Eğer gençliğin ruhunu tarım yapılmayan bir tar- la gibi kendi haline bırakırsanız, orada yabani otlar ve dikenler biter. Anne ve babalar da çocuklarının kalplerini ve beyinlerini işlemeden kendi hallerine bırakırlarsa, orada da istenmeyen huy ve davranışlar baş gösterir.
Kalbinizde çözümlenmemiş olan şeylere karşı sabırlı olun ve sorunları sevmeye çalışın. Şimdi sorunları yaşayın. Belki de aşamalı olarak farkına bile varmadan yanıtlarla birlikte yaşayacaksınız.
Akşamlar, Şehrazat, dünyanın her yerine aynı kederle mi iner?
Işık neden canımızdan çekilir bu saatlerde ?
Ağaçlar neden bir top pıtrağa döner ? Kapılar ağırlaşır. Kimse başını kaldırıp da bakmaz gökyüzüne.
İnsan çocukluğundan yeni bir soluk almadan acısına katlanabilir mi ?
Kim inandırdı bizi Şehrazat, yaşamanın ölümden büyük olduğuna ? Ç içine doğduğumuz sabah neden rüyalarımızdan daha kısa ? insan kendisini sevmeden başkasına dokunabilir mi hiç ?
İnsanlar genellikle farkında olmadan yaralarını tetikleyecek bir eş seçerler. Böylelikle kendilerinin acı dolu ve tepkili taraflarını görme, sahiplenme ve iyileştirme fırsatları olur.
Doğmamızı sağlayan insanlarla aramızdaki bağ, en güçlü bağdır. Kaç yıl geçerse geçsin, kaç ihanet yaşarsak yaşayalım, ailede ne kadar mutsuzluk olursa olsun hiç önemli değil. Kendi irademiz olsa bile onlarla bağımız devam eder.