soylu davranışın bu samimi duruşun tarihin tüm akışını değiştirdiğini biliyoruz. Müslüman olmayan hicret rehberi Uraykıt'ın neredeyse yüz misli bedele bozmadığı sadakatini hatırlıyoruz. Yüz devenin cazibesi son peygamberi elçi olarak kabul etmemiş bir nefsi kandıramamışken; o gayri Müslim rehber çok daha fazlası için yol arkadaşlarını harcamamışken; bizler soğuk bir içecek markasına, daha beyaz çamaşırlar için bir deterjan pahasına, daha kepeksiz saçlar için kimyasal içerikli bir şampuan şişesine her gün satıp duruyoruz kardeşlerimizi. Onlara vefalı olmak bize ne de zor geliyor."
Sayfa 49 - Cezve KitabKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kudüs'ün öğrettikleri
Başkalarını yaşatmak için ölenlerle yahut başkalarında yaşamak için şehit olanlarla dolup taşıyan bir memleketti Kudüs... Acının ve gözyaşının olduğu kadar umudum ve zaferin de diyarı. Ölümün ebedi gençlik olduğunu bize gösteren ve her şehidin bir kararlılık ve "burada kalacağız" haykırışı olduğu kutlu belde. Görür gibi iman edenlerin şehri. Şehadeti bir nişan gibi göğsünde taşıyan anaların, Allah için ölmeyi hamd sözcükleri ile karşılayan babaların şehriydi Kudüs... Hayatı şehadet ve zafer arasında salınan bir gergef olarak algılayanların; çekilen çileleri zaferin ve özgürlüğün alametlerinden sayanların vatanıydı.
Sayfa 48 - Cezve KitabKitabı okudu
"...Yaşamın ayartıcı deblemesine rağmen fanilin hissedildiği o anlar, göklerden indirilmiş bir mevhibedir. Ehlinden olanları şefkatle selamlayan şehri anlatacak kelime bulmakta zorlanırsınız. Sözcükler Kudüs'ü anlatırken daha munis, daha keskin, daha dilber, biraz da şiirsel olmak zorundadır. Muhakkak tarih, mutlaka vefa barındırmalıdır. Solunduğunda gül kokusu olan sokaklarında, ölümün değişmez bir yasası olduğu bu şehirde; tarih boyunca Allah'ı anmanın mekanı olmuş o kutlu alanda; gökyüzüne çok yakın olduğunuzu hissedersiniz. Sanki dualarınız ve Allah arasında en ufak bir mesafe yoktur
Sayfa 44 - Cezve KitabKitabı okudu
Reklam
Reklam
77 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.