Kitabı bitirdikten sonra şunu hissettim ki, Peygamber sevdalılarını okuyunca kendim adına hüzünlendim. Peygamberimiz'e olan sevgimi sorgulamama vesile oldu bu kitap.
Talha Uğurluel o kadar güzel anlatmış ki, kendimi anlatılan mekan ve zamanda hissettim. Herkes o mübarek topraklara gitmek ister elbet ama kitabı okuyunca gönülden samimiyetle hayallerime girecek kadar gitmek istedim. Ve bence gitmeden herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Peygamber Efendimiz'i (sav) bukadar güzel anlatıp gönüllerde merakını ve sevgisini uyandırdığı için bu ahirzamanda, Rabbim'in yazarı dünya ve ukbada özel olarak lütüflandıracağını düşünüyorum acizane..
Bu mübarek Ramazan günlerinde aşka şevke vesile olacağını düşünerek gönülden tavsiye ediyorum:)
Efendimiz'in (s.a.v) kabrindeki yeşil türbeyi son kez restore ettiren kişi Sultan II. Mahmud'dur. İstanbul'dan projeyi yönetecek yetkililer gelir ama kubbe inşaatında kararsızdırlar. Onları tereddüde sevk eden şey, Efendimiz'in (s.a.v) mübarek huzurlarında, nasıl bir edep takınmaları gerektiği hususudur. Sonunda bir karar alınır ve kubbe inşaatında bulunurken hiç dünya kelamı konuşmazlar. Yani bir diğerinden tuğla isterken, "Bismillah" diyecektir, öbürü berikinden çekiç isterken "Lailaheillallah" diyecektir. İşte bu harikulade güzel kubbe, ecdadımızın bu hassas anlayışı ile inşa edilmiştir.