Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Tunahan İNCE
@Tigre
205 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Shakespeare: Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!Özlem Küskü · Destek Yayınları · 2020776 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
Sakarya Meydan Muharebesi sırasında bir anda etrafında ki paşalara :
“ İleride bir Kültür Bakanlığı kurmak gerekli mutlaka. Bu toprakların altında çok büyük zenginlikler var. Onları derhal muhafaza etmek gerek.”
Çok detaylı ve sürükleyici bir şekilde Atatürk’ün düşünme biçimini ve olaylara metodolojik yaklaşımını inceliyor yazar. Bunu tarihi olaylar ve kendi yaşadığı tecrübeler üzerinden ilerletiyor. Kitabı dinlerken hiç sıkılmadım. Bu aralar, Mustafa Kemal Atatürk hakkında kitaplar okumaya ve dinlemeye çalışıyorum. Özellikle, kıyıda köşede kalmış kitaplar daha çok ilgimi çekiyor. 
Karlsbad Hatıralarım kitabı gibi kitaplar diyebilirim. Bu tip kitaplar ile, herkes tarafından bilinen ve çocukluğunuzdan beri size verilen, gördüğümüz duyduğunuz bir Atatürk imajından ziyade Atatürk’ün psikolojisine, nasıl karar aldığına vb. özelliklerine odaklanabiliyorsunuz. Dahi Diktatör kitabını ise bu özelliğinden dolayı sevdim diyebilirim.
Okur Takip Önerileri
448 syf.
8/10 puan verdi
Romanın konusundan çok romanın hissettirdikleri bu kitap özelinde benim için özeldi. Merak duygusunu ve vermek istediği mesajı o kadar net vurguluyor ki ayrıntılar arasında boğulsanız bile kitap boyunca sıkılmıyorsunuz. Ayrıca, çok hoşuma giden bir diğer nokta, sayfalar öncesinden bir detayın karşınıza hikayenin çok önemli bir noktası olarak çıkması oldu. Hikayenin sonunun ve kitabın son sözünün de bir önceki cümlede bahsettiğim olaya yakın bir söz olması yazarın bunu kasıtlı olarak yaparak genel olarak vermek istediği mesajı pekiştirdiğini ve hikayesini tam anlamıyla tamamladığını gösteriyor.
İsminden dolayı bambaşka bir varsayımla okumaya başlamıştım. Hikaye sürüklendikçe bambaşka bir kurgu ile karşılaştım. Ama, kitabın isminden dolayı varsaydığım kurgudan daha iyi ve tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. 
Dövüş Kulübü felsefesinden bir yerlerden ise dolaylı olarak alakalı bir isim denilebilir.
128 syf.
6/10 puan verdi
En beğendiğim kitaplardan biriydi Ermiş. Halil Cibran'ı her zaman çok hisli bir yazar olarak düşünürdüm. Bu kitapta öyle olduğunu daha derinlemesine anlıyorsunuz. Kendisine ait çok sayıda eser var. Zaman içerisinde hepsini okumayı düşünüyorum. Bu kitapta 
Friedrich Nietzsche ile tanıştığını ve 
Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabını çok beğendiği ona söylediğini öğrendim. 
Ermiş kitabını yazarken de ondan etkilendiği yazıyor. Üslup olarak ikisi de birbirini benzeyen kitaplar. Herkese tavsiye edebilirim.
Halil Cibran - En Kutsal Gözyaşlarımızın Gözlerimize İhtiyacı YokturSelda Terek · Destek Yayınları · 2020676 okunma
616 syf.
7/10 puan verdi
Rönesans dönemine ve onun baş aktörü sayılabilecek Leonardo Da Vinci ile ilgili detayları merak ediyorsanız bu kitap tam size göre çünkü Da Vinci'nin kitabın arka kapağında da dediği gibi "insan" tarafını, duygularını vb. görmüş oluyorsunuz. 
Walter Isaacson'un 
Steve Jobs biyografisini de okumuştum o da çok başarılıydı. Ama, Leonardo'da, kendisinin el yazmalarının günümüze ulaşması, aslında asırlar öncesinden bir figürün neler düşündüğünü ve neleri merak ettiğini daha da somut bir hale getiriyor. Bu da bu biyografi kitabını daha ilgi çekici bir hale getiriyor. Özellikle, Mona Lisa'nın esrarengiz gülüşü için sayısız kadavra ile çalışması ve bu gülüşü o hale getirmek için o bölgede ki sinir,kas yapısını tanımaya çalışması gibi sayısız detayı öğreniyorsunuz.
104 syf.
6/10 puan verdi
Dönemine göre iyi, kısa ve öz kurguya sahip bir hikaye. Benzer bir hikayeye sahip 
Öteki kitabı vardı sanırım. Tema olarak bayağı yakın iki kitap. Dr. Jekyll ile Mr. Hyde'ın aynı kişi olması üzerinden 
Robert Louis Stevenson insanın arzularına ket vuramadığını ve fırsatını bulabildiğinde kötü tarafa meylettiğini vurguluyor. Bir yerden sonra Dr. Jekyll, Hyde olmanın cazibesine o kadar kapılıyor ki iş çığırından çıkıyor. Polisiye noktasında vakalara daha da odaklanılabilirdi diye düşünüyorum. Hikayede ki Deus Ex Machina noktası neticede fantastik ve gerçek dışı. Yazar, hikayenin sonunu daha mantıklı bir çerçeveye oturtarak, Dr. Jekyll'ın Mr.Hyde oluşuna daha mantıklı bir açıklama getirebilirdi. Gene de dönemine göre yenilikçi bir kurguya sahip olduğunu söyleyebilirim. Günümüzde, birçok sinema filmine de ilham olduğu aşikar. ( Fight Club, The Split...)
69 syf.
4/10 puan verdi
Yazarın Ermiş kitabını okumuştum. Orada ki aforizma dolu hikayelerinin çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Gezgin kitabında ki hikayeleri yeterince iyi bulmadım. ( Bir ,iki hikaye dışında...) Özellikle, Patika hikayesi çok derin ve anlamlıydı diyebilirim.
