Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

dr. kadir

dr. kadir
@Umberto_
Sıkı Okur
en zor anda bir devadır hoş sesin, kendinle utanmadan konuş. !! iletilerimdeki şiir ve düşünce/denemelerin her hakkı saklıdır.
tıp
Diyarbakır/1996
190 okur puanı
Aralık 2016 tarihinde katıldı
260 syf.
·
Puan vermedi
Babalar ve Oğullar
nihilist ol(duğunu san)an bazarov ve onu öğretmeni olarak görüp ona özenmeye çalışan, kısmen daha az nihilist olan arkadiy adında iki nihilist ile aristokrat, gelenekçi birkaç karakter içeren önemli ve ilk modern rus romanı. turgenyev, romanda nihilizm'in duygular karşısındaki çaresizliğini açıkça ortaya koyuyor. dünyanın gerçeği şudur:
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,4bin okunma
Reklam
520 syf.
9/10 puan verdi
kişi doğal iken sevgiler ve hürmetler de doğal ve gerçek idi. fakat doğallığını kaybedip artık ünlü biri olduğunda insanlar sendeki öze değil, suni bir değere dönüşmüş olan sen'i önemserler ve sahte ile gerçek sevgi ayrıştırılamaz hâle gelir. Martin'i ünlü olmaktan pişman ve huzursuz eden şey de buydu. "ben eski Martin'im ve
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
44 syf.
·
Puan vermedi
sokrates peygamber olabilir mi? bu kitap, antik yunan'ın çok tanrılı inancını reddedip bunu çarşıda pazarda insanlara anlatmaya çalışmakla suçlanan ve yunanların önde gelen kişilerinden meletos'un dava etmesiyle yargılanan sokrates'in mahkemedeki savunmasını içeriyor. sokrates gerçek bilginin ahlâkî olması ve kişiye faydasının olması gerektiğini, boş bilginin faydasız olduğunu düşünür. Tanrı tarafından, söylemesi gereken şeylerden vazgeçmemesi gerektiği konusunda emir aldığını söyler. Tanrı ile iletişimde olduğunu, ölüme mahkum edilmesinin atina'ya bela getireceğini, ama söyleyeceklerinden ölüm pahasına da olsa vazgeçmeyeceğini dile getirir. ölümü, ölümden kurtulmak için yalandan ağlayıp el etek öpmeye tercih eder. sokrates, öğrettikleri karşılığında ücret almazdı. hiç kitap yazmadı. "tek bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir" diyerek, bildiğini zannedenlerin cahil oldukları yönünde halkı uyandırabilmiş ve bu da ona olan düşmanlığın nedenlerinden biri olmuştur.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Elips Yayınevi · 201252,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
244 syf.
9/10 puan verdi
zülfü livaneli, kitapların 'okunması için' okunabilir olması gerektiğine inanan ve bunu kitaplarına tutarlı bir şekilde geçirebilen bir yazar. süslü dil ve anlatımın yazarın bir ego tatmini olduğunu, bunun okunurluğu azalttığını düşünüyor. ayrıca sırf kitap yazmış olmak için değil, anlatacak bir şeyinin olması gerektiği için yazmak lazım diyor.
