Hikaye, Aydın'ın Kuyucak köyünde bir karı -kocanın ölümü ve arkasında bıraktıkları küçük Yusuf ile başlar. Olayı incelemeye gelenlerden kaymakam Salâhattin Bey, Yusuf' u evlat edinir.
Kaymakam, eşi Şahinde ve küçük kızları Muazzez ile aileye yeni katılan Yusuf.
Bir süre sonra görev icabı hayatları Edremit' de devam eder.
Yusuf içine kapanık, konuşmayı sevmeyen,okulu sevmeyen, konuşmadığı için çok fazla arkadaş edinemeyen belki de istemeyen, duygularını içinde yaşayan bir çocuktur. Tek ilgi odağı Muazzez'dir.
Hikaye ilerledikçe, Yusuf'un büyümesi, Muazzez ile ilişkisi, kasabanın zenginlerinden Hilmi Bey'in oğlu Şakir ile husumetleri, kasabanın sakinlerinin karakter ve davranışları, halkın her ne olursa olsun zengini koruması, kasabadakı resmi kurumların işleyişi anlatılır.
Her ne kadar Yusuf ve Muazzez arasında bir aşk hikayesi olsa da(ben bunu Yusuf' da çok hissedemedim) asıl anlatılamk istenen kasabanın varlıklı kişilerinin diğer kişiler üzerindeki otoritesi ve varlıklı kişilerin diğer kasabada yaşayanların hayatlarına direkt etkisi, toplumda ezen ve ezilenlerin olması dikkat çekmektedir.
Yusuf karakterini ben Yaban romanındaki Ahmet Celâl'e benzettim. Akıllarından çok şey geçiyor ama icraata geçmek geçmemek arasında kalıyorlar ve sonunda geç kalınmışlık ve kendini ifade edememe sorunsalı.
Keyifli okumalar.