"Sanatçı hiçbir zaman yalancı tanık olmayacaktır. Susmayacaktır, susturulamayacaktır. Bir ulusun yaşaması, ilerlemesi, uygarlığa, mutluluğa kavuşması, her şeyden önce, sanatçılarının dürüst olmaları ile mümkündür. Üç beş politikacı, sekiz on parti dürüst olmasalar , o kadar önemli değildir. Ama sanatçı yalanla savaşacak, doğruları dile getirecek, çirkinlikleri gösterecek, korkmayacak, yılmayacaktır. Çünkü o bugünün değil, yarının, mutlu yarınların insanıdır."
Sayfa 18 - Dünya Kitapları, Basım Tarihi: 2004Kitabı okudu
Bir kitap okudu
158 syf.
·
Puan vermedi
Okur Takip Önerileri
“Sovyet Rusya, İsraile göç etmek isteyen yahudilere güçlük çıkarıyor diye bir propagandanın ardından siyonistler bütün dünyada, Yahudilerin Sovyet Rusyada ezildiğinden türlü haksızlıklara uğradığından sözediyorlar... Nedir ki eskisi kadar bol inanacak kimse bulamıyorlar bu dediklerine. Sovyet Rusya, bırakmam demiyor yahudilere. İsraile gidemezsiniz demiyor. Sadece bir hesap çıkarıyor. Ben sizi okullarımda okuttum, doktor olarak yetiştirdim diyor örneğin. Ödeyin bana olan öğrenim borçlarınızı sonra buyurun gidin. Yani ben size doktor bağışında bulunamam diyor İsraile. Mühendis ya da teknik eleman bağışında bulunamam diyor. Bizde bile parasız yatılı okuyan öğrencilerden belli bir süre hizmet beklemiyor mu devlet?”
Sayfa 64 - Tekin Yayınevi, 2. Basım, 1984 MayısKitabı okudu
.”Toplumsal-siyasal düzen, bağlı olduğu ekonomik-toplumsal oluşumun gelişmişlik düzeyinde kültür üstünde etkide bulunur. Burda, hiç kuşkusuz ideolojilerin (fikir sistemlerinin) ya da daha önce değindiğimiz üzere, değer sistemlerinin önemi de açığa çıkmaktadır. Çünkü, bilindiği gibi, toplumda egemen fikirler ve değerler, her zaman için egemen kesimin fikirleri ve değerleri olmuş, toplumdaki manevi güç haline gelmiştir.”
Sayfa 14 - Cem Yayınevi , İstanbul 1983
“Günümüzde her şey kendi karşıtıyla yüklü olarak karşımıza çıkıyor. Bilimdeki başarılar kişiliğin yitmesi pahasına elde ediliyor. İnsanoğlu doğayı ne ölçüde sarsıyorsa, insan da o ölçüde başka insanların ya da kendi güçsüzlüklerinin boyunduruğu altına giriyor sanki.”
Sayfa 24 - De Yayınevi, Mart 1986Kitabı okudu
“Mantıksız meselelerde, mantığın tamamen faydasız olduğu gerçeğinden daha fazla, mantıklı zihni rahatsız eden bir şey yoktur.”
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. Basım Mayıs 2023, İstanbulKitabı okudu
“İzin verin de ölmeden önce yüzünüze karşı haykırayım; Allah'ın soyulmasına karşıyım ben. O'nun adının sizin iç savaşınızda reklam sloganı gibi kullanılmasına karşıyım. Bu savaşın Allah uğrunda savaş olduğunu söylüyorsunuz. Oysa Allah'a karşı bir savaştır bu. Sizi seçim mallarınızı pazarlama işlerinde, kullanılmış döşemeler, kullanılmış giysiler, kullanılmış ayakkabılar, kullanılmış vicdanlar sergilediğiniz dükkânlarınızdaki malların reklamını yapar gibi, Allah'ın adını kullanmaktan men ederim. Allah diriliğin ve dirilerin yaratıcısıdır; öldürülene karşı öldürenin yanında duramaz. Öldüren Müslüman da, Hıristiyan da, Yahudi de, Budist de, Mecusi de olsa fark etmez. Sonra Allah adaletin ve adaletlilerin efendisidir; yoksulların ve güçsüz düşürülenlerin yardımcısıdır; insafın ve insaflıların emîridir; yoksuna karşı semirenle, mazluma karşı zalimle, mahkûma karşı hâkimle, ata karşı arabayla, insan boynuna karşı kılıç çekenle birlikte olamaz. Kuşkusuz, soyutlanış, nezâhet; ulusçuluğun, ırkçılığın, bölünmenin, tutuculuğun üstüne çıkabilmek, Allah'ın örnek sıfatlarındandır. Allah bir Müslümanı salt Müslüman olduğu için üstün görmez. Salt Marunî olduğu için bir Marunîyi üstün görmez. Salt sûfi olduğu için sûfîye yandaşlık etmez. O, hangi milletten olurlarsa olsunlar, sakınanlarla, temizlerle beraberdir. O, hangi topluluğa mensup olurlarsa olsunlar, iyiliği emredenlerle, kötülükten sakındıranlarla beraberdir. İnsan kardeşine bir öpücük, bir gül, bir buğday tanesi sunan herkesle beraberdir O.”
Sayfa 75 - Hece Yayınları, Dördüncü Basım: Şubat 2021Kitabı okudu
“Her şeyi tüketen muazzam bir felaketi kişisel dertlere tercih etmenin, insanın doğasında olduğu düşünülürse, bugünkü nesillerin kendilerine korkunç bir şekilde boyun eğdirenlere karşı gösterdikleri korkutucu uysallık da kanımca anlaşılabilir ve elbette affedilebilir. Korkunç felaketler küçük mutsuzlukları, şanssızlıkları çabucak yutuverir.”
Sayfa 125 - Alfa, 1. Basım: Eylül 2019Kitabı okudu
“Kendine özgü hiçbir şeyi ifade edemeyen bir kimse, içindeki boşluğu, aslında hiçbir şey ifade etmemekle beraber; kelimelerin bir akıp dökülmesi ile yankılar yapan bir mısra, sağır edici bir senfoni, gözleri kamaştıran bir resim ile veya hayret uyandıran ve şaşırtan büyük arkitektonik makinelerin bileşimi ile gizlemeyi deneyebilir. Çirkin olan, buna göre, keyfi olandır, şarlatanlıktır.”
Sayfa 154 - Fol Kitap, 1. Baskı: Mart 2019Kitabı okudu
“Bir eylem ne kadar küçük olursa olsun, eğer bir bilgi etkinliği ondan daha önce gelmemişse, hiçbir gerçek, yani istenen eylem, olamaz.”
Sayfa 93 - Fol Kitap, 1. Baskı: Mart 2019Kitabı okudu