Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tengrigens

“Mizahın olmadığı bir ülkede yaşamak kötüdür. Fakat çok daha kötü olan, mizahsız yaşayamayacağın bir ülkede yaşamaktır.”
Bertolt Brecht
Bertolt Brecht
Reklam
“Geri kalmış cumhuriyetlerin bazılarında çoğunluğun iradesi eğitimli kesimi baskı altına alabilir. Böylece eğitimli kesim beyin göçüne başlar. Bu süreçte eğitimsiz kitlenin iktidarı ne kadar uzun sürerse devletin çöküşü o kadar hızlı olur.”
John Stuart Mill
John Stuart Mill
Sayfamdaki imansız ve mürtedlerin sayısında hızlı bir artış var. Bu durum benim gibi iman-ı kâmil bir zındığı rahatsız ediyor. Herkes zındık olamaz; çok kültürlü ve donanımlı insanlardan kaliteli zındık çıkar. Kültürsüzlerden ise ancak yobaz olur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şark Meselesi
"Şark meselesi" 1815'lerde ortaya çıkmış bir tarih terimidir; Batı literatüründe, Osmanlı'nın parçalanması, topraklarının paylaşılması ve Anadolu'nun Türksüzleştirme idealinin adıdır. Batı, Osmanlıyı parçaladı, tamam; Anadolu dışındaki toprakları da elimizden aldılar, tamam; Ama Anadolu'yu Türksüzleştirme idealini hiçbir zaman rafa kaldırmadılar. Bu yüzden I. Dünya Savaşı sonrası verdiğimiz Kurtuluş Savaşı'nın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Atatürk sadece bu toprakların bağımsızlığını kazanmakla kalmadı, aynı zamanda bu topraklardaki Türklüğü, Türk varlığını da kurtardı. Batının bu Doğu sorunuyla, Ari halk teorisini savunanların "Ural-Altay etekleri sizin atayurdunuzdur, orada yaşayın, ama oradan dışarı çıkarsanız işgalci sayılırsınız" şeklindeki iddiaları arasında hiçbir fark yoktur. Ayrıca en kenardaki siyasal ümmetçiye kadar bütün tarikat ve cemaatlerin Türklük duygusu ile kavgalı oluşu Batı'nın "ŞARK MESELESİ Planı"nın olgun meyveleri olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye'deki azınlıklar bilsinler ki,
Türkler hariç tüm etnik kökeni farklı olanlar etnik millyetçiliğin ağ babasını yapıyor. Ele geçirdikleri kurum, kuruluş, mahalle, iş aş ne varsa kendi ırklarına imtiyaz sağlıyorlar. Kamuflaj olarak da Türk milliyetçiliği örtüsü kullanıyorlar. Bu ülkenin fatihi ve bu devletin kurucusu olan biz Türkler, bugüne kadar sınırlarımız dahilinde yaşayan herhangi bir etnik gruba karşı ırkçılık yapmadık. Çünkü ırkçılık kavramı Türklere yabancıdır. Biz Anadolu'ya girdiğimizde bu ülkede sadece Lazlar, sadece Diyarbakır'ın çok az bir kısmı ile yine Hakkari'nin çok az bir kısmında Kürtler ve bir de Rumlar ve tabii ki Ermeniler vardı. Rumlar daha sonra becayiş yoluyla Yunanistan'a gittiler. Bunların dışında halen Türkiye'de yaşayan etnik grupları ise biz davet etmedik. Tıpkı şimdiki Suriyeliler gibi ülkelerini terk ederek gelip âtıfet dilediler. Kendilerine himmet eyledik. Bu ülkenin nimetlerinden faydalanıp Türk'e ait ne kadar kutsal varsa saldırmaya kalkarsan kendi başını yersin. Misafir, ev sahibine çemkirme hakkına sahip değildir. Bu topraklara gelip, kanunlara uygun olarak yaşıyor olman, seni ev sahibi yapmaz. Misafirsin, misafirliğini bil. Yok, çekip ülkene dönmek istiyorsan seni kimse tutmuyor!
909 öğeden 706 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.