Sadeliğiyle vuran müthiş bir klasik. Kitabımızın başkarakteri Pervin okuduğu eserlerden, duyduğu laflardan dolayı İstanbul'a hayrandır ve oraları görmek için İzmir'den İstanbul'a amcasının yanına gider. Yaz tatilinde beklediği, hayal ettiği İstanbul'u bulamaz. Platonik bir aşkın içinde bulur kendini. Günlüğünde onun düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde okuyoruz. Dönemin kadınlara bakış açısı, ayrı birey olarak dışarı çıkamadıkları gibi istedikleri adamla evlenemezler. Görücü usulü ile evlenirler. Pervin en başta buna öfkelidir. Onu okurken çok üzüldüm, kendime yakın hissettim. Üslubu, nahifliği ile benim için apayrı bir klasik oldu.
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,1bin okunma
Hani bazı kitaplar vardır size çok yakın hissettirir, sanki evinizdeymiş gibi sıcak bir yuva hissi verir bu kitap da tam olarak böyleydi benim için. Hikayemizin kahramanı Marry Lennox ilgisiz, sevgisiz bir ortamda büyüdüğü için sürekli öfkeli, şımarık ve bencil bir kişiliği vardır. Ani gelişen bazı olaylar yüzünden Hindistan'dan İngiltere'ye akrabasının yanına taşınır. Misselthweite Malikanesi yüz odalı, ağlama sesleri işitilen ve duvarla çevrili bahçeleri olan garip bir yerdir. Marry burda hem etrafı hem de kendisini arar. Buradaki yeşillik ve ucu bucağı olmayan fundalıkta doğayı keşfeder ve çok güzel dostluklar edinir. Herkesin hayatı güzel anlamda bir değişime girer.
Karakterler ve mekan betimlemeleri beni benden aldı. Okudukça çocukluğumu ve bahçemizi hatırladım. Anılarıma dokundu diyebilirim bu kitap. Marry'e okurken nedense kızamadım hep anlayışlı olduğumu fark ettim. Siz de çocukluğunuza ve yeşilliğe özlem duyuyorsanız bu kitaba şans verin. İçinizi umutla dolduran bir kitap.
Gizli BahçeFrances Hodgson Burnett · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,4bin okunma
" Şehre bakıyorduk denizden: Nevzat, Demir, bir de ben. Sisler içindeydi İstanbul... Sisler içinde deniz... Sisler içinde teknemiz." Bu kitabımızda Başkomiser Nevzat ve Ali ilginç bir cinayetle karşı karşıyadır. Katiller kurbanın avucunun içine antika bir sikke bırakır ve kurbanın cesedi üzerinden bazı mesajlar verir. Ardından kurbanlar peşi sıra gelir. İstanbul'un parlak dönemlerde yaşamış imparatorların döneminden dönemlerinden kalma tarihi yapıların önüne cesetler bırakılır. Her kurbanın ortak noktası İstanbul'a verdiği zarardır. Bu romanı okurken o yeditepeli güzel şehirin kıymetini hiç bilmediğimizin, tarihininde mimarisinin de farkında olmadan bilinçsizce yaşayıp gittiğimize hayıflandım. Nice büyük imparatorlar gelip geçmiş ama ne bir heykelleri kalmış ne de bir bilgi edinebilmişiz. Tek yaptığımız kötülük cahillik değil maalesef. Zenginlerin ve ismi yolsuzlukla anılan nice isimler İstanbul'a somut zarar veriyor. İmar afları, çarpık kentleşme. yolsuzluklar, kaçak göçmenler...Nice fadakarlıklarla alınıp, güzelleştirilmeye çalışılan şehir kayıp gidiyor elimizden. Belki her şeye gücümüz yetmez ama bir olursak, İstanbul'un hakkını ararsak bir şeyler değişebilir. Nevzat ve Ali gibi doğrunun yanında olalım hep. İncelemeye Yahya Kemal'in dizeleriyle veda edelim. Artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,2bin okunma