Yazarla ilk tanışma kitabım oldu ve tek kelime ile hayran kaldım.
Yazar olmak için; duygu, düşünceler, kelime hazinesi, görsel hafıza, kişi ve çevreyi çok iyi gözlem yeteneği ve pek çok şey olması , bunları okuyucuyu sıkmadan kaleme alması ve olay örgüsünün içine katması gerek. Ayfer Tunç bunların hepsini aşmış ve bir yazarın kesinlikle inanılmaz bir zekaya sahip olması gerektiğini ,bu yan paydaşlar ile ortaya koymuş ve okunası şahane bir kitap karşımıza çıkmış.
Olay Karadeniz'de bir Ruh Sağlığı Hastenesin'de bir doktorun konferansa katılımı ile başlıyor. Sonra onun doktor arkadaşları,hemşireler,hasta bakıcılar,eşler falan... diye hikaye içinde hikaye ve nerdeyse kitapta 350 ye yakın karakter girip-çıkıyor.
Ve bu karakterler tam bitti derken hop ordan tekrar bir konu ile bağlantıya geçiyor. Ve bu karakterlerin hepsinin anlatımı, rolleri hepsi hepsi inanılmazdı.
Dikkatimi çeken genelde tüm kahramanların yer aldığı konularda hikayeler kötü son ile bitiyor ve pek çok kahraman önce normal daha sonra bir şekilde cinnet geçirerek mutlaka hastane ile bir bağlantısı olmuş oluyor. Aslında baktığınızda normal olarak gözüken hiç biri normal değil:)
Keyifli okumalar.