Edebiyat Mutluluktur
Edebiyat MutlulukturZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20202,028 okunma
·
Puan vermedi
bu romanı yarım bırakıyorum. erhan bener'i okumaya "tekilleşme" ile başladım. tekilleşmeyi bitirdiğimde erhan bener'in tüm eserlerini okumak istiyorum dedim ve birkaç tanesini daha aldım. ardından "kedi ve ölüm" ve "macellos da vinci'nin akılamaz serüvenleri" takip etti. şu anki romanı 105.sayfada durmak üzere okumayı bıraktım. nedeni şu: erhan bener'in çoğu romanı psikolojik. romanlarda karakterler topluma yabancılaşmış, yalnızlığa hapsolmuş, sosyopat, yaşamak için enerjisi ve isteği kalmamış, inanç ve ahlak değerleri olmayan, psikolojik sorunları olan kişiler. romanlarında betimleme fazla, diyalog çok az. bunların yanında beni okumaya devam etmekten alıkoyan esas şey şu: bir durumu, süregiden bir olayı anlatırken birden bunların gerçek olmadığını, hayal ürünü veya yanılsama olduğunu gösteren başka bir duruma geçiş yapıyor. örneğin; tren yolcuğu yapıyor, kompartmandaki insanların durum analizini yapıyor, dışarının tasvirini yapıyor, trenden inince bir çocuğa, okuması için gazete parçası veriyor. buraya kadar her şey normal, ama sonra bir anda "ayağa kalktım ve kitaplıktan bir kitap daha çıkardım" diyip tüm bu olayın gerçekliği konusunda kafayı allak bullak ediyor ve okuyucu, tüm bu okumanın boşa olduğu duygusuna kapılıyor. diğer romanlarında da bu durumlar vardı fakat onlarda akıp giden olaylar, diyaloglar vardı. bu eserde kimin kim olduğu, anlatılan şeyin hayal ürünü mü yoksa yanılsama mı olduğu belli değil. ki bunu kendi de romanlarda dile getiriyor. bu esere tekrar dönüş yapacağımı sanmıyorum. sağlık olsun.
Baharla Gelen
Baharla GelenErhan Bener · Everest Yayınları · 201751 okunma
Reklam
284 syf.
·
Puan vermedi
Leyla'nın Evi; Zülfü Livaneli'nin klasik romanlarından biri. Ders alınması gereken tarihi olaylar ışığında bir İstanbul romanı. Kesişen hayatlar, gün yüzüne çıkarılan hikayeler, toplumsal bazı bağnazlıkların, tabuların eleştirisi. Osmanlı bir paşanın torunu olan Leyla Hanım'ın, çeşitli bürokratik dolaplarla yalıdaki müştemilat evinden atılması, bu yalıyı hileyle ele geçiren Ömer bey ve babası Ali Yekta Bey, Almanya'daki ailesinin baskıcı tutumundan Türkiye'ye kaçan Roxy... Hikayenin temel taşları bunlar. Hikayenin anlatımı bana biraz kopuk geldi, Leyla dışında karakterlerle bütünleşemedim. Serenad'dan sonra okumuş olmak ve beklentiyi yüksek tutmuş olmaktan mütevellit, Serenad kadar içime sinmedi. Elbette yazan Zülfü Livaneli olunca akıcılığı su götürmez. Yalnızca beklentiyi Serenad kadar yüksek tutmamak gerek diye düşünüyorum. İyi okumalar...
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,3bin okunma
481 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Uzun bir aradan sonra ilk inceleme... Neydi bee! İşte roman budur, romancılık budur. Serenad, Zülfü Livaneli'nin ince eleyip sık dokuduğu, yoğun emektarlık kokan harika hikaye. Bir aşk hikayesi, ama tarihle bezenmiş bir aşk hikayesi. Tarihin tozlu raflarında, yalnızca gün yüzüne çıkaracak kişileri beklemekle kalmayıp, kasıtlı olarak gizlenmiş
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
318 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
"Harika bir eser, bugüne kadar neden okumadım bilmiyorum. Çok sürükleyici bir kitap. Herkese tavsiye ederim kesinlikle okuyun pişman olmayacaksınız." (Oh tamam yeterince inceledim, yolladım mı tamamdır) Ee kitap neyi, kimi, nereyi anlatıyor?. Ne mesaj veriyor? Bunlara değinmeden inceleme yapılmaz, böyle bir inceleme olamaz arkadaşlarım
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,4bin okunma
66 syf.
