Kapıyı yavaşça kapadı. Balkona çıktı. Sokağın köşesinde kaybolana kadar Bukre’nin gidişini izledi. “Ah Bukre…” diye iç geçirdi. “Yara iyileştiğini bilmez. O hep kendini kanıyor zanneder. Yaralar iyileşmek istemez. Çünkü yaralar iyileşince ölür Bukre! Yaralar iyileşince ölür.”
Ama yıkılan bir aşk, geride öyle acılar bırakır ki tek bir tuğlasını uzanıp koyamazsınız yerine. İzler vardır geride. Ve izler hatırladığın kadar derindir.