Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tayfun

Bu kadarı da komik oluyor. Ne yani, savurgan, basiretsiz veya beceriksiz bir yetkili devletin mallarını rızam olmadan satacak ve devletin vesayetinde olan ben, devlet şurasında ne söz söyleme ne oy kullanma hakkı olan ben, satışa muhalefet etmedim diye, satış meşru ve yasal olacak! Halkın vekilleri, kamu varlığını har vurup harman savuruyor ve bunun telafisi de yok! Bana devlet eliyle satıştan payımı aldığımı söylüyorsunuz, ama önce bir kere ben satmak istemedim ve satmak isteseydim de satamazdım, çünkü böyle bir şeye hakkım olmazdı. Sonra, bu satışın bana kâr getirdiğini de hiç görmedim. Vekillerim bununla birkaç asker kuşandırdılar, eski bir kaleyi onardılar, iftihar edecekleri pahalı, ama faydasız binalar diktiler, sonra da havai fişekler attılar, yağlı direkler diktiler: Benim kaybettiğimle kıyaslandığında bütün bunlar nedir ki?
Sayfa 107 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Reklam
Ya pasaport nedir? Seyahat edenin şahsıyla ilgili bir tavsiyename, seyahat eden ve sahip olduklarıyla ilgili bir güvenlik belgesidir. En iyi şeyleri yozlaştırmak tıynetindeki hazine, pasaportu ihbar ve vergilendirme aracı haline getirdi. Bu gezme hakkını satılığa çıkarmak demek değil midir?
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Toprak Sahiplenilemez!
Öyle görünüyor ki işlenebilir topraklar doğal zenginlikler arasında sayılmalıdır, çünkü bunlar insan ürünü değildir ve doğanın insanlara karşılıksız bir bağışıdır. Fakat bu zenginlikler hava ve su gibi ele avuca gelmez olduğundan, buna karşın arazi sabit ve sınırlı bir mekân olduğundan, bazı insanlar başkalarından ayrı olarak ve onlardan rıza alarak toprağı sahiplenebildiklerinden, doğal ve karşılıksız bir mal olan toprak, kullanımı ücrete tabi toplumsal bir zenginlik haline gelmiştir.
Sayfa 91 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karnı aç olan ahlak tanımaz.
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Servetlerin eşitliği olmadan adalet nedir ki? Hileli tartıdaki bir dengedir olsa olsa.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Reklam
...tanrılar daima siyasetçilerin istedikleri şekilde konuşmuşlardır.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Atalarımızın safdilliği bütün kabalığıyla en çok burada göze çarpıyor. Vâris çocukların bulunmadığı durumda miras hakkını kuzenlere tanımayı bilmişler, ama miras paylaşımını iki farklı kola ayırıp dengelemek ve böylece aynı ailede aşırı zenginliği ve fakirliği engellemek için yine kuzenlerden faydalanmayı akıl edememişlerdir. Örneğin: Jacques
Sayfa 81 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Tanrı yeryüzünü insan türüne bahşetti: Peki bana neden bir pay düşmedi? Tanrı doğayı ayaklarımın altına serdi, ama benim başımı sokacak yerim yok!
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
İhtiyaçlar ve imkânlar, haklar ve ödevler irade yetisinden kaynaklanır. Şayet insan hiçbir şey istemeseydi, bunların hiçbiriyle ilgisi olmazdı. Fakat ihtiyaçlar ve imkânlar, haklar ve ödevler, haiz olmaktır, bir şeye sahip olmaktır. Bunların hepsi, kelimenin en geniş anlamıyla bir mülkiyet çeşididir: Bunlar bize ait olan şeylerdir.
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Özgürlük ise dokunulmazdır. Özgürlüğü ne satabilirim ne de devredebilirim; özgürlüğün devredilmesini veya askıya alınmasını konu alan her sözleşme, her akit şartı hükümsüzdür. Özgür bir toprağa ayak basan köle, o andan itibaren artık özgürdür. Toplumun bir suçluyu yakalayıp özgürlüğünden mahrum bırakması meşru müdafaa durumudur. Çünkü toplumsal sözleşmeyi bir suç ile ihlal eden her kim olursa olsun kendini toplumun düşmanı ilan etmiş olur; özgürlüğüne tecavüz ettiği başka insanları kendi özgürlüğünü ortadan kaldırmaya zorlamış olur. Özgürlük insan olmanın birincil şartıdır ve kişinin özgürlüğünden vazgeçmesi insaniyetinden vazgeçmesidir; o noktadan sonra nasıl insanca bir eylemde bulunulabilir?
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Reklam
93 Anayasası’nın başında yayımlanan Haklar Bildirgesi’ne göre mülkiyet “kişinin malını, gelirini, emeğinin ve zanaatının getirisini keyfince tasarruf etme ve faydalanma hakkı”dır.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
“Âdem’in günahının sonuçları, insan türüne intikal etmiştir ki bunların en başında cehalet gelir.” Aslında cehalet birey için olduğu gibi tür için de ilkseldir; fakat pek çok sorunla ilgili olarak, siyasal ve ahlaki alanlarda bile insan türünün bu cehaletine derman bulunmuştur: Günün birinde tamamen ortadan kalkmayacağını nerden biliyoruz? İnsan türünün hakikate doğru daimi bir ilerleyişi, aydınlığın karanlıklar üzerinde sürekli zafer kazanması söz konusu. Demek ki hastalık hepten devasız değildir ve ilahiyatçıların açıklaması yetersiz olmaktan da öte saçmadır, çünkü “İnsan yanılır, çünkü yanılır,” totolojisinden ibarettir. Hâlbuki şöyle demek gerekir: “İnsan yanılır, çünkü öğrenir.” Nitekim bilmesi gereken her şeyi öğrendiğinde insanın artık yanılmayacağına ve acı çekmeyeceğine inanmak makuldür.
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
İnsan kendi kendiyle savaş halindedir.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
...söylemem gerekiyor ki, daha en başından, adalet, eşitlik, özgürlük gibi sıradan, ama kutsal kelimelerin manasını hiçbir zaman anlamamış olduğumuzu fark ettim.
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Şayet “Kölelik nedir?” sorusunda cevap vermem gerekseydi ve tek kelimeyle, kölelik cinayettir deseydim, ne kastettiğim derhal anlaşılırdı. Bir insandan düşünme yetisini, iradesini, şahsiyetini almak kudretinin hayat memat meselesi olduğunu ve bir insanı köleleştirmenin onu öldürmek olduğunu göstermek için uzun söze hacet olmayacaktı. Öyleyse niçin “Mülkiyet nedir?” sorusuna, anlaşılacağımdan emin olarak, hırsızlıktır diye cevap veremiyorum; ne de olsa ikinci soru ilkinin şekil değiştirmiş halinden ibaret değil mi?
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 8. Basım - 2019 - Çeviri: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
3.292 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.