İhsan Bey'in kadınlar üzerindeki fikirlerini görünce kusmak istedim. Cadı deyip yaksaymış bir de. Ortodoks muhafazakar zihin yapısına sahip biri. Hatta Hıristiyan skolastizmini aratır. Hangi fikri, inancı, ideolojiyi paylaşsa onun bağnazı olacak biri. Adamın tek derdi kadınlar. Bir kadının özgürce sosyal hayatta var olabilmesi, istediği gibi seçimler yapabilmesinden rahatsız oluyor adam. Din onun için sadece bir kılıf. Hakiki bir dindar insanların bireysel günahıyla ilgilenmez, tüm toplumu ilgilendiren adaletsizlik, merhametsizlik, kadına şiddet, yolsuzluk, adam kayırma vs gibi günahlarla ilgilenir. Ama bir kere, sadece bir kere bile ülkedeki hırsızlığa, yolsuzluğa, hukuksuzluğa dair ses etmemiş adamdır. Çünkü ahlak anlayışı kadının iki bacağının arası ile sınırlıdır. Ha bir de şarap içmez, domuz eti yemez. Zihin yapıları bozuk olduğu için ağızlarını açtıkları anda tüm bastırılmış duygularını ele veriyorlar. Bu adamın fikirleri gösteriyorki aslında bir bastırılmışlık, güçlü, modern kadına öfke ve nefret. Hocamıza göre bu kadın zaman zaman başörtülü bir profil de olabilir. Zira onlar kendi algıladıkları dinin dindarı olan, itaatkar kadın modeli dışında hiçbir kadını sevmiyorlar. İnanılmaz olanı da o da bir kadından doğuyor ve böyle düşünüyor. Kadınların hiç mi suçu yok? Bu kafadaki şahısları kim yetiştiriyor? Kim doğuruyor? Adamın kitaptaki fikirlerinden de anlaşıldığı üzere dünyada artık bir yeri ve vazifesi olmayan din sömürücülerine iyi bir örnek teşkil eder.