"Şark meselesi" 1815'lerde ortaya çıkmış bir tarih terimidir; Batı literatüründe, Osmanlı'nın parçalanması, topraklarının paylaşılması ve Anadolu'nun Türksüzleştirme idealinin adıdır. Batı, Osmanlıyı parçaladı, tamam; Anadolu dışındaki toprakları da elimizden aldılar, tamam; Ama Anadolu'yu Türksüzleştirme idealini hiçbir zaman rafa kaldırmadılar. Bu yüzden I. Dünya Savaşı sonrası verdiğimiz Kurtuluş Savaşı'nın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Atatürk sadece bu toprakların bağımsızlığını kazanmakla kalmadı, aynı zamanda bu topraklardaki Türklüğü, Türk varlığını da kurtardı.
Batının bu Doğu sorunuyla, Ari halk teorisini savunanların "Ural-Altay etekleri sizin atayurdunuzdur, orada yaşayın, ama oradan dışarı çıkarsanız işgalci sayılırsınız" şeklindeki iddiaları arasında hiçbir fark yoktur. Ayrıca en kenardaki siyasal ümmetçiye kadar bütün tarikat ve cemaatlerin Türklük duygusu ile kavgalı oluşu Batı'nın "ŞARK MESELESİ Planı"nın olgun meyveleri olarak karşımıza çıkıyor.