·
Puan vermedi
·
51 günde okudu
"Gerçek zamanla yüreğin zamanı nasıl da karışıyor böyle... Usul bir gülümsemeyle yürüyorum. Kırmızı bir bulut yüzün. Bir çınar ağacının gölgesindeyim. Yapraklar değil saçların dökülüyor üstüme. Mavilikte bir görkem. Şarkılar dinliyorum. Parmakların, sesinden önce akıyor içime. 'Uçan kuşlar sarhoş olur' bir kez daha inanıyorum. Saka
Bağbozumu Şarkıları
Bağbozumu ŞarkılarıŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 201210bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Hayatta gerçek ve en büyük zenginlik, sevgi ve şefkattir. Kitabı okurken daha iyi anlamak için öncelikle yazar hakkında biraz bilgi verelim: José Mauro de Vasconcelos, çok çocuklu fakir bir ailede dünyaya gelmiştir. Doğal olarak zor bir çocukluk geçirmiştir. Okumayı kendi başına öğrenecek kadar meraklı ve zeki olan yazar, tutunabilmek için çok çeşitli işlerde çalışmıştır. Yazarın, hayatından yola çıkarak yazdığı kitapta ana karakterimiz 6 yaşına girmekte olan 5 yaşındaki Zezé. Yaşına bakmamak gerek; zira yaşından büyük laflar eden, zehir gibi zekası olan Zezé, hayal gücü çok yüksek bir çocuktur. Çok haylaz olduğundan ötürü sürekli -üstelik ailesinden- dayak yiyen fakat altın kalpli ve çok şefkatli bir çocuktur Zezé. Zorlu yaşamına rağmen ilerde çok güzel bir hayata sahip olacağı umuduyla sürekli mutlu kalmayı başarır. Fakat kaderi onun hevesini kursağında bırakmaya niyetli görünmektedir. Sevginin en kıymetli şey olduğunu öğrenmek ve hayatta tutunmak için okuyup okutmak gerek. Kitap hakkında üzücü bir olay da var: Şeker Portakalı kitabı MEB onaylı 100 temel esere dahil edilmişken bir veli kitabın argo ve küfür içerdiğini, örf ve adetlere uymadığını gerekçe göstererek tavsiye eden öğretmenden şikayetçi olmuş hatta kitap hakkında soruşturma bile açılmış. Oysaki kitap hayat dersleri veriyor, okuyan çocuklara sormayı, merak etmeyi, sevgiyi öğretiyor, hayal güçlerini, umutlarını yeşertiyor... Son olarak, Zezé'nin macerası bu kitapla bitmiyor. Zezé'nin zorluk ve umut dolu yaşam mücadelesini yazarın "Güneşi Uyandıralım" ve "Delifişek" adlı devam kitaplarından okuyabiliriz. Keyifli okumalar :)
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,3bin okunma
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Mikrobiyota nedir? Mikrobiyota büyük çoğunluğu kalın barsakta olmak üzere insan vücudunda bulunan ve organizmayla iyi-kötü ilişkisi olan mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmaların sayısı, kişideki hücre sayısından bile daha fazladır. Kimisine göre 40 trilyon kimisine göre çok daha fazla. Ancak mikrobiyotayı önemli kılan, barsakları ikinci beyin olarak kabul ettiren özellikleridir. Zira mikrobiyotadaki mikroorganizmalar salgılarıyla barsak-beyin arasında sıkı bir ilişki kurar. Mikrobiyota; hemen tüm kararlarımızda ve hatta bizi ilgilendiren irade dışı olaylarda bile etkililer. Aşık olacağımız kişiden tutun da yemek tercihlerimize kadar akla gelebilecek her türlü tercihlerimizi etkileyebiliyorlar. Serkan Karaismailoğlu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Fizyoloji Anabilim Dalında hâlen eğitim veren bir hoca. Kitabın sohbet havasında geçmesi, yalın bir dilinin olması, çeşitli konularda bilgilendirmesi ve bunu mizahi bir dille yapması onu okunur kılan özellikleridir. Sadece tıpla ya da sağlığın diğer alanlarıyla ilgilenenlerin değil, herkesin okuyup anlayabileceği yalınlıkta bir anlatımı var. Mikrobiyota hakkında daha fazlası için ve günlük yaşamda merak uyandıran diğer bazı konularda aydınlanmak için okuyun.
