Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rümeysa Üstündağ

Rümeysa Üstündağ
@UstundagR
Müteferric
1829 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Motosikletle gezerken her şeyi farklı görürsünüz.. benim tanımım lunapark..
Uzun bir yolculuk.. bunda hem fikiriz. İsimsiz kahramanımız yolculuk boyunca Chautauqua uyguluyor. Bir nev-i seminer. Farklı konularda devinimlere değinen eserin salt felsefe kitaplarından daha anlaşılır olduğu kanısındayım. Çünkü anlatım, “motosiklet onarımı” vasıtasıyla örneklendirmeyle ilerliyor. Örneklendirmenin özellikle felsefede anlam
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Zen ve Motosiklet Bakım SanatıRobert M. Pirsig · Ayrıntı Yayınları · 20221,187 okunma
Reklam
196 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Dikkat! Bu inceleme, pozitif önyargı barındırır.
Kitabımız; kedimiz Arife’nin, diyalog ve iç seslerinden oluşuyor. Baştan sona karikatürden oluşan bu kitapta, incelikleri ve inceliklerde yatan sevgiyi fark ediyorsun. Çok gariptir ki; yazarımız Rewhat ve kedisi Arife’nin aralarındaki bağda doyurucu bi sevimlilik var. Bu sevimliliğe kendini kaptırınca dünya bir süreliğine toz pembeye dönüyor :) Vee.. Bütün ufak detaylarda, ferasetliklerde bi’ aşk var bence. :) mühim olan fark etmek sanırım.. Bir kitabın her bireye kazandırdığı farklıdır ama ben, bana kattığı tebessüme tavım. Arife uyudu, benim serüvenim bitti.. hizliresim.com/ISsdS0 Size keyifli başlangıçlar :)
Arife - Evde Cat Başına
Arife - Evde Cat BaşınaRewhat Arslan · Alfa Yayınları · 2020350 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Okurun Zevkini Kaçıracak Süpriz Bilgiler İçerir
Sen nasıl bir şeysin sevgili Buzzati. Yaşamın iç sesini bu kadar cesur izah etmen o kadar harika ki.. Kendi kibrimiz.. Hayata gelişimizde kendimizi hep diğer insanlardan ayrı yerde tutarız; “Benim önemli bir rolüm olmalı! Bir şekilde kahraman olmalıyım!” Hep bir düşümüz vardır; kahramanın biz olduğumuz, sonunu getirmek istemediğimiz.. “olsa ne güzel olurdu” bile değil “böyle olmalıydı, bu yaşam senaryosunda bir yanlışlık var” demek istediğimiz hayallerimiz; Ya düşmanla savaşırken kahramanca çarpışmış, yaralanmış ve tek hayatta kalan kahraman asker biz olmuşuzdur, ya da ipeksi pelerinimizle kılıcımızı kuşanmış kale surunda poz keserken rüzgar da yalnızca bizi kahramanca göstermek için esiyordur... Ama bu senaryoda yaşadığımız en acı vaziyeti “beklenenin en beklenmedik vakitte gelmesi.” olarak izah edebilirim. (Bekleneni aşk olarak algılamayın lütfen, hayata karşı beklentilerimizin hiç olmayacak zamanda karşımıza çakmasından bahsediyor sevgili Buzzati.) Ya da zamanın avucumuzdan akıp gitmesi.. bitmeyecek sandığımız hayata çoktan geç kalışımız.. Ve yalnızlık.. sevgili Buzzati hiç de 3. Sınıf bir kalitede işlememiş yalnızlığı...mesafe ve zamanın “yokluğunuzun üzerini örttüğü” gerçeği altında ezildim sanırım. Bizzat hayattan bir parça sunmuşsun sevgili Buzzati. Harika serüven için teşekkür ederim.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
151 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Okurun zevkini kaçıracak sürpriz bilgiler içermez.
