Kırmızı Pazartesi kitabını okumuştum ve çok beğenmiştim. O yüzden bu kitabına da merak ederek başlamıştım. Sonunda çok beğendim ya da beğenmedim diyemiyorum.
Yedi kuşak boyunca Buendia ailesi anlatılıyor kitapta. Başta ailedeki her çocuğa aynı isimleri vermelerinden dolayı okuması çok zordu diyebilirim. Ilk yüz
Çiçekler Büyür - Akçabardağım, ak çiçeğim, bi tanem İlay
...
"Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Kinsun'dan okuduğum ilk kitap.
Uzun zamandır kişisel gelişim kitabı okumuyordum. Çok da sevdiğim bir tür değildir. Bir arkadaşımın önerisiyle başladım. Güzeldi. Arada bilimsel açıklamalar da vardı ki ben kişisel gelişim kitaplarında bilimsel olarak kanıtlanmış olayları, açıklamaları okumayı daha faydalı buluyorum. Kitap çoğu yazarın, düşünürün alıntılarının toplanmasıyla oluşturulmuş. Okumak istediğim çoğu kitabın alıntısına da rastladım. Ayrıca kitapta ismi geçip de merak ettiğim kitaplar da oldu.
Okunması kolay, akıcı, boşlukta hissederken okunabilecek bir kitap.
Ahmet Ümit klasiği. Ilk Başkomser Nevzat kitabı olduğu için uzun zamandır okumak istiyordum. Neden bilmiyorum ama okurken sürekli dejavu yaşadım. Ya bu kitabı çok uzun zaman önce okudum ve hatırlamıyorum ya da
Kavim'de bahsedilen olaylardan geriye dönük bahsetmiş ve ben de oradan hatırlıyor olabilirim. Okurken her şeyi biliyor hissine kapıldım sürekli. Yazarın tekrara gittiğini fark etmiştim, hatta bu tarzını çok seviyordum ama ilk defa da bu kadar rahatsız oldum.
Gelelim konusuna. Yusuf Akdağ adında bir Hristiyan evinde ölü bulunuyor. Olay yerine gelen Başkomser Nevzat ve ekibi bu cinayetin bir tür mezhep kavgasından dolayı olabileceğine inanıyorken olaylar hiç beklenmedik şekilde tersine dönüyor.
Ahmet Ümit'in bilgi vererek cinayeti çökmesine hâlâ daha hayranım. Bu kitabında da Süryaniler, Arap Alevileri ve Hristiyanlık hakkında bilgiler vermiş.
Yukarıda da bahsettiğim gibi katili zaten bildiğim için çok da heyecanlanarak okuyamadım.
Bir de
Sis ve Gece de olduğu gibi bu kitabını da şimdiki zaman ile yazmış. Kendimi belki o yüzden de kitaba verememiş olabilirim.
Araya geçiş kitabı isterseniz, sizi yormadan akıp giden bu kitabı tercih edebilirsiniz diye düşünüyorum.
KavimAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201914 okunma
Aziz Nesin'den okuduğum ilk kitap. Yazarın dilini çok sevdim. Çok akıcı, hiç sıkılmadan eğlenerek okuduğum bir kitaptı.
Kitap, iki arkadaşın birbiriyle mektuplaşmasını anlatıyor. Zeynep babasının işi nedeniyle ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşmiş, Ahmet ise Zeynep'in İstanbul'dan sınıf arkadaşıdır. Bu iki arkadaş aradaki onca mesafeye rağmen dostluklarını korumak için çok güzel bir yöntem buluyor; mektuplaşmak. Ama öyle sıradan mektuplar değil. Yaşadıkları komik, üzücü her türlü olayı anlattıkları mektuplar...
Aziz Nesin bu mektuplarda yazanlarla toplumu, aile fertlerini, egitim sistemini çok güzel eleştirmiş. Kahkaha atarak okunacak bir kitap. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz ama... Başta çocuk kitabı gibi görünse de özellikle büyüklerin de okuması gerekli bence.
Yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Özellikle de