Mürekkebi olduğu halde yazmayan kalemler var. Beyaz kağıt yırtılsa bile yazmaz. İşte tam da o kalem gibiyim. Çok doluyum ama konuşmak da istemiyorum. Böyleyim işte...
Dış kapının paspasında ayakkabısının bile tozu silinecek insanlar yüzünden fazla yorma kendini. Tozdur ya süpürürsun gider ya rüzgar vurur gider. Sen içerde yaşadığın yükün terazisi olurken kimse sana yük olmasın.
Ayrılırken şöyle dedi, adam:
- umarım o gülen yüzün hiç solmaz. Hep güneş gibi parlak gülüşünle aydınlatırsın insanların yüreğini.
Kadının yüzü gülüyordu. Gözünde yaş biriktirip gökyüzüne baktı ve şöyle dedi:
- umarım ruhumun çürüdüğünü de gülerken kapatabilirim. Ruhum ölürken gözlerim bomboş tabutun içine bakıp kendini oraya layık gören bu adam için yaş dökmez.
Adam duymadı ardında bıraktığı kadının sessiz yalvarışını ve gitti.