İntihar..? Üstünkörü Sisifos Söyleni nedir iliştiriyorum: Sisifos (S), Zeus’u (Z) kızdırıyor. Z’da S’u, bir kayayı hayat boyu itmekle cezalandırıyor. Öyle ki; S, kayayı ne zaman zirveye getirse, Kaya tekrar başlangıç noktasına geri dönüyor ve S, kayayı tekrar zirveye çıkarmakla uğraşıyor. Amma ve lakin sağlam cezanın bilançosu farkındalıkla suya düşüyor. S, bir anda tüm geçmişini, geleceğini ve yarın ne yapacağını, yani aslında ölene kadarki tüm yazgısını bildiğini fark ediyor. Beş öğün kaya itmek. Farkındalığı Camus anlatsın gücüm yetmiyor. “Sisyphos’un bütün sessiz sevinci buradadır. Yazgısı kendisinindir. Kayası kendi nesnesidir. (buraya dikkat)-Aynı biçimde uyumsuz insan da, sıkıntısı üzerinde gözleme başladığı zaman, bütün putları susturur-.” “Bundan böyle, efendisiz olan bu evren ona ne kısır görünür, ne de değersiz..Tepelere doğru tek başına didinmek bile bir insan yüreğini doldurmaya yeter. Sisyphos’u mutlu olarak tasarlamak gerek.” Özetle; başkaldırmak istiyorsan intihar kurtuluş değil kaçıştır. -Çabalamak, umut etmek, farkına varmak..- hayat karşınıza, üstesinden gelemeyeceğinizi düşündüğünüz bir sürprizle çıkarsa bu şeytan üçgeniyle şeytanın bacağını kırın. Efenim ne demişler “çivi çiviyi söker” :)) Umudun var oluşunun yadsınamaz gerçekliğini kabul etmeli sanırım. Ben yoruldum Camus gelme üstüme..
Sisyphos Söyleni
Sisyphos SöyleniAlbert Camus · Adam Yayınları · 19838,3bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Eveeet Dopdolu bir kitap, bomboş bir inceleme. “Baba-oğul dramı barındıran kitabımız” diye başlayıp basite indirgemek haksızlık olur. “Bilim kurgudan hallice” dersem fazla genellerim. En iyisi şöyle yapayım.. Ölüm döşeğinde bir baba ve son günlerini paylaştığı oğlu. Babamız fazla espritüel, her âna uygun fıkraları olan şen şakrak, mutlu olan ve mutlu eden biri. Gelgelelim ki “mizah hep 20 yaşındadır.” Ölüm döşeğinde hala aynı tavrı sergilemeye çalışırken daha acınası olduğunun farkında sanırım. Aynı yerde sabit duramayan babamız ülke ülke gezmekten evine az uğrar. Buna rağmen oğlunun gözünde bir süper kahraman. Tabi büyüyene kadar. Gençliğin, sağlığın verdiği fevrilikten nasibini almış bir hayat. Şimdi bütün canlılığını kaybetmiş, ölümü bekliyor. Dağın tepesinden, yaşamın zirvesinden gençliğine bakıyor. Cevap arıyoruz. Bu hayatı doyasıya yaşadın, peki amacına ulaşabildin mi? Hayal gücü, hayat dersi kitaptan; hasat sizden. :)
Büyük Balık
Büyük BalıkDaniel Wallace · Yapı Kredi Yayınları · 2011439 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Task Force X
Suicide Squad, namı diyar intihar timi ..(ismi ağır ağır okuyun, burada Game of Thrones müziği giriyor) .Çizgi roman, yine aynı isme sahip filmden türemiştir, çizgi romanı okumam diyenler, filmi izlemenizi tavsiye ederim. Halk dilinde aksiyon, ben dilinde dram. Neden? Çünkü: Bu -bizim indimizde meşhur ama yerel halkın bihaber olduğu- intihar timi normal insanların beceremeyeceği zırzavat işleri yaptırmak için kuruldu. Drama işte burada başlıyor; düşün ki sen suçlusun, 3 müebbetin var (bu ne demekse) içine bir micro bomba yerleştiriyorlar ve “Görevi gerçekleştir.”diyorlar. Görev ölümcül, reddetmek de ölümcül. (Belki bilmek istersin, ölmen umurlarında değil.) Aslında sana mecburlar ama soluğunu ellerinde tuttukları için sen onlara mecbursun! Ve savunuları şu: “Sevdiklerimizin güven içerisinde uyuyabilmeleri için.. zor kararlar vermek zorundayız.” Düşünsenize birileri sizi azılı düşman olarak biliyor ama siz canınızı berbat bir uzaktan kumandaya takmış, onları koruyorsunuz. Ve siz hala azılı düşmansızın. Tabi ki ödülünüz var: Müebbetten 10 yıl düşünce kaç kalıyor? Ve kahramanlarımızın hayat hikayeleri.. Burası ayrı bir dram. Kısaca; insanlar durup dururken kendini maskelemiyor ve psikologlar da sorunu çözmek için boşuna çocukluğa inmiyor..
