Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
M. G.
M. G.
@VeSonSoz
124 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Yemek konusunda cahilliğimin derecesini her sayfada biraz daha yükselten kitap. En sonunda da meğerse hiçbir şey bilmiyor muşum dedim ve bunca yıldır mutfakta el yordamı büyüklerimden ne gördüysem devam etmişim. Niye bu zamana kadar bu konuda bir şeyler okumadım diye hayıflanıp durdum. Oysa çok yemek kitabım vardır. Olay sadece tarif değilmiş şimdi öğrendim. Vee veee vardığım sonuç boşuna restoranlarda öyle fiyatlara yemek satmıyorlarmış. İnsanlar yani aşçılar bildiğin sanat icra ediyormuş. Hiç kolay bir iş değişmiş yemek yapmak.
Ktabı çok beğendim kesinlikle sayısız bilmediğim şeyler öğrendim. Yazar aşçımız çok güzel anlatmış