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20176,4bin okunma
126 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Genç Werther'in acıları... Hatırlıyorum henüz liseye yeni geçmiştim. Abim bazen kitaplar getirirdi. Roman, düşünce kitapları, denemeler, dergi, şiir kitapları vs. Genç Werther'in acıları da bunlardan biriydi. Hacminden dolayı okunabilecek olarak bunu kestirmiştim gözüme. Abime kitabın nasıl olduğunu sorduğumda, "Okurken ağladım." dedi.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,3bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Zweig'in, kendi "Acı son" kurgulu yaşamının yansıması olan öykülerinden biri daha: Bir Çöküşün Öyküsü. 15. yy Fransa'sında sarayda önemli bir görevde olup şatafatlı ve eğlenceli Paris hayatına alışkın olan kibirli bir madamın sürgüne gönderilmesi ve burada cereyan eden kısa olaylar dizisi. İçerikte de geçtiği gibi: Bir ölüm komedisi hikayesi. Kısa, ancak diğer öyküleri gibi akıcı..
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,8bin okunma
222 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Yusuf!. Keşke "keşke" demeden önce aklının sana yaptırdıklarını bir sorgulasaydın. Henüz girişte adeta arkadan tekme vurur gibi merakın, sürükleyiciliğin kuyusuna atıyor okuru Sabahattin Ali. Acınası çocukluğunda evlatlık alınıp daha acınası bir yazgıya düşen Yusuf'ta asla değişmeyen şeyler vardır. Anlaşılmaması-dahası derdini anlatacak kadar konuşabilecek yetisinin olmaması-, insanlardan uzak oluşu, bir yarısının hep ölü oluşu ve asla tamamlanmaması. Yusuf, özgür ruhludur, zorba olmayan ve zahmetsiz olan bir yaşam ister. Zorunlu sorumluluk Yusuf'a ağır gelir ve bu boğucu dünyada kendisinin buğulu aynası olan Muazzez'de bir nebze de olsa kendini bulur. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna'da olduğu gibi yine harika betimlemeleriyle, adeta bize film izlettiriyor. Bu arada film demişken kitabı okuduktan sonra filmini izleme şansım oldu. Kitap bir filme sığdırıldığı için doğal olarak kesintili, atlamalı olmuştu-bu mazur görülebilir-fakat böyle kıymetli bir kitabın böyle vasat oyunculuklarla sinemaya uyarlanması insana teessür vericiydi. Kitabın hikayesinin genel şablonu, bilinen çoğu halk filmine ilham kaynağı olmuştur. Okuduğunuzda "Ben böyle filmler hatırlıyorum"diyeceksiniz. İyi okumalar :)
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,4bin okunma
105 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Tante Rosa, bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır... Tante Rosa, bütün şartlarda yaşayabilir... Tante Rosa, başkası tarafından verilmiş bir ad, başkası tarafından çektirilmiş acılardır, beceriksizliklerde ısrardır" Sevgi Soysal, annesinin büyükannesinin yaşantısından esinlenerek başladığı bu kitabı kendi kurgusuyla sürdürmüş ve kendi deyimiyle kitap ne annesinin büyükannesinin hayatını ne de başkasının hayatını anlatmaktadır. Tante Rosa, Sevgi Soysal'ın iç boşaltışıdır. Kaderin tüm cilvelerine başı dik bir şekilde direnen bir kişiliktir Tante Rosa... Tüm işleri ters gider, el attığı işlerde asla muvaffak olmaz buna karşın düştüğü hiç bir durumu küçültücü görüp de istifini bozan biri değildir Rosa. Rosa asla umudunu kaybetmez, Rosa dobra dobradır, kafasına eseni yapar. Hayattan bir şey anlamadan ve ardında bir şey bırakmadan yolculuğunu tamamlar Rosa...
