Hayatın kurallarını herkesle birlikte öğrenebiliriz, öğrenmek zorundayiz. Şarlatanlardan ve haydutlardan kapabilecegimiz gayet ciddi şeyler var; aptalların vazettigi felsefeler, rastlantı sonucu karşımıza çıkan insanların verdiği dürüstlük ve metanet dersleri var. Her şey her şeyin içindedir.
Dostluğa az da olsa yeteneğim vardı, ama hiç dostum olmadı, ya beni hayal kırıklığına uğrattılar ya da dostluk kavramı, düşlerimin bir hatasıydı. Hep insanlardan uzak yaşadım, yalnızlığım arttıkça da kendimi daha iyi keşfettim.
Bir fincan kahve, bir sigara, bir de düşlerim; göğün, yıldızların, işin, aşkın ve hatta güzelliğin ya da ihtişamın yerini gayet rahat doldurabilir. Deyim yerindeyse hiçbiri uyarıcıya ihtiyacım yok. Ben afyonumu, kendi ruhumda buluyorum.
Kendimi arıyorum -ve hicbir şey bulamıyorum. Istiyorum ve olmuyor.
Güneş bensiz doğar ve söner; yağmur bensiz yağar, rüzgâr uğuldar. Ne mevsimler benim için canlanır art arda, ne de aylar ya da saatler benim için akar.