Herşeyin mülk ve melekûtunu elinde tutan bir Fâtır-ı Hakîm'in mu'ciznüma bir hitabı olarak Kur'ân bize kim olduğumuzu, neden burada olduğumuzu, nereye gideceğimizi ve burada ne yapmamız gerektiğini söyler. Durum bu iken, en küçük bir işini bile kendi başına görmekten âciz olan insanın, Kur'ân'a kulak asmayarak, kendince tüm bu hususlara dair felsefeler geliştirmeye kalkışması reva mıdır?