Bağımsız ve zengin bir gencin, çevresinin etkisiyle, daha birkaç öncesine kadar deliler gibi sevdiği bir kızı unutması pek rastlanan bir olay olmasa gerek.
Bir kızın evlilikten sonra en çok hoşuna giden şey, arada sırada aşkta hayal kırıklığına uğramaktır. İnsana düşünecek şey çıkar ve bir kıza arkadaşları arasında bir tür ayrıcalık kazandırır.
Bir tek kişi için, ilkenin ve şerefin anlamını değiştiremez, benciliğin hesap demek olduğuna, tehlikeyi duymamazlığın mutluluk sağladığına da ne beni ne de kendine inandıramazsın.
Sen bütün dünyayı dürüst sanmak istiyorsun ve benim birini yermem seni kırıyor. Ben ise yalnız senin kusursuz olduğunu düşünmek istiyorum. Sen buna da karşı çıkıyorsun. Benim aşırı bir şey yapacağımdan, bütün dünyaya karşı duyduğum en iyi niyeti sarsacağından korkma. Korkmana gerek yok. Sevdiğim pek az kimse var, beğendiklerim ise daha az. Dünyayı daha iyi ta
nıdıkça hoşnutluğun artıyor ve her geçen gün, insan karakterinin kararsızlığına ve insanların görünüşüne ne kadar bel bağladıklarına inancımı doğruluyor.