Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Psyche

Teknisyen Aub
"Şu anda grafıtik adı verilen şey üzerinde çalışmaya başladığımda, benim için bir hobiden başka bir şey değildi. Bu uğraşta ilginç bir eğlenceden, bir beyin jimnastiğinden fazla bir şey görmüyordum. "Sayı Projesi başladığında başkalarının benden daha bilge olduğunu düşündüm, grafıtik insanlığa yararlı olacak şekilde kullanılabilir, belki de gerçekten kullanışlı madde iletimi aygıtlarını üretmeye yarayabilirdi. Ama şimdi, yalnızca ölüm ve yıkım için kullanılacağını görüyorum. "Grafıtiği keşfetmiş olmaktan gelen sorumluluğu taşıyamıyorum."
Sayfa 62 - ISAAC ASIMOV GÜÇ DUYGUSU
Reklam
Zaten gerçek bir seçme hakkımız yok ki.
Sayfa 51 - J. G. BALLARD BİLİNÇ EŞİĞİNİ ATLAYAN ADAM
"Bir daha geri gelmeyecek mi, bayım?" "Ne, uygarlık mı? Kimse istemiyor ki onu. Ben de!" "Ben birazına katlanabilirdim," dedi arkalardan biri. "Birkaç gü zel yanı vardı." "Kafanızı yormayın," diye bağırdı Grigsby. "O güzelliklere de yer yok artık." "Ah!" dedi arkadaki adam. "Bir gün hayal gücü olan biri çıkıp gelecek, yeniden toparlayacak onu. Bu sözümü unutmayın. Yürekli biri." "Hayır," dedi Grigsby. "Ben evet diyorum. Güzel şeyleri seven biri. Bize kısıtlı bir uy garlığı geri verebilir; huzur içinde yaşamamızı sağlayacak kadarını." "Göz açıp kapamadan savaş başlayacaktır!" "Ama gelecek sefere her şey farklı olur belki."
Sayfa 29 - RAY BRADBURY GÜLÜMSEME

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Nefret etmediğimiz hiç kimse ya da hiçbir şey yok."
"Niye hepimiz böyle kuyrukta bekliyoruz?" diye sordu Tom en sonunda. "Niye bekliyoruz tükürmek için burada?" Grigsby dönüp bakmadı ona; güneşi tartmakla meşguldü. "Bak Tom, bir sürü neden var." Dalgın bir havayla, artık olma yan cebine, bulunmayan sigarasına el attı. Tom bu hareketi milyon larca kez görmüştü. "Tom, bunun nedeni nefret. Geçmişteki her şe ye karşı duyulan nefret. Soranm sana Tom, nasıl oldu da böyle bir du ruma düştük biz; şehirler yıkıntı halinde, yollar bombalardan delik deşik, mısır tarlalannın yarısı geceleri radyasyonla parlıyor. Berbat bir durum değil mi bu, söylesene?" "Evet efendim, sanırım öyle." "Evet öyle, Tom. Seni tamamen çökerten, harap eden şeyden nefret edersin. İnsanın doğasıdır bu. Düşünmeden yapar belki, ama gene de insanın doğasıdır." "Nefret etmediğimiz hiç kimse ya da hiçbir şey yok." "Doğru! Geçmişte dünyayı yöneten Allahın cezası kişilerin hari ka marifeti. Şimdi bak şu halimize, bir perşembe sabahı; bir deri bir kemik kalmışız, üşüyoruz, mağaralarda, inierde yaşıyoruz, sigara yok, içki yok, festival yapmaktan, festivallerimizden başka işimiz kalma mış, Tom."
Sayfa 28 - RAY BRADBURY GÜLÜMSEME
Umut yok, güvenlik yok, böylesine sonsuz kör olmak nasıl bir şeydir?
Sayfa 16 - HARLAN ELLISON KORKUNUN BÜTÜN SESLERi
Reklam
GONZALO
Ve şöyle demeli, tek bir seyahatle Tunus'ta eşini buldu Claribel; Öldü, boğuldu sanılan kardeşi Ferdinand'a Dünyalar güzeli bir eş sunuldu; Prospero ise ıssız bir adada dukalığına kavuştu, Biz de aklımız başımızda değilken kendimizi bulduk.
Sayfa 99
Prospero
Biz, düşlerin mayasından yaratılmışız Ve uykuyla çevrelenmiştir kısacık hayatımız.
Sayfa 82
MIRANDA Şu çaresiz durumuma ağlıyorum, Ne vermek istediğim şeyi sunmaya cesaretim var, Ne de benim olsun diye can attığım şeyi almaya. ...
Sayfa 61
PROSPERO ... Aklındakileri anlatabilmen için Kelimeler verdim sana!
Sayfa 21 - Caliban'a
ARIEL ... "Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada!"
Sayfa 14 - (Ferdinand)
Reklam
PROSPERO ... Hoş renklere boyadılar iğrenç amaçlarını.
Sayfa 10
MIRANDA ... Ama iyi rahimler kötü çocuklar da doğurur.
Sayfa 9
PROSPERO ... Bana-bu zavallıya-gelince, Kitaplığım, yeterince büyük bir dukalıktı!
Sayfa 9
En güzel suretler, en abartılı sesler toplaşır, eriyip dağılır. Bir tek şey kalır yalnızca: Şekilden şekile giren, ebediyen yaprak yaprak açılıp başkalaşan sonsuz bir güzellik. Ama elbette insan her zaman bu güzelliği tutup müzelere koyamıyor, notaya alıp genç yaşlı herkesi dinlemeye buyur edemiyor veya hepsinin bunlar üstüne çene çalmasını ya da bunlarla mest olmasını sağlayamıyor.
Sayfa 29 - Everest Yayınları
Johann Friedrich Oberlin
Herkes kendi mizacına (zaten başka türlüsü de mümkün değildir) ve büyük resme ilişkin şahsi fikirlerine göre hüküm verir; gel gör ki bu yargıların doğru ve gerçek olması mümkün değildir zira en azından zincirin bizim ötemizde ve dışımızda sadece Tanrı'nın bilebileceği sonsuz sayıda halkası olduğunu göz ardı etmektedirler. Çünkü onları aslına sadık kalarak tasvir etmek imkânsızdır ve çoğu zaman bir tonda, tarif edilemeyen bir bakışta, önceki anlatılabilir eylemlerden daha fazla anlam ifade eden bir şeyler vardır.
Sayfa 73 - Everest Yayınları
8,8bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.