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,915 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Evet. İşte beklediğim, istediğim başıma geldi. Gözlerimi yaşartan kitabı keşfettim. Geç keşfettim, iyi ki de geç keşfettim; çünkü bunu okumadan önce hayatımda bazı taşlar yerinde oturtulmuş vaziyetteydi. Aksi halde bende oluşturduğu tesir, yaşamımın geri kalanını daha elemli bir hâle getirecekti, bu kesindi.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Cidden dehşet bir kitap olduğunu okuyunca dikizleyip çakozlayacaksınız. Cockney dilinde (İngiliz argosu) bir deyiş vardır. "Uqueer as as clockwork orange". Bu deyiş, olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi anlamına gelir. Kitabın başkahramanı olan Alex de tıpkı bu gariplikte bir kişilik. Otomatik Portakal: İnsanları otomatik işleyen bir makineye dönüştürenlere Burgess'ın deyimiyle keskin bir kalemle saldırıdır. Kitabın içeriğini iyice anlatıp filmin sonunu söylemiş gibi olmadan kısaca değinmek istiyorum. Alex ve kankaları (!) yeniyetmelik döneminde olan sokak serserileridir ve her türlü şiddet, zorbalık, tecavüz vs. suçları işlerler. Alex ihanetle kodesi boylar ve burada da suçlar durmak bilmeyince, suçluların Ludovico tekniğiyle uysal otomatik kişiliklere dönüştürülmelerine karar verilir ve ilk kurban-denek Alex olur. Susuyorum devamını getirmeyecem arkadaşlar okuyun sadece. Okuyun ama. Şş, oku bak. Pek çok argo söz öğreneceksiniz fakat küfürlü bir kitap olduğunu da eklemek isterim. İyi okumalar :)
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
"...yirmi dört saat, inişli çıkışlı duyguların değişen fırtınasıyla öyle dolup taşmıştım ki iç dünyam sonsuza dek paramparça olmuştu.": Kitabı özetleyen söz bu. Kitapta geçen her söz bir diğeriyle ve diğeriyle ve en sondakiyle bile o kadar uyumlu ki. Okumayı bitirdiğinizde anlatılan her şeyin, geçen her diyaloğun birbiriyle ilişkili ve uyumlu olduğunu görebilirsiniz. Zweig, okurun aklında bir soru işareti kalmaması, şu neydi bu neyle bağlantılıydı dememesi için her şeyi ince eleyip sık dokumuş, bu çabasına minnettar ve hayran kalıyor insan. Hikayeye gelirsek: Kumar batağına düşmüş bir genci kurtarma gayesiyle giriştiği çabaların farklı duygulara sapmasına engel olamayan bir kadının bu duygularının boş yere olduğunu görünce bundan büyük pişmanlık duymasını anlatıyor. Daha da içeriği anlatmak, yazarın bu değerli emeklerine saygısızlık olur, sadece okuyun. İyi okumalar :)
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Gerçekten de insan psikolojisini çarpıcı bir şekilde ele almakta ustalaşmış Zweig. Her cümlesinde akıp gidiyorsunuz okurken. Kendi yaşamından kaynaklanan ruhsal düzensizlikleri hikayelerinin nüvesi yapma amacında ve çok güzel de başarıyor yazar, çok güzel ulaştırıyor okurlara. Bu hikayede kocasını aldatan bir kadının pişmanlıktan doğan korkusunun onu nasıl da esaret altına aldığı, onu nasıl da korkunç bir sona götürmekte olduğu anlatılıyor. Son ana kadar heyecanla okuyorsunuz ve bitirdiğinizde film izlediğinizi zannediyorsunuz, sürprize hazır olmayın bırakın o sizi ansızın yakalasın. Derhal tavsiye ediyorum. İyi okumalar :)
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Sanırım Zweig'in akıcı olmayan bir kitabı yok. Bu hikayede Hollanda'da görevini icra eden bir doktorun, kendisinden yardım isteyip aynı zamanda sırrını saklamasını isteyen bir kadına yardım etmeyi takıntı haline getirişini anlatıyor. Ben diliyle anlatılan hikayede hikaye sohbet şeklinde geçiyor. Zweig'in pek çok kitabı gibi bu da kısa ve ayraç kullanmaya gerek bırakmayacak cinsten. İyi okumalar :)
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,1bin okunma
56 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
"Ne gelirse insanın başına, kendisindendir." İnsan bir karar vereceği zaman onu bu karara yönlendiren çok sebep varsa bunlardan en etkilisi kendi içinde kıvılcımlanan, verdiği kararı mantıklı gösteren itici güçtür. İçini sürekli kemiren savaşa çağrılma korkusuyla yaşayan, ve korktuğu başına gelince kendini buna mecbur hissedip, kendisini ısrarla tutmaya çalışan eşini görmezden gelen Ferdinand'ın iç uyanışı onu eşine mi döndürecek yoksa verdiği kararın doğruluna iyice inandıracak mı? Akıcı ve kısa bir hikayeyle Zweig yine yaşamından izler gösteriyor bizlere. İyi okumalar :)
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,6bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitap sayesinde hem kitap okumaya hem de bu kitabı okumaya neden geç başladım diye kendime kızdım. Duygu,sadakat, özlem, umarsızlık dolu karşılıksız bir aşk hikayesi. Aslında karşılıksız tabiri bile hafif kalır; zira adam o kadar umursamaz ki, böylesine ıstıraplı bir aşkı zamanında fark etmemekle beraber, her şeyi öğrendikten sonra bile hâlâ yüreğinin derinliklerinde bir pişmanlık ve üzüntü duymuyor. İster istemez adama saydırabilirsiniz. Mutlaka okuyunuz, okutturunuz :)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
Reklam
128 syf.
6/10 puan verdi
Yusuf Atılgan'a bravo, başından itibaren okuyucuyu etki altına almayı başarıyor bu kitapta. Amaa, negatif bir etki bu. Romanın akışı boğucu ve karakterler sevimsiz, çoğu yerde "Yahu bu ne anlatıyor." diyorsunuz. Kitapta çok fazla tasvir var. İyi ki yazar bilim konusunda da bilgili değil yoksa maazallah Zebercet'in attığı adımların hızını bile söylerdi o derece fazla tasvirli. Bu yüzden Hint dizilerine benzettim çünkü bütün bölüm boyunca bakışıyorlar ve nadiren bişeyler gelişiyor romanda da pek gelişme yoktu. Kitapta kayda değer söz de neredeyse hiç yok. Tavsiyem: Eğer okuma planınıza eklediyseniz ya da ekleyecekseniz ya ilk başta aradan çıkartın ya da en sona bırakın
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
4 sene önce okumuştum tanıtımından etkilendiğim için. Freud'dan Londra'ya yanında götüreceği bir liste oluşturması isteniyor ve o bu listeye kardeşini almıyor. Nihayetinde kızkardeşinin Nazi toplama kampına sürüklenen bir kaderinin oluşumu anlatılıyor. Fakat okumaya başladığımda hikayenin toplama kampında geçmeyişi beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu durumda hemen bitsin demiştim ama bir umutla belki yine de sürükleyici ve ilgi çekici olur diye devam ettim, onlar da yoktu kitapta.
Freud’un Kız Kardeşi (Ciltli)
Freud’un Kız Kardeşi (Ciltli)Goce Smilevski · Nemesis Kitap · 20131,165 okunma