Suicide Squad DC Rebirth
Suicide Squad DC RebirthIvan Reis · JBC Yayıncılık · 201817 okunma
531 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kitabın sonunu bile yazdım. Belki bilmek istersin.
️•Onlarca yaptığım alıntıdan ötürü rahatsız olup da beni sessize alan arkadaşım hiç sorun değil. Çünkü haklısın. Kitabın şablonunu bırakıyorum sana. İleride bir baştan bir sondan bir çok şey zırvalayacağım takip etmen kolay olur. •Kinyas ve Kayra 21 yaşlarında içsel bunalımdan ötürü evden kaçar. Biz onları 29 yaşında ve Afrika’da tanıyoruz.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
235 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Evett.. Kıymetli, dürüst, araştırma niteliğinde ihtiyaç duyulan bir eser olduğu kanısındayım. Buradan sonrası olumsuz gözükse de tehlikeyi görünür kılması açısından eserimiz ilgiyi hak ediyor. Kitabımız ana fikir olarak asıl Türkçemizin maruz kaldığı tehlikelerden bahsediyor, bahsediyor ama kitaptan tekrar eden cümleleri çıkarsak yaklaşık 240 sayfalık kitap 100 sayfayı geçmezdi muhtemelen. Yazarın; yaşadığı haksızlıklara, dilimizin kötü gidişatına haklı isyanı yer yer sıkboğaz etmedi değil. Türkçenin ehemmiyetinden bahseden bir kitapta (hataların yazara ait olmadığını biliyoruz tabii) imla hatalarının bulunması gözüme bir fazla battı haliyle. Yiğidi öldür hakkını yeme; hedef mükemmel ama bu eseri yazmak için çıkılan yolda yazarın kalemine eşlik eden çok fazla öfke çok fazla hayal kırıklığı var bu yüzden yalınlığını yitirmiş sanırım. Okursanız pişman olmazsınız.
Türkçemiz ve Uydurmacılık
Türkçemiz ve UydurmacılıkFaruk Kadri Timurtaş · Boğaziçi Yayınları · 200814 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Dikkat bu kitap sizi canilere karşı manipüle edebilir. Ülkemizde adaletsizliğin kol gezdiği dönemde okumamış olsaydım eğer, muhtemelen mahkumların durumuna üzülürken bulurdum kendimi..hatta bir ara o sele kapılmadım değil. Kahramanımız başlangıçta mahkum olmanın hissettirdiği acı duygusunu bastırmak için yazmaya başlasa da, umudu idamları engellemek olduğunu da ifade ediyor. Yazdıklarının belki kendisine değil ama kendisinden sonraki mahkumlara yararı olabilir umudunu taşıyor.. (Kayda değer eserlerin sahipleri ölmeden, eserlerin kıymetinin bilinmediği bilincinde olması sevindirici, yoksa muhtemelen yazmazdı.) Yaşamı tüm dürüstlüğüyle ortaya sermesi, yerinde kullanılan mizah(en azından ben öyle yorumladım) tebessümle acıyı aynı anda sunuyor. Annesinin ya da babasının yaptığı bir hatadan dolayı çocuklarının hor görülmesi, aynı suçu işlemişler gibi muameleyle karşı karşıya kalmalarına, insanlar size iyi davranıyorsa kesin kötü bir şey olacak inanışına değinilen kamu spotları hayattan birer parça gerçekten. Son olarak düşündüm de “Hayata tutunduğumuz tek dalı da kaybettiğimiz zaman ölüm çok da şey değil sanki.” Okuyup okumamak tabi ki keyfinize kalmış ama okuyun, empati duygusunu aşılıyor en azından. Gereksiz Not: Mahkumların çektikleri eziyetleri okurken, haksız yere hapis hayatı yaşayanları düşündüm de, ağlanası..
