.
İnsan nasıl oluyor da daha önce görmediği birine bu kadar ısınabiliyor? Hiç konuşmadan yan yana otursak yine de anlaşabilirdik onunla. Bir şey anlatmamıza gerek yoktu. Eskiden tanışıyor gibiydik, çok eskiden.
.
Bir kitap, bir öykü kitabı, içinde birbirinden güzel 13 öykü var. Kitabın ismiyle uyumlu tam 13 güzel öykü.
İyice dramatize olmuş insan hayatları. Bir kısmı adeta dibe vurmuş, bir kısmı ise sadece yardım istiyor, sıkıntılarının gitmesi için çaba gösteriyor. Ama biz onların bu yaşadıklarını esprilerle dolu trajikomik bir şekilde okuyoruz. Ve her öykünün sonunda önce gülüyoruz kahkahalarla, sonrasında ise gülelim mi ağlayalım mı çelişkisi içinde düşüncelere dalıyoruz. Çünkü yazar bize öyle bir final cümlesi sunuyor ki hepten ters köşe oluyoruz.
Yazar Neşe Cengiz , okuduğum bu ikinci kitabında da gerek öykülerin konusu, gerek anlatım tekniği ve gerekse final cümleleriyle bir okuyucu olarak beni yine çok etkiledi. Hele anlatımda, konuşma dilini bu kadar güzel ve başarılı kullanması her türlü övgüyü hak eden bir ustalık bence. Kitabı okurken, sanki birisi karşınızda konuşarak size anlatıyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi.
Öykülere gelince, ben öykülerin hepsini beğendim. Onun için ayırım yapmak istemiyorum. Sadece bazılarının finalleri çok sert ve etkileyici, bazılarının finalleri ise daha yumuşaktı diyebilirim.
Böylesine güzel, espirütüel, düşündürücü ve çeşitli olumlu mesajlar da içeren muhteşem öykü kitabını, ben büyük beğeniyle ve büyük keyif alarak okudum. Öykü severler başta olmak üzere herkesin de okumasını tavsiye ederim.