Thinker Mann
@Thinker_mann
open.spotify.com/track/2ETogESqe...
Ne göründüğüm gibiyim ne de düşündüğüm gibiyim.
171 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Thinker Mann yorumladı.
Bir çocuk kaç ihtimalle doğar? Sizce ihtimalle yumurtanın döllenmesi bir tasarım olabilir mi?
Bir yumurtanın döllenmesi için milyonlarca sperm üretilir, tasarım olan bir sistemde olasılığın gücüne güvenilir mi?
Başta kazanarak kaybettiğimiz bir savaş olduğu gerçeğini kabullenmiştim. Sonra aslında işin aslının yarışı kazanmaktan ziyade uygun olanın tercih meselesi olduğu gerçeğini kabullendim. Ki, bu daha mantıklı ve kulağa hoş geldi. "Seçilmiş" olma fikri egomu epey tatmin etti. Bununla böbürlenmem çok uzun sürmedi. Ve tekrar aynı rehavetime devam ettim. Sorunun cevabına gelirsem... Ki, gelemiyorum ve merak ediyorum.
Bir çocuğun doğumu milyonlarca spermin bir yumurtayı döllenme yarışında gerçekten büyük bir ihtimal oyunu gibi gözüküyor. Bu durumun tamamen rastgele olduğunu söylemek de doğru olmaz, evrimsel süreçler, en uygun genetik kombinasyonların hayatta kalma ve üreme şansını artırmak için işler. Yani en güçlü ve en sağlıklı spermin yumurtayı döllemesi genetik olarak en güçlü ve en en sağlıklı bireyin oluşmasını sağlıyor.
Bu durumu genellikle tasarımın bir parçası olarak görüyoralar ama doğanın kendi "seçilmiş" süreci olarak görüyoruz baya. bu süreç, genetik çeşitliğini bile artırır ve türlerin çevresel değişiklere adapte olmasını sağlıyor. Yani bir çocuğun doğumu, doğanın kendi "tasarımı" değil! Doğanın kendi "seçilmiş" sürecinin bir sonucudur.
Olasılığın gücüne inanabiliriz ama güvenmeyiz bu nedenle.
Thinker Mann bir yorumu yanıtladı.
Bazen insana yapmaktan haz aldığı şeyler bile keyif vermez, ıstıraptan başka. Resim çizmeyi seversin, film izlemeyi seversin, oyun oynamayı, hatta kitap aşığısındır. İlgini çeken konularda bir şeyler öğrenmeyi seversin belki, araştırırsın, yazarsın, çizersin ama. Bir şey seni kemirir. Vicdan yaptırır. O şeyse "Bunları bir kenara bırak ve çalış" diyen farkındalığındır. Zamanının kalmadığını, sona yaklaştığını anımsatır durur sana. Şimdi bunu dinleyen sen, kalk ve ileride kendinden özür dilemeyeceğin bir şeyler yap. Çok geç olmadan... Yalnız bunu benden duymak amma da ironik ha! Neyse yine de siz siz olmayın, ben de olmayın hayatınız için bir şeyler yapın :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Birine neden ihtiyaç duyarız? Cevabı basit. Boktan hayatlarımız olduğu için. Üzgünüm ama gerçek bundan ibaret. "Birine neden ihtiyaç duyarız" derken, kastettiğim şey bir sevgili, bir eş. Bizimle uyumlu olduğunu düşündüğümüz, bir parçamız olmasına dünden razı olduğumuz arayıp arayıp bulamadığımız, beklediğimiz ve beklerken oradan oraya
Okur Takip Önerileri
Her geçen zaman, bana geçmişi aratıyor. Geçmişi arzuluyorum. Geçmişte hiç hata yapmamış olduğumdan değil geçmişi arzulamam. Ya da geçmişte çok sevdiğim birini/birilerini kaybetmemden ötürü değil geçmişi arzulamam. Geçmişi aramamın sebebi sorumluluklarımdan kaçma isteği. Bir şeylerin bu kadar farkında olmanın bende yarattığı gerilim. Geçmişi aramamın sebebi çocukluğumdaki sorumsuzluğum. Ee hayır hayır çocukluğumdaki sorumluluğum mu demeliyim? Evet evet bu daha doğru bir tabir olacak. Çocukluğumuzdaki sorumluluklarımız neydi bir düşünür müsünüz? "Neyin sorumluluğundan bahsediyorsun ki" diye düşünmeden ben söyleyeyim. "Aman dikkat et evladım, aman terli terli deli danalar gibi koşturma evladım, erkenden yaaat uykunu bir güzel al yavrum, okumalarını yap, yazı alıştırmalarını yap oğlum/kızım aksatma." Gibi gibi. Tek derdimin deli danalar gibi koşturup yere yapıştıktan sonra canımın acıması olsun istiyorum. Hepsi bu.
Tabii kimilerinin bir çocuklukları bile yok, ona diyecek hiçbir şeyim yok.