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Can Yayınları · 2019119,8bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mars’ta Durum Stabil
#48878567 Bu alıntı ilham kaynağım oldu. Yasak Krallık ya da Karete Kit filmlerini izledikten sonra etrafa saçma sapan hareketler savurma yaşımı çoktan geçmiş olmama rağmen (o zaman bile bu saçmalık için büyüktüm ama bana ne yine de eğlenceli) bu kitaptan sonra etrafta robotik hareketlerle gezinmeyi aklıma getirmedim değil. Kalkıp da “Anne ben astronot olacağım” moduna da girmedim tabi ki. Ama tarif edemeyeceğim bir heyecan yaşadığımı belirtmek istiyorum. Sadece bilim/kurgu değil aslında sadece bilimsel-bilim/kurgu da değil. Bu kitapta öngörülmesi gereken durumlar var. İnsanların koruma içgüdüsünün, fedakarlık seviyesinin tavanı olmadığını görüyorsun ve bu hiç de kurgu değil! Bu bir inceleme mi derseniz emin değilim. Ama bu hayata tatlı bir mola, hayal dünyana yeni bir pencere ve insanlığa karşı olan umuduna canlı bir ışık katacağına emin olduğum bir roman. Tavsiye ? Eğer sayılardan, fizikten ve botanikten(!) nefret etmiyorsan rahatsız olmayacaksın. Bayıldım, bayıldım ve...... ba-yıl-dım.. Keyifli okumalar..
Marslı
MarslıAndy Weir · İthaki Yayınları · 20228,6bin okunma
Reklam
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sen Bîkes, Ben Bîkes
Naif bir kalemden, derin bir roman. Romanlarda gâliben kendime bir karakterde hayat verme cüreti bulurum. Satırları okuyan değil söyleyen olmanın hayalde kalmaktan çok hayata te’sir ettiği kanısındayım. Bu sefer “Fesleğen” oldum. Mücellâ’nın “sen bîkes, ben bîkes” diyerek içini döktüğü yalnız, sarman bir kediyim.. Her ne kadar Mücellâ’ nın
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hadi ama.. Edebiyat ve bilim daha nasıl mükemmel bir şekilde birleştirilebilir ki.?. Yerinde yapılan teşbihler Kıvamında ve boğmayan betimlemeler... Ve.. Muazzam bir zeka; hani, karakterin zekasına mı hayret edeyim, yazarın bunu tasarı haline getirip zekice bir uslüp ile romana aksettirmesine mi hayret edeyim bilemedim.. Kendini (afedersiniz) aptal hissettiren bir kitap, ne var ki gerçekler acıdır. İtiraf etmeliyim son bölümde yazarla diyaloğa gireceğimi hiç tahmin etmemiştim. Sanki son bölüme gelince yazar karşınızda bir koltuğa oturmuş eli çenesinde son satırları okumanızı sabırla beklerken gözlerinizin içine bakıyor. Evet evet yazarla göz göze geliyorsunuz. Hani son cümleler bitse de düşüncelerini söylese diye size bakıyor. Ne var ki son bilgilendirmeleri verirken yazarın “isterseniz bu kısmı okumayın” uyarısına şaşırsam da okuduktan sonra hak verdim. En başta da söylediğim gibi bilim ve edebiyatın mükemmel birleşimi -belki ben bu konsepti beğendiğim için fazla abartıyorum- ama sonuç: Okumaya değer..
Deşifre Deha
Deşifre DehaMai Jia · Martı Yayınları · 2014941 okunma
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
İçinde bulunduğumuz an; tüketim çığlıklarının dolu dizgin yaşandığı, birden fazlasına sahip olma arzusunun arttığı, hiç ihtiyaç duyulmayana ulaşma hırsının zirveye ulaştığı bir an.
İnsan ve Hayat - Sayı 108
İnsan ve Hayat - Sayı 108İnsan ve Hayat Dergisi · Çamlıca Yayınevi · 201934 okunma