Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Aygülll
Aygülll
@Teacher_
Öğretmen / Gastronomi
Diyarbakır
1669 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Genç okuyucu!..
Ilk formasını takdim ettiğimiz şu kitap senin kitabındır. Bu kitap, buhranlar, hüsranlar içinde çırpınan, hayatı facialarla dolu, ayarsız, kararsız genç neslin serencamıdır.
Beş bölümden oluşuyor kitabımız.
1. bölüm: Bir nesli nasil mahvettiler. Insanın içini sızlatan, okudukça yüreğe bir ağrı çektiren bölüm .. açlık ve
Bir Nesli Nasıl MahvettilerOsman Yüksel Serdengeçti · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 20201,048 okunma
Her şeyin sonu... zamanın sonu... !
Ne kadar hazır olur ki insan!
Ne kadar engelleyebilir ki!
Ne kadar bilebilir ki gerçekleri!
Tarihi ne kadar yazabilir ki yada kaderi ne kadar değiştirebilir!
Beyrutta yaşayan son Cenevizli antika tüccarı, sahaf Baldassare Emriaco...
Söylentiye göre ya da bir kör inanca göre 1666 yılı dünyanın sonu. Incil'e göre ise Canavar in yılı... kıyamet, acı, yıkım, ateş vb....
Bu sonu engelleyecek olan ise yüzüncü ad dır.
Allah 'ın 99 değilde bilinmeyen ve sır olan, gizli olan 100. Ad.
Sırra vakıf olmak bütün bu acıları sonu olacaktır.
Bu ad ise sadece bir kitapta deşifre edilmiş ve açıklanmış.( mazandarânî'nin kitabında)
Sahafımızın eline geçer bu kitap ama aynı hızda kayıp gider...
Bir bilinmezliğin peşinden mi gidilir yoksa bir körinanca işaretler mi iter?
Bütün dünyanın yanıldığını, işaretleri ancak onları beklersek bir işarete dönüşebileceği gerçeği değiştirebilir mi?
Bu sorularla ve yazgıyla yolculuk başlar.
Lübnan, Konstantinopolis, Londra, Cenova....
Bu yolculuk arasına saklanmış aşklar, yaşanan tuhaf olaylar, veba salgınları,yangınlar, işaretler, dostluklar ve gerçekler.
Olayların günlük anlatımıyla olması, tarihiyle, kronolojik sırayla yazılması, tasvirlerin dengeli olması, sürükleyici anlatımla Amin maalouf tarihin dönemeçlerinde satırlara dökmüş bu romanı. ..
Keyifli okumalar dilerim....
Yine farklı bir roman, yine alışılmışlığın dışında bir tarz ...
Farabi, Shakespeare, Dostoyevski, Hacı Bektaşî, Nietzsche, Hüseyin Rahmi, Agatha Christie, Neşet Ertaş, Kurt Vonnegut, Orhan Veli ve Bukowski....
11 Değerli sanatçı ve düşünürle randevulasmak.
Onlarla sohbet etmek.
Hayata bakışlarını,fikirlerini, amaçlarını ,duygularını yalın ve esprili bir şekilde soru cevap yöntemiyle aktarmak.
Karikatur sanatindan yararlanıp mizahla harmanlamak ve eski duyguları yaşatmak.
Değerli sanatçıları tanımak için merak yaratmak ...
Günümüzdeler ve bizimle dertleşiyorlarmis hissi uyandırmak.
Tam da murat mentesin yapacağı bir işti.
Tek solukta okudum. Tavsiye ederim. Farklı düşünen insanlara bu dünyada ihtiyaç var.
Keyif aldım. Size de keyifli okumalar dilerm.
Okur Takip Önerileri
-Küçük çocuklara her şeyi neden anlatmak gerek ?
-Şefkat olmayınca hayatın da pek değeri kalmıyor.
- Küçücük kalplere neler sığar?
-Yoksulluk, acı, şiddet ve ümit içerisinde hayata başlayan bir çocuğun hikayesi. Zezé'nin hikayesi.
Bütün sınırlamalara rağmen Hayal gücünün genişliği içerisinde yaşayan minik Zeze.
Bir portakal ağacıyla başlayan dostluk gerçek hayatta tanıştığı Portuga ile değişiyor. Şefkati tattığı, anlaşılmanın tadına vardığı, sevmeyi ve sevilmeyi öğrendiği arkadaşıyla.
-Duygusal anlamda çok etkileneceğimiz ve yüreğimizin en çocuk yerlerine dokunan bir roman. Zezede mutlaka herkes kendi çocukluğuna dair bir kesit bulabilecek.
