- Ama bundan daha da önemli bir sıkıntı hemen her yerde birbirimizin işine karışıp hayatı dar etmek için kullandığımız kırmızı çizgiler. Türkiye’de iki şey hemen göze çarpıyor: Biri farklılığa olan alerji (bkz: Nuri Bilge Ceylan’ın Türk halkı üzerine gözlemleri), ikincisi de kamusal alanla bireysel alan arasındaki farklılık, tam bir ikiyüzlülük. Kendi hayatımızda hiçbir yerde uygulamadığımız, uygulayamayacağımız kriterleri birbirimize dikte etmekten vazgeçmediğimiz ve modern tabirle “duyar kasmak”ta ısrar ettiğimiz sürece, ülkemizdeki tüm orijinalite potansiyelini yok eden tek tipleşme ve entelektüel çölleşmenin önüne geçmemiz mümkün olmayacaktır. İnovasyonun norm olduğu bir çağda da herkesin birbirine benzediği bir toplumda yaşamayı kim ister bilmiyoruz...