Bazen hakikat vahşidir, insanların arasına salıvermeye gelmez. Fakat o hakikatlere tasma takmak dururken yerlerine yalanları sürmek, neticeleri bakımından daha tehlikelidir.
Daha doğrusu her aşkın köhne ve ebedî meselesi içindeyim: "Beni seviyor mu?" ve "Ne kadar ?" Büyükanne, hala, teyze, koskoca insanlar bunun cevabını beş yaşındaki çocuktan bile isteyecek kadar zayıftırlar. Bambino küçük ellerini derece derece açar, "Beni ne kadar seviyorsun ?" sualine "Oda kadar," "Ev kadar," "Dünya kadar," cevaplarını verir. Sevgisini adamına göre derecelendirmesini ve ölçmesini beş yaşında öğrenmiştir. Koketrisi de vardır. Her zaman doğruyu söyleyemez. Cevabını menfaatine göre ya da merhametine göre ayarlandırır. Büyüklerden daha büyük olacağı ânı yaşamaktadır. Tahtından aşk insanları dağıtır. Bu çocuktan daha küçüğüz
-Ey hemşehriler! Niçin uyanıp bu sefalet tozundan silkinmeye uğraşmıyorsunuz? Kabahat herkesten çok kendinizde... Siz, sizi bu cehalet ve geriliğe bağlayan fikirlere destek ve taraftarsınız. Cidden fikirlerinizi aydınlatmaya uğraşanlara sövüp onların iyi, yeni, besleyici, güzel telkinlerini adeta cinayet sayıyorsunuz. Onlar, sizin cahilce kınamalarınzdan korkmasalar, lanetlemelerinizden çekinmeseler, kaç zamandır artık kangrene dönmüş, çürüyüp kokmaya başlamış bu derin gerilik yarasının kaynağını size pek büyük bir açıklıkla gösterecekler... Duyduğunuz her yeni fikre kızmayınız. Onları güzelce kabul için anlama kabiliyeti edinmeye uğraşınız.
Sayfa 21 - İş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı KlasikleriKitabı okudu