Çocukların dünyasını ve hayal güçlerinin genişliğini bir nebze olsun anlamamızı sağlayan bu romanı okumanızı tavsiye ederim
Keyifli okumalar dilerim.
Okuyucusuyla sohbet havasında geçen kitapta
23 konu ele alınmış ve bu konular kısa, nitelikli sözcüklerle açıklanıp hikayelerle zenginleştirilmiş.
Seminerlerini keyifle dinlediğim ve samimiyetine güvendiğim bir yazar olan Serif Izgoren bu kitabında hayatından da kesitler vermiş.
Insan hayatı ve kişisel gelişim üzerine yazılan kitapta insanı harekete geçiren ve yaşamımızda farkındalık yaratacak cümleler dikkat çekiyor.
Keyifle okunacak bu cümlelerin her birinin altı çizilmeli.
Iyi okumalar dilerim.
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir HayvandırAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 202223,7bin okunma
Bu kitapla çok güzel bir dost kazandım. Başarıyı temsil eden, kendi kalıbına sığmayan bir dost . Martin Eden.
'Seni kitap okuyan insanlarla tanistiracagim. Hayat ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer. "
Kendi halinde, sıradan bir hayat yaşayan, deniz işçisi olan Martin Eden in bir karşılaşma sonrasında üst sınıftan Ruth a aşık olmasıyla başlar hikâye. Ruth un seviyesine ulaşmak için elinden gelen her şeyi yapar. Kitapları karıştırmakla başlar ise ve kaybolur kitaplar arasında. Fikirleri, düşünceleri tanır. Kitaplarla , sözcüklerle, kelimelerle hemdem olur. Öğrendikçe yaşamın gerçeğini kavrar. Yazma aşkıyla yanıp tutuşur. Yazılar arasında kayboldukça kendini bulur aslında. Kendi kişiliğinin, yaşamın anlamına varır.
Ruth un seviyesine ulaşmak için kitaplarla çıktığı bu yolculuk bambaşka bir yere ulaşır.
Ulaşılmaz görünenlerin aslında çok aşağılarda olduğunun farkına varır.
Sınıfsal farklılıklar, statünün değeri, Nietzche nin bireyselciliği ve en çokta kurulan hayaller ve hayallerin hüsranı çok güzel bir şekilde işlenmiş.
Realist yaklaşımla yazılan bir hikaye. Martin Eden in penceresiyle işçi sınıfının ve burjuva sınıfının farklılıklarını gösteriyor bize.
Istediği her şeyi elde eden bir insanın yükseldikçe çöküşünü gözler önüne seren, okuyan herkesin mutlaka kendisinden bir şeyler bulacağı ve Martin Eden hırsıyla çalışılırsa imkansızın olmayacağını öğreten bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Mantığınızla okuyun derim ve keyifli okumalar dilerim...
Büyüklerin dünyasına çocuk gözüyle, saflığıyla ve samimiyetiyle bakmak.
"Oysa yüreğiyle bakmalı insan" diyor Küçük Prens . Yürekle bakabilirsek belki bir çocuk kalbi gibi tertemiz ve anlamlı görebiliriz her şeyi.
Bir çiçeğe verilen sevgi ve gösterilen sadakat.
Yıldızlar altında yaşanılan hayaller.
Çocuk gözüyle büyüklerin dünyaları.
Her sayfada altı çizilecek cümleler var. Ve bu cümleler tam da yaşantılarımızı anlatıyor, düşündürüyor.
Herkesin bir yıldızı ve teselli edip umut veren küçük prens gibi bir dostu olmalı ...
Umarım bu dostları hayallerde ve yıldızlarda aramayız. Gerçek hayatta da bulabiliriz.
Küçük prensle küçük dünyalarda karşılaşmak ümidiyle... keyifli okumalar.
Bir çırpıda okuduğum, hikayesinden etkilendiğim ve devamını mutlaka okuyacağım bir eser.
Çukurova bölgesinde ve köylerinde
ağalık sisteminin getirdiği zulmün altında ezilen kendi gibi gönlü de naif olan, çocukluğunu yaşayamamış, gün yüzü görmemiş Ince Memedin nasıl bir yiğide ve eşkiyaya dönüştüğünü anlatıyor. Abdi Ağanın zulmüne başkaldırısını, hatçesine olan sevdasını, dağlar da ki eşkıya hayatını ,köylülerin çaresizliğini, korkularını, açlıklarını, nasıl sömürüldüklerini ve yaşam savaşlarını anlatıyor.
