İslamcı camiada büyük saygı gören, "hoca lakaplı ahmet davutoğlu'nun yazdığı stratejik derinlik tam bir jeopolitizm örneğidir. Tarihi ve coğrafi faktörler kader hükmündedir. Davutoğlu, ulus devlet öncesinin doğal addettiği kadim medeniyet havzalarının ihyasına dayanan bir dünya tasavvuruna sahipti. Ona göre türkiye doğu il batı arasında bir geçiş yeri değil, bir merkezdi. Bu gerçeklikten kopuş, bu yıllarca batı karşısında ezilen ve ortaya bir şey koyamayan medeniyet masturbasyonu değil miydi?