Süha Murat Kahraman

Süha Murat Kahraman
@SuhaMurat
Zeynep Demir Kahraman
Zeynep Demir Kahraman
ile evli, bir oğlan babası , tabiatsever, hayvansever, İstanbulsever, köysever,seyahatsever, sanatsever, şiirsever, kalem ile yolculuk yapmayı seven, ümitvar bir ilim talebesi...
Lisans,Hacettepe İİBF,Maliye(mezun) - Anadolu Üni. Açıköğretim Fak. Sosyoloji Bölümü (devam)
İstanbul
Çanakkale
2115 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
"Hayatı parçalanan insanın asıl sancısı aklının, ruhunun ve kalbinin ayrı ayrı yerlere düşmesidir."
Tarık Tufan
Tarık Tufan
Reklam
Bedelsiz özgürlük olur mu?
"...Sartre "Özgür olmak demek, sürekli bir biçimde özgürlük duruşmasında yer almaktır." der. Demek ki patrona rağmen, güce rağmen, geçim telaşına rağmen, geleceğe atılmadan, geçmişten medet ummadan, burada ve şimdide kalmak.Takasa yanaşmamak..."
Hayriye Ünal
Hayriye Ünal
Teknolojik hayatın üzerimizde bıraktığı etki:
"...Sürekli bize gösterdikleri yere bakıyoruz. Sürekli maymuna bakıyoruz, ekranlara, klavyelere, ok işaretlerine, tabelalara, kuralların yazılı olduğu formlara, çerçevelere, duyguları katılaştıran işaretlere, sırıtkan emojilere, uyarı levhalarına, komut veren trafik ışıklarına... Sürekli yanlışa bakıyoruz, doğrunun üstünü örten karanlık kılıflara, gerçeği görünmez kılan sise, ise, pasa..."
Gökhan Özcan
Gökhan Özcan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Davranışlarımıza da bir sarı ışık lazım!
Öfkelendiğimizde neden yüksek sesle konuşuruz? Bir bilge öğrencileriyle gezerken birbirlerine öfkeyle bağıran bir aile görür ve talebelerine sorar; “İnsanlar neden birbirlerine öfkeyle bağırır?” Öğrencilerinden biri, ‘Sakinliğimizi kaybettiğimiz için.’ der. Bunun üzerine bilge, ‘Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken ona neden bağırırız?’ diyerek sorusunu tekrarlar. ‘O kişiye söyleyeceklerimizi alçak bir sesle aktarabilecek iken neden yüksek sesle anlatma ihtiyacı duyarız?’ diye sorunu bir daha yineler. Öğrenciler cevap veremez. Bilge şöyle açıklar, ‘İki insan birbirine öfkelendiği zaman kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse arada açılan bu kalbi mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırırlar.’ der.
Yasemin Yaşar
Yasemin Yaşar
Ne kadar farkındayız "kaybolduğumuzun"!??
Dışımızın çoğalıp içimizin boşaldığı şehirlerde kim kendine rastlayabilir bir başkasında? Tükeniyoruz, paslanıyoruz, çürüyoruz... Araçların, gereçlerin türlü cihazların, makinaların arasında hepimiz kaybetti artık yaşadığı şehri. Şimdi artık kimse nerede yaşadığını bilmiyor. Dünya ahiretin tarlası muhakkak ama hiç soruyor muyuz bizim arazimiz neden bu kadar çorak,verimsiz? Yıllardır nadasa bıraktığımız kalbimize en son ne zaman baktık? Kestiğimiz dualarımızın, devamını getirmediğimiz salih amellerin, ihlasımızı kaybetmemizin bir sonucu değil mi kaybolmak? Kim farkında yaşadığı hayatla toprağa gireceğinden ve ondan dirileceğinden?
Reklam
Reklam
1.723 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.