Mümkün olduğunca az günah işlemek insanın yasasıdır. Hiç günah işlememek meleğin düşüdür. Dünyevi olan her şey günaha boyun eğer. Günah yerçekimine benzer.
Uygarlık çağının ortasında, yasalar ve gelenekler aralığıyla, dünyayı yapay olarak cehenneme çeviren ve ilahi kaderi insanlık belasına bulaştıran toplumsal lanetlenme hali devam ettikçe, yüzyılın ilki insanın emeğinin sömürülmesinden dolayı aşağılanması, ikincisi kadınların açlık yüzünden alçalması, üçüncüsü çocukların eğitimsizlik nedeniyle yeteneklerinin gelişmemesi olan üç temel sorunu çözülmedikçe bazı bölgelerde toplumsal baskı devam ederken, daha geniş anlamda yeryüzünde cehalet ve yoksulluk hüküm sürdükçe, böyle kitaplar yazılmaya devam edecek.
Osman Balcıgil her zamanki gibi asıl konu yahut kişilerin hikayesini anlatırken aynı zamanda hikayenin geçtiği dönemi okuyuculara aktarmıyor adeta yaşatıyor. Sabahattin Ali kadar yazarın dönemdaşlarını da yakından gözlemle fırsatı buluyoruz. Ben şahsen Nazım Hikmet ile alakalı bölümlerde bir hayli heyecanlandım. Cumhuriyet’in en kıymetlilerinden biri olan ama hiçbir zaman hak ettiklerine kavuşamayan Sabahattin Ali’nin öyküsünü okumak isteyenlere gözüm kapalı önerebileceğim bir başyapıt.
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20165k okunma
Herkes bilir ki, ülkelerde geçiş dönemleri hiç de kolay yaşanıp bitmez. Böyle dönemlerde, iktidardakiler ya da onlara yaranmaya çalışanlar kelle alma çabasına girerken, ötekilerse postlarını tek parça tutabilmenin derdine düşerler.
Osman Balcıgil’in okuduğum ilk kitabıydı. Yazar, 68 kuşağının hikayesini, 4 ana karakter ve onların çevresinde gelişen olaylar vesilesiyle bizlere aktarıyor. Hikayeyi ustalıkla anlatırken kurgu ve gerçeği öyle iyi harmanlıyor ki başından kalkamadığınız bir belgesel edasıyla kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Bu kitabın yazılma sürecinde birçok kaynağın kullanıldığından ve pek çok insanla görüşüldüğünden hiç şüphe yok. Böylesine önemli, adeta tarihi bir belgeyi bizlere armağan eden Osman Balcıgil’e saygılarımı sunuyorum.