Yazarımız yerel anlatımlarla ve konuşmalarla o coğrafyayı o kadar iyi anlatmış ve yansıtmış ki roman okunduğunda bir karakterde siz oluveriyorsunuz. Kimi zaman o dağlarda ovalarda ben dolaşıyormuşum gibi hissettim. Cakirdikenleri benim ayağıma battı, O dağları ben tırmandım sanki.
Memedin aşkını, gözü karalılığını , merhametini, isyankar duruşunu, zulme başkaldırışını çok sevdim ...
Gercek hayattan esinlenmiş türk filmi tadında bir eserdi
Keyifli okumalar dilerim...
Bir limon ağacı insana ne hissettirebilir?
Limon tanesi yıllarca saklanacak kadar değerli olabilir mi?
Kendi toprağının kokusunu taşıyorsa, çocukluğunu hatırlatıyorsa , senin arkanda kalmış bir parçansa... evet...
Beşir ve iki arkadaşının doğdukları evleri ziyaret etmesiyle başlıyor hikaye. Ama ne hikaye !....
Israil -filistin çatışmasını, savaş zamanlarını, kıtlıklari, işkenceleri, işgalleri, sürgünleri, özlemleri, değerleri iliklerimize kadar hissettiren bir hikaye....
Nazi işkencesinden kaçıp gelen bulgar yahudilerinin kendi gördüklerinin on katını filistin halkına uygulamasını ve filistinin isgalini konu ediniyor .
Yazarın dili oldukça sade. Bir tarihi romanı içerisine siyasî terimleri ve kronolojiyide katarak çok güzel anlatmış.
Benim okurken insan olan yerlerim acıdı. Sizde nasıl etki bırakır bilmem. Ama kesinlikle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar dilerim...
Kalpten kalbe yol vardır madem.....
O zaman o kalplere bir bakalım..
Kalp nedir? , kalbin fizyolojisi , kalbin tarihi, çeşitleri, mertebeleri, olumlu ve olumsuz yönleri, kalbe etki edenler , kalbi körelten ve yüceltenler,
dil ve kalp ilişkisi, gönül ve yürek, gönül gözü...
Doğu ve Batı dünyasının kalbe dair yaklaşımları,
Kalp ve aşk arasındaki ilişki ,
Aşkın kalpteki yeri ve önemi,
Aşkın çeşitleri vs vs ...
Kısacası kalp hakkında aklınıza gelebilecek her unsur var bu kitapta...
Iskender Palanın deneme tarzi olan bu kitabı su gibiydi aktı gitti ...... (divan edebiyatına hakim olan yazarımız ağdalı dilinden ziyade çok sade ve akıcı bir dil kullanmış )
Kısa öykülerle de zenginlestirildigi için (Sadi Şirazinin bostanı ve Leyla ile Mecnun hikayeleri sıklıkla vardı ) çok keyifliydi okuması ve mesajlar bu öyküler üzerinden verilmiş...
Benim için ikindi çayı tadında bir kitaptı.
Umarım sizler içinde keyif verici olur . İyi okumalar dilerim...
Suskunlar bir musiki romanı ...
Evet tam anlamıyla romanı tarif eden kelime bu. Daha ilk sayfalardan sizi musıkinin bilinmezligi ve güzelliğinin içerisine çekiyor. Hem de dervişler ve mevleviler dergâhında...
Bilinmezligi kelimelerle anlatmak , musikiyi ruhla bütünleştirmek, vahdet-i vücut, tasaffuv , zahir , batın, kabil, asim , davut , eflatun musa efendi, cüce, dervişler, katiller ve daha niceleri...
Biribirinden bağımsız sandığımız olayların kurgulanması, mükemmel tasvirler ve betimlemeler...
Neva adlı kıza duyulan aşkların olay örgüsü..
Roman, kinayeli anlatımlarla ( ki çok güldürdü), tasavvufi terimleriyle , musıkinin makamlarıyla ve düşüncede karmaşık ama dilde akıcı bir üslupla zenginleştirilmiş bir eser.
Zahir ve batın görünen ve gorunmeyen gerçeklik. ( kişiler üzerinden verilmis)
Ihsan Oktay Anar'ın müthiş hayal dünyasından tadı damakta ve sorular da akılda kalacak şekilde tasarlanmış olan roman Hakikat-in sadece gözle görünen kısmi değil görünmeyen kısmını neyin sesi ve musıkinin nağmeleriyle anlatıyor ...
Tavsiye ederim. Ben çok keyif aldım. Size de keyifli okumalar dilerim..
