Dışımızın çoğalıp içimizin boşaldığı şehirlerde kim kendine rastlayabilir bir başkasında? Tükeniyoruz, paslanıyoruz, çürüyoruz... Araçların, gereçlerin türlü cihazların, makinaların arasında hepimiz kaybetti artık yaşadığı şehri. Şimdi artık kimse nerede yaşadığını bilmiyor. Dünya ahiretin tarlası muhakkak ama hiç soruyor muyuz bizim arazimiz neden bu kadar çorak,verimsiz? Yıllardır nadasa bıraktığımız kalbimize en son ne zaman baktık? Kestiğimiz dualarımızın, devamını getirmediğimiz salih amellerin, ihlasımızı kaybetmemizin bir sonucu değil mi kaybolmak? Kim farkında yaşadığı hayatla toprağa gireceğinden ve ondan dirileceğinden?