Melek Sultan
@SultanMelek
Çok hudutlar zorladım ..
Öğretmen
Lisans
28 Mayıs
596 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Günümüzün tipik Amerikan karakteri, diye devam ediyor Reisman, "dış yönelimli." Göze çarpmak değil "uyum sağlamak" istiyor;kafasında başka insanların kendisinden neler beklediğini tekrarlayıp duran bir radara dolaşıyor sanki. Bu radar, dürtü ve talimatları başkalarından alıyor; tıpkı kendini bir aynalar toplamı olarak tanımlayan adam gibi tepki verebiliyor ama seçim yapamıyor; kendine özgü etkin bir dürtüsü yok.
İnsanların benden beklentilerini yansıtan bir aynalar toplamından ibaretim.
20. yüzyılın ortasında insanların en büyük sorununun boşluk duygusu olduğunu belirtmem size şaşırtıcı gelebilir. Bunu söylerken insanların yalnızca ne istediklerini bilmemelerini değil, ne hissettiklerine dair hiçbir fikirleri olmayışını da kastediyorum.
Okur Takip Önerileri
Hiçbir yaşam kaygı, çözülmemiş gizemler, özlem ve kayıp olmadan olmaz.
Bir çocuk - hayatınızdaki bir "eşya" değil, bir kişidir, hem de en az 20 yıl boyunca size bağımlı olacak bir kişi - sadece bir değişimin katalizörü olmaktan çok daha fazlasıdır. Eğer ebeveyn olmaya bencil bir açıdan yaklaşıyorsanız, bir çocuk aslında zenginleşme kaynağıdır.
Eğer çocuklar dalgınsa, güvenlikleri ve aidiyetleri konusunda endişe içindelerse, dünya hakkında merak duymak için özgür değildirler. Merak duymamak da konsantrasyonlarına ve öğrenmelerine olumsuz etki eder.
Bir çocuğu iyi ya da kötü diye ya da herhangi bir şey olarak yargılamanın hiçbir faydası yoktur, çünkü bir etiketin kısıtlaması altında serpilip büyümek çok zordur: " sessiz olan", "sakar olan", "gürültücü olan"...
"İyi ebeveyn/ kötü ebeveyn " etiketleri hiç faydalı değildir, çünkü aşırı uçtu olmakla ilgilidir.
Dünya sıkıntılarından bizleri çekip çıkaracak ve bizleri kanatlandırıp uçuracak bir yolculuğa davettir her ezan, gören gözler, düşünen beyinler için...
Dünya bizi fazlasıyla meşgul ediyor. Haddinden fazla oyalıyor ve kendisine bağlıyor. Giderek ruhumuzu, manâmızı yitirecek noktaya geliyoruz.
Sahip olduğumuz kısıtlı bilgiyle dahi amel etsek etrafımızda neler olacağını tahmin edemeyiz.
Asıl sorunumuz O'nu az tanımaktan değil, rehber ve örnek edinmemekten kaynaklanıyor zannımca.
Rasûlullah (s.a.v)
Büyüklüğe tevazunun ne çok yakıştığını görmek isteyenler O'na baksınlar: Hiç kimse O'NUN kadar övülmedi, O'nun kadar sevilmedi. Hiç kimseye O'na duyulduğu kadar büyük özlem duyulmadı. Hiç kimse arkasında O'nunki gibi büyük ve temiz bir isim bırakmadı. Tarih, O'nun kadar mütevazı ama o kadar da onurlu ve izzetli hiç kimseyi görmedi.
Kur'an'dan habersiz olmak, insan ve insanlık için bahtsızlık olarak yeter de artar.
İnsanoğlunun tüm söylemleri zaman ve mekânla mukayyet ve daima içinde yanılma payı barındırır.