Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhammet Fatih Öztürk

Muhammet Fatih Öztürk
@TheZorba
Sıkı Okur
Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm...
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Şaşırttı..
Amerikan bestsellerları basitliğinde başlayan, ilerleyen bölümlerde orta kalite bir film izliyormuş hissi veren ancak son bölümleri itibari ile ağır felsefik konuların çok yalın bir dille ifade edilerek kalitenin konuşturulduğu ve neredeyse son bölümde gözyaşlarımı dökecek derecede etkilendiğim, bir gün mutlaka insanlığın başına gelecek olanın konu edindiği okunası güzel bir kitap. Özellikle bilimkurgu ve yapay zeka konularından zevk alanların kaçırmaması gereken, çok akıcı çok rahat okunan güzel bir uzak doğu romanı, okuyun okutun.
Veda
VedaKim Young-Ha · Timaş Yayınları · 2023195 okunma
Reklam
408 syf.
7/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Ülkü Tamer otobiyografisi, akıcı yer yer eğlendirici. Ufak tefek sürpriz bilgilerin de olduğu bir eser. Son bölümlere doğru biraz sıkılmadım değil ama edebiyat camiasına içerden bir bakış sunması nedeniyle okunası..
Yaşamak Hatırlamaktır
Yaşamak HatırlamaktırÜlkü Tamer · Ketebe Yayınları · 2020121 okunma
124 syf.
5/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Ağdalı bir dil, tasavvuf soslu, cuma hutbesinden hallice sohbet ağzı, din gibi tamamen samimiyet gerektiren bir alanda samimiyetten uzak, iddiasızmış gibi görünen tevazu görünümlü gizli kibir abidesi bir eser. Yazarın şimdiki(2024 itibariyle) bakış açısı çok daha samimi geliyor bana. En azından inanç alanında artık iddiadan uzaklaştığını görüyoruz. Sanırım bu eserden sonra uzunca bir süre inanç içerikli bir kitap okumayacağım..
Hz. İnsan
Hz. İnsanDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 20092,467 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
87 günde okudu
Milim ilerlememişiz milim..
Batının dinsiz ahlakını görüp doğunun din soslu arkaik ahlaksızlığına tahammül edemeyen bir edebiyatçının, genele hakim ironik diliyle ördüğü, kolaylıkla bir tiyatro sahnesine taşınabilecek akıcıkta, trajikomik içerikler barındıran, hacmine göre küçük ama ciltlere sığmaz bir konunun işlendiği okunası eseri. Tavsiyedir..
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20202,176 okunma
401 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
45 günde okudu
Girişi İhsan Oktay Anar okuyormuş havası veren ilerleyen bölümlerde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın üslubu ele aldığı ve romanın tamamına hafif Oğuz Atay dokunuşunun hissedildiği bir eser. Tür olarak her ne kadar psikolojik roman statüsünde olmasa da psikolojik tahlillere çokça yer verildiği, olay anlatımının bu nedenle biraz daha geride kaldığı, insan davranışlarını ele alması yönüyle de Nikos Kazancakis esintilerinin bolca yer aldığı kalite kokan bir emek eseri. Yer yer sıkıldığım bölümler olsa da genel olarak kendini okutmayı başaran ve takipten düşürmeyen, üslup yönünden çok zengin, bir çok duygu durum ifadesinin yer aldığı, yazarın ise neredeyse hiç bocalamadığı, kitap severlerin en azından ilk cildini okuması gerektiğini düşündüğüm ve yazarının kadın olması ile bir kez daha şaşırtıcı ve çok başarılı bulduğum okunası bir yapıt. İkinci cilde alma konusunda her ne kadar şu an tereddütte olsam da Türk Edebiyatı adına böyle yazarların var olduğunu bilmek bana bir kere daha umut verdi. Erzurum’un bir köyünde 70’li yıllarda geçen ve bir çocuğun ergenlik buhranlarının üzerine ışık tutup ergen-aile çatışmasının konu edindiği; şeyhler, dervişler ve “baba”ların hikayenin merkezinde yer aldığı kültürler ögelerle bolca bezenmiş
Şule Gürbüz
Şule Gürbüz
romanı, okuyunuz okutunuz…
Kıyamet Emeklisi - 1. Cilt
Kıyamet Emeklisi - 1. CiltŞule Gürbüz · İletişim Yayınları · 2022500 okunma
Reklam
210 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Nasıl başladı nasıl bitti! Sebepsiz bir ön yargıyla başladığım kitap, bazı bölümlerinde beni o kadar çok duygulandırdı ki, gerçekten farklı kültürlere dair okumalar yapmanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kere daha anlamış oldum. Üslup ve anlatım yönünden gayet başarılı, hikayesi sürükleyici, aynı zamanda politik yönü olan ve Çin devrimini de işleyen bir eser. Eseri okumaya başlamadan önce kendi ülkesinde yasaklandığını okudum ve kitapta bunun sebebini de görmüş oldum. Ah bu ideolojik körlük, edebiyatın baş düşmanı.. Ancak şunu söylemem gerekir ki bir novelladan çok uzun ve sürükleyici bir hikaye kitabı gibi.. Okumayı düşünen arkadaşlara rahatlıkla tavsiye edilebilecek güzel bir eser.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201632,9bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Beklemiyordum, hayır hayır kesinlikle bu kadar iyi bir romanla karşılaşacağımı beklemiyordum. Sanki Sabahattin Ali ölmemiş de tekrar eline kalemini alıp bu eseri yazmış gibi. Eser; üslup, kurgu, duyguların ifade ediliş biçimi, hikayenin gerçekçiliğinin okuyucuya geçirilmesi yönlerinden muazzam. Muhakkak yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım bu nedenle. Roman 1960 lı yılların Azerbaycan ve kısmen Rusya(SSCB) sında geçiyor. Yazar eserde farklı bir anlatım tarzı geliştirmiş. Esere, baş kahraman olmayan bir figürle giriş yapıyor sonrasında asıl kahramanımız sahneye çıkıyor,bu kısım benim için sürpriz oldu diyebilirim. Azeri kültürüne özgü kültürel ögeler roman içerisine güzelce yedirilmiş, kadın erkek ilişkilerinin girift yönleri yine evlilik ilişkisinin aileye(ebeveynlere) bakan yönleri ustalıkla dile getirilmiş. Yer yer Ahmet Altan ve sıkça Sabahattin Ali’yi hissettiren cümle yapıları… Çok ama çok beğendim. Sondaki sürpriz ise paha biçilemez.. Hayatta kaliteli bir roman okumak herkese nasip olmaz, kitapseverlere bile. Bu eseri burada tanıtan ve okumama vesile olan arkadaşa şükranlarımı sunarım. Kitap severlere mutlaka okumalarını tavsiye ederim.
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Ah teğmen..
Edebiyatın gücü budur işte! Birkaç sayfalık bir hikayeyi bir romana dönüştürme büyüsü. Tabii ki burada büyücümüz yazarın ta kendisi oluyor. Dil ustalığı, insan ruhunun dehlizlerine ışık tutabilecek anlama ve anlatma yeteneği. İşte bu romanda bulacağınız budur. Ah teğmen Drogo ruhumun bir parçası seninle birlikte o kalede kaldı. Uzun zamandır okuduğum bir romandan bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Aslına bakarsanız başta söyledigim gibi konusu birkaç sayfaya sığdırlabilecek kadar ancak derinliği dipsiz kuyu gibi bir roman. Edebiyat metinlerinde anlatılan hikayelerin sadece birer benzetme olduğu insan yaşamının çeşitli yönlerine hitap ettiği düşünüldüğünde teğmen Drogon’nun kalesi aslında herkesinin yaşamında bir olaya, durma tekabül ediyor. Gitmek istediğimiz fakat bazen umut bağlayarak bazen çaresizce bazen de karamsarca gidemediğimizdeki olaylara ve durumlara.. Yazar dili öyle bir ustalıkla kullanıyor ki roman kahramanın aslında saçma! davranışının insan ruhundaki bir noktaya karşılık geldiğini hissedebiliyorsunuz. Hani göz göre göre başa gelen durumlar vardır ya dışardan izleyen bir göz “hadi burada müdahale etsene” diye haklı bir serzenişte bulunur ancak sonuç yine değişmez, işte bu durumu yazar çok başarılı bir şekilde romanda işleyerek okuyucuya geçirebilmiş. Ancak uyarmam gerekir ki belli bir okuyuculuk seviyesi altındaki arkadaşlara hitap etmeyeceği aşikar. Kitap gurmelerinin ise fazlasıyla zevk alabileceği bir eser sizleri bekliyor. Herkese iyi okumalar dilerim.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
226 syf.
7/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Bizi ancak objektif bakış kurtarır!
Yazarın keskin üslubu ve ideolojik farklılığı nedeniyle batı felsefe ve düşünüş dünyasının ele alındığı ilk bölümde objektiflikten uzaklaşıldığını görüyoruz. Batı felsefesi, özellikle ikinci bölümde ele alınan islam tasavvuf ve şeriatına dair doğruluğun ne kadar büyük ve açık olduğunu ispat gayesi nedeniyle ezilerek hor görülerek dile getirilmiş. Eserde sık sık doğu özelinde islam tasavvufunun/ şeriatının hakikatin kendisi olduğu, bunun haricinde özellikle akla dair hakikatlerin/batı felsefesinin, aklın sınırlarının dar olduğu iddiası nedeniyle “büyük hakikat arayışında” insanı yanlışa düşüreceği tezi ısrarla vurgulanmış. Görünenden çok görünmeyenin ön plana çıkarılarak yüceltildiği eserin finalinde, ilk bölümde çokça eleştirilen “aklın” islam dünyasının en büyük eksikliği olduğu belirtilerek bir nevi tezatla itiraf niteliğinde bir teşhis getirilerek tabiri caizse orta yol bulunmuş. Şahsi değerlendirme: Batının özellikle düşünce ve felsefe uğraşı sayesinde bugünkü ahlak değerlerine ulaştığı ve müslümanların bu durumu bir türlü kabul etmediği, doğunun(Ortadoğu) ise islam tasavvufunu bile doğru bir şekilde anlamayarak bugünkü çamurunda oyalanışı, elli yıldır ve hatta bin yıldır müslümanların hiç ilerleme kat etmediğinin ve bu kafayla da etmeyeceğinin acı bir sonucu olarak açıklıkla karşımızda durmaktadır.
Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
Batı Tefekkürü ve İslam TasavvufuNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 19991,769 okunma
276 syf.
5/10 puan verdi
·
142 günde okudu
Gönül rahatlığıyla bana hitap etmediğini söyleyebilirim:) Hikayecilik başka bir olay. Hem kolay hem de çok zor. Alt metinler doğru bir şekilde okuyucuya aktarılmazsa eser sıkıcı bir kelime yığını olmaktan ileriye geçemez. Tabii ki kendi anlama kapasitemi de bu işe dahil ederek söylüyorum.. Eserde yer alan hikayeler ne çok çarpıcı ne heyecanlandırıcı ne derin duygu yoğunluğu içeren ne de yüreğinizi sızlatan ya da tebessüm ettiren hikayeler değil. Kendine has bir sıradanlıkta, Britanya adasının soğukluğunda ve çokça kasvetinde hikayeler toplamı.. Okuması zor olmasa da bir türlü hikayenin içine giremediğim beni sürekli dışarıda tutan bir okuma deneyimi oldu.
Dublinliler
DublinlilerJames Joyce · İletişim Yayıncılık · 20212,150 okunma
Reklam
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Yine bir Kazancakis klasiği. Gerçekten bazı yazarlar söz konusu olduğunda objektif olamıyorum. Hele ki Kazancakis.. Kitap her ne kadar gezi türünde kaleme alınmışsa da edebi anlatım yönü ağır bastığından ve hele son bölümde İspanya iç savaşına değindiği kısımlarda adeta bir roman okurmuşcasına heyecan yaşattığından, bende farklı bir tat bıraktı diyebilirim. İlk bölümleri itibari ile İspanya’nın önemli şehirlerinin geçmiş dönemleri ile birlikte ele alınması, burada Endülüs devletinin ve kültürünün anlatıya dahil edilmesi aynı şekilde Donkişot figürünün İspanya için neyi ifade ettiğinin Kazancakis yorumuyla dile getirilmesi, eseri sıradan bir gezi kitabı olmaktan çıkarıyor. Gezi kitabı olarak başlayan eser iç savaş ile sonlanıyor ki bu da tam olarak Kazancakis’in ilgisini çekebilecek, işleyebileceği bir konu. Kitap her yönüyle insan kokuyor..
Nikos Kazancakis
Nikos Kazancakis
severlerin asla kaçırmaması gereken enfes bir kitap. Herkese iyi okumalar dilerim.
İspanya, Yaşasın Ölüm
İspanya, Yaşasın ÖlümNikos Kazancakis · Can Yayınları · 2019142 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
45 günde okudu
Türk edebiyatında üstad olarak nitelendirilebilecek birkaç kişi varsa Ahmed Hamdi kesinlikle bu kişilerin arasındadır. Yazarın bu eserinde bir kez daha objektif bakış açısının ne kadar değerli olduğunu farkettim. Zira
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
benim için çok ama çok değerli bir edebiyatçı olmasına rağmen özellikle sosyolojik tespitlerinin ideolojik bakış açısı nedeniyle Ahmet Hamdi’ye göre daha dar olduğunu bu eseri okuduğumda daha iyi anladım. Kesinlikle Ahmet Hamdi’nin ideoloji ile kirlenmemiş bakış açısı Türk Edebiyatı adına çok değerli. Eser Osmanlı’nın son dönemlerine, dolayısıyla yozlaşmaya başlayan toplum yaşamının bir yönüne ışık tutuyor. Eserde yer alan en vurucu tespitlerden biri, ne yapılırsa yapılsın bozulan toplum ve sosyal bilinç yapısı nedeniyle Osmanlı devletinin yıkılmaya mahkum olduğu hususu. Sosyoloji bu yönüyle bir bilim dalı olma niteliği kazanıyor. Çünkü nedensellik bağına ilişkin ilkeler adım adım uygulanabiliyor. Eser her okurun ilgisini çekmeyecek olmakla beraber sırf edebi dili için okunmayı kesinlikle hak ediyor. Bazı yazarların tüm eserleri mutlaka okunmalı,
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
ın eserleri de bunu kesinlikle hak ediyor. Herkese iyi okumalar dilerim…
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20196,3bin okunma
154 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Zekayla edebiyatın bu denli iç içe geçtiği, edebi dilin ironiyle yoğrularak okuma şenliği sunduğu, muhteşem bir film izliyormuş hissinin okuyucuya tattırıldığı muhteşem bir
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
eseri daha. Maalesef bazı yazarlara karşı objektif bakış açımı kaybettim, bunlardan birisi de İhsan Oktay. Cem Yılmaz’ın stand up larında, bir süre sonra komik olsun ya da olmasın her hikayeye gülmeye başlarsınız ya işte öyle birşey İhsan Oktay okumak. Eserlerini hızlı tüketmemek için ağırdan aldığım nadir Türk yazarların başında geliyor. İyi ki yazmış iyi ki bizi kendi edebiyatından mahrum bırakmamış.. İhsan Oktay okurlarının asla es geçmemesi gereken, ancak İhsan Oktay okumaya başlamamış olanların, yazarın
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
Suskunlar
Suskunlar
gibi eserlerinden başlamasını tavsiye ediyor herkese iyi okumalar diliyorum.
Kitab-ül Hiyel
Kitab-ül Hiyelİhsan Oktay Anar · İletişim Yayıncılık · 20204,503 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Tavsiye edemem!
Eserde her ne kadar edebi dil yönünden başarı yakalanmışsa da konu itibari ile rahatsız olduğum bir eser oldu. Edebiyatın, hayatın her yönüne değinmesi gerektiğini düşünen bir okur olarak bu yönlerden bazılarının çok hassas bir dille işlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki bunların başında çocuk istismarı ve ensest ilişki geliyor. Yazar kitabın konusunu kurgularken son sözde de belirttiği üzere dönemin şartlarını ve toplumun sosyolojik yapısını göz önüne almış. Irkçılık, ufak da olsa gelir adaletsizliği vs.Ancak asıl kurgunun olaya döküldüğü ve olayın anlatıma geçtiği noktada yapılan betimlemeler neredeyse suç teşkil edecek açıklıkta ve gereksizlikte. Kısaca çok rahatsız edici. Bu bölüm itibari ile anlatımın daha yüzeysel olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer 1000k eser incelemelerinde bu rahatsız edici noktalara değinmiş bir okur olsaydı bu kitabı okumazdım. Tekrar söylemek gerekirse edebi dil yönünden başarılı ancak konu itibari ile tavsiye etmek istemeyeceğim bir eser..
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20181,965 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kaçırmayın derim..
“Şimdiden klasik olmaya aday bir eser.” 1000k okurları sayesinde keşfettiğim, okurken zevk duyduğum, oldukça akıcı, edebi dili zengin, kısa bölümler halinde yazılması nedeniyle okuma kolaylığı sağlayıp, hikaye bütünlüğünü koruyabilen, hem eskiye hem yeni dair birçok kavram ve hikayeyi bulabileceğiniz güzel bir roman. Konusu genel anlamıyla aşk-aile -ölüm kavramları üzerine kurulu, hayatın tam ortasından bir eser. Realist bir dil. Fazla söze gerek yok, iyi bir roman okumak isteyenler buyursun..
Sinekkuşu
SinekkuşuSandro Veronesi · Can Yayınları · 2022482 okunma
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.