Sevgidemi

Dostoyevski Olympos Dağı'nın sakini olmak ya da bir tanrıya benzemek istemez. Yalnızca güçlü bir insan olmak arzusundadır. Onun ahlak anlayışı klasik normlardan ziyade yoğunluğa önem verir. Onun için doğru yaşamak şöyledir: Güçlü yaşamak ve her şeyi yaşamak, iyiyi de kötüyü de bir arada ve her ikisinin de en güçlü, en sarhoş edici şekillerde deneyimlemek.
Reklam
Dünyanın tehlikeli bir yer olmasının nedeni şeytanın yaptıkları değil, bunlara seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlardır.

Reader Follow Recommendations

See All
Ben her zaman tek başına olmayı tercih ettim. Kendimi hiçbir zaman ülkeme, evime, arkadaşlarıma ve hatta aileme bile tam olarak ait hissetmedim. Tüm bu ilişkilerden ısrarla uzak durma isteğim hiç azalmadı ve yalnızlığa olan ihtiyacım her geçen sene daha da arttı. Böyle yaşayan bir insan, elbette insanlarla içi içe olmanın enerjisinden ve kaygısızlıktan yana bir şeyler kaybetmiştir. Öte yandan, kendini diğerlerinin görüşlerinden, adetlerinden ve hükümlerinden bağımsız kılarak, kendi duruşunu seçebilmiş, fikrini bu güvenilmez temeller üzerine kurmamıştır. Yalnızlığı sevmek, sizin bazı sosyal kaygılarınızı büyütebilir ama sizi o toplumun dönemsel hastalıklı düşüncelerinden de korur. 
Sayfa 11 - ÖtükenKitabı okudu
"Belli bir yaştan sonra kitap okumak, zihni onun yaratıcı özelliklerinden saptırır. Cok kitap okuyup da, beyninin cok azını kullanan herhangi biri, düşünmenin tembel alışkanlıklarını edinir. Tipki vaktinin çoğunu tiyatroda geçirip, kendi hayatını yaşamaktansa, başkalarının hayatını yaşamaya özenen birisi gibi..."
Sayfa 41 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.
Sayfa 162 - ÖtükenKitabı okudu
İnsan kendi çabasıyla değil, sevgiyle yaşar ...
Kitaplığımda Lenin ve Troçki'nin kitaplarını bulundurmakla suçladın beni. Çünkü sen, bir kitaplığın ne işe yaradığını bilmezsin Küçük Adam. Kitaplığımda Hitler'in, Buda'nın ve İsa'nın, Goethe ve Napolyon'un ve de Casanova'nın kitaplarının da bulunduğunu söyledim sana. İnsanın coşkusal veba denen şeyi anlaması için onu bütün yanlarıyla ve çok yakından tanıması gereklidir; bu yüzden bütün bu kitaplar var bende, diye açıkladım. Hiçbir şey anlamadın sözlerimden Küçük Yargıç. Daha önce duymamıştın böyle bir açıklama... "Bunu hapse tıkın! Bu bir Faşisttir! Halkı hor görüyor!" dedin.
Sayfa 103 - AryaKitabı okudu
Kitaplığımda Lenin ve Troçki'nin kitaplarını bulundurmakla suçladın beni. Çünkü sen, bir kitaplığın ne işe yaradığını bilmezsin Küçük Adam. Kitaplığımda Hitler'in, Buda'nın ve İsa'nın, Goethe ve Napolyon'un ve de Casanova'nın kitaplarının da bulunduğunu söyledim sana. İnsanın coşkusal veba denen şeyi anlaması için onu bütün yanlarıyla ve çok yakından tanıması gereklidir; bu yüzden bütün bu kitaplar var bende, diye açıkladım. Hiçbir şey anlamadın sözlerimden Küçük Yargıç. Daha önce duymamıştın böyle bir açıklama... "Bunu hapse tıkın! Bu bir Faşisttir! Halkı hor görüyor!" dedin.
Sayfa 103 - AryaKitabı okudu
Baskıya göz yummasaydın ve birkaç kez de etkin bir biçimde baskıyı desteklemeseydin seni edenleri çoktan silkip atardın. Senin şu kadarcık özgüvenin olsaydı, günlük yaşamında kendine azıcık saygılı davransaydın, yaşamın sensiz bir saatçik bile sürmeyeceğini azıcık sezseydin, dünyadaki hiçbir polis gücü seni ezecek kadar güçlü olamazdı.
Sayfa 27 - AryaKitabı okudu
Reklam
"Şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum !"dedi. "Bu eksik sana değil, bana ait...Bende inanmak noksanmış...Beni bu kadar sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum... Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... Ama şimdi inanıyorum...Sen beni inandırdın...Seni seviyorum...Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum. Seni istiyorum... İçimde müthiş bir arzu var... ..... Onu kolundan tutup, bir kanepeye otururken veya sırtına ince bir hırka bırakırken, hayatımı bir başka insana vakfetmiş olmanın nihayetsiz saadetini duyuyordum.
Sayfa 152Kitabı okudu
O zamana kadar bütün insanlardan esirgediğim alaka, hiç kimseye karşı tam manasıyla duymadığım sevgi sanki hep birikmiş ve muazzam bir kütle halinde şimdi bu kadına karşı meydana çıkmıştı.
Kalbim, ökseye tutulmuş bir kuş yüreği gibi hızla çarpıyordu. O beni mahzun zannediyordu. Halbuki değildim. Şimdi, gülmeyecek kadar kadar mesuttum ve saadetimi ciddiye alıyordum.
Sayfa 124 - İnkılapKitabı okudu
Beyin bir kas gibidir ona egzersiz yaptırmak gerekir. Egzersiz bir kası çalıştırmaktan daha fazladır. Ilk olarak egzersiz beyninize kan akışını artırır ki bu da onun daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Fiziksel etkinlikler ayrıca beynin hasar görmüş kısımlarını yenileyebilir. Bu da daha iyi bir hafıza ve gelişmiş bir öğrenme yeteneği anlamına gelir. "Unutmayın yaşlandıkça beyninizin küçülmemesii için her yaşta bir şeyler öğrenin." (#benimozetim)
44 öğeden 31 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.