Tuba Dağdaş

Tuba Dağdaş
@Tuba_Dagdas
Sıkı Okur
Psikolojik Danışman/ Aile Danışmanı
Yüksek Lisans
Denizli
192 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
96 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
John William'ın okuduğum ilk kitabı "Stoner" benim için Martin Eden den sonra gelen favori kitaplarımın arasındadır. Okuduğum bu ikinci kitabıyla, yazarın ne kadar güçlü bir kalemi olduğunu daha iyi anladım. Olay ya da duruma yönelik metaforik anlatımları, kesinlikle dünyaya farklı bir pencereden baktığını gösteriyor. Karakterimiz Arthur Maxley, hayatını, dünyayı dolaşarak kazancını sağlayan babasının gönderdiği çeklerle geçindirmekte. Babası küçükken yaşattığı travmayı, maddi olarak kapatmaya çalışıyor belki. Yıllar sonra babası ile bir araya gelince yaşadığı, o boşluk hissinin kapanacağına inandığı bir anda yeniden yerle bir oluyor. Bir taraftan buna ilişkin tüm duyguları altüst olsa da, yeniden saf ve masum bir duygu içinde yeniden farklı duygulara yer açabileceği inancını yükselten bir çift gözde buluyor yeniden kendini. Ama geçmiş onun yakasını hiç bırakmıyor ve kişi sevgiyi deneyimlediği yerde, öğrendiği haliyle deneyimlemek istiyor, doğru ya da yanlış... Arthur'un ruh hali kitap boyunca içinize öyle güzel işliyor ki, yaptığı davranışların nedenlerini anlıyorsunuz ya da hissediyorsunuz. Bazen bir insan için tek gerçek GECE dir. Geceden başkasına yer yoktur hayatında... John William kesinlikle okunması gereken bir yazar.
Yok Geceden Başkası
Yok Geceden BaşkasıJohn Williams · Yapı Kredi Yayınları · 2022107 okunma
Reklam
Tuba Dağdaş

Tuba Dağdaş

, bir kitap okudu
96 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yok Geceden Başkası
John Williams
7/10 · 107 okunma
Arthur'un başarısızlığa uğrayan ruhunu, ikisini ayıran sınırsız uçurumu bir şekilde kapatma ihtiyacı kapladı. Claire'in onun hayatının en gizli sırlarını bilmesini istedi; içinde ve kendisinin bir parçası olmamasını istedi. Claire ancak o zaman, bütün o şeylere sahip olduğunda, sebebini bilmeye, anlamaya başlayabilirdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Soruların şimdiki dünyasına girmesine ve onu tehdit etmesine izin vermeyecekti, veremezdi; bu dünyanın, düşüncenin altüst edici gücünü göze alamayacağı kadar hassas bir dengesi vardı çünkü.
Kadınları ve erkekleri birbirine çeken şey buydu: Ne zihinlerin ya da ruhların karşılaşması ne de bedenlerin çiftleşmesinin karanlık çılgınlığında birleşmesi- hiçbiri değildi. Bağ kurmak gibi belli belirsiz bir ihtiyaçtı, en dantelli kurdeleden daha kırılgan bir bağ. Bunun için didiniyorlardı hep birlikte, dur durak bilmeden ve daima sahiden tek başlarına; bunun için sevip nefret ediyor, toplanıp vazgeçiyorlardı. Yok olur korkusuyla hiç sınamadıkları o küçük iplik için yalnızca; ikiye bölme korkusuyla hiç sağlamlaştıramadıkları o hassas iplik için.
Reklam
Reklam
1.061 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.