Nerede kıymet bilmez, dürüst olmayan ve kaba biri varsa saygıyla ağırlanır. Nerede incelik sahibi, aklıselim, makul bir insan varsa ona da hoyrat davranılır. Adalet denilen şeyin, yaratılmışlar içinde yeri ne kadar azdır, adalet neden geç gelir ve ne kadar nadir gerçekleşir.
İbn-i Arabi; "Olmuş olan, olacak olanlar arasında en hayırlı olandır" der.
Ahmet Âmiş efendi ise; "Olan olmuştur, olacak olan da olmuştur" der.
O hâlde bizdeki bitmek bilmez bu endişe ve telaş da neyin nesi?