İnsan zanların, oyalanmaların ve zehhapların devletiydi. Onları yaşatıp, işletip mevki sahibi yapıyor emekli ediyor, kendisi gün günden köhneleşiyor eski sarı bir binaya dönüyordu.
Kimse halinden memnun değil, ama halinden de haberdar değildi. Hali ve mevcudu arasındaki farktan haksızlığa uğramış gibi bahsediyor ama bahsi belli başlı bir şeye değmiyordu. Buna rağmen herkes birbirini anlıyor ve hak veriyordu.
Kendimi kabullenmekte zorlanmadım ama başka da hiçbir şeyi, hiç kimseyi kabullenemedim. Başka bir şeye ait en ufak kabulüm kendi reddim olacaktı. Hesabı buna devirmedim. Kendimi de hesaplayamadım.