"Acaba hayat nedir, diye düşünüyordum ve onunla deniz, bulutlar, kokular arasında ne gibi gizli bir ilgi vardır? Sanki o da deniz, bulut ve kokuymuş gibi..."
"Mutluydum; biliyordum bunu. Bir mutluluğu yaşarken onu kavramamız zordur; ancak o geçip de arkamıza baktığımız zaman, birdenbire biraz da hayranlıkla, ne kadar mutlu olduğumuzu anlarız."
Aslında öykü kitabı okumayı sevmem. Ama Murakami kendine has üslubuyla onu da sevdirmeyi başardı. Bir yazarın birden fazla kitabını okuyunca oluşan o aşinalık bana uzun zamandır tanıdığım bir arkadaşımla görüşmüşüm gibi hissettiriyor. Arkadaşım tahmin edemeyeceğim şeyler yaşamış ve onları anlatıyor da olsa onun mimikleri, ses tonu, bakışı ve bakış açısı nasıl tanıdıksa ; sevdiğim bir yazarın kitabını okumak da aynı tanıdıklığı sağlıyor.
"Zaten nihayetinde hepimizin yapması gereken kendimizle açık yüreklilikle uzlaşmayı başarmak değil midir? Karşımızdakini sahiden görmenin, kendi içimize, taa dibimize kadar dosdoğruca bakmaktan başka bir yolu yoktur."