ÇÖZÜLEMEYEN BİR DÜĞÜM-BENİ KÖR KUYULARDA
(Spoiler içerir)
Hasan Ali Toptaş Büyülü Gerçekçilik akımının ülkemizdeki en büyük temsilcilerinden birisi. Onun eserlerinde doğa üstü ögeler son derece fazla. Benim en sevdiğim yabancı yazar olan Gabriel Garcia Marquez'i sevenler kuşkusuz Hasan Ali Toptaş'ı da sevecektir.
Bu eserinde de hayal ve hakikat öyle iç içe geçmiş ki okuyucu bu karışımın içinde doğa üstü faktörleri bile doğal bir hadiseymiş gibi karşılıyor.
Kitap ağlayınca gözlerinden taş dökülen bir kızın başına gelen trajik bir öyküyü anlatıyor. Romanın hemen başında kızın başına okurun bilmediği bir şey geliyor ve o olaydan sonra kız ağlayınca gözlerinden taşlar dökülmeye başlıyor. Bu düğüm romanın sonuna kadar çözülmüyor ve yazar romanın hemen her yerinde merak ögesini çok fazla ön planda tutarak usta bir yazar olduğunu ispat ediyor. Sonra insanımız, karanlık güçler, kötülük ve korkar iyilerin de kötüler kadar zararlı olabileceğinin bir resmi bu kitap.
Dil konusunda da Toptaş'ın hassasiyeti saygıyı hak ediyor. Kelime seçimi, deyimlerin kullanımı, ikilemeler... Diğer güncel romanlarda göremediğimiz edebî bir dil var.
Okumanı öneririm sevgili okur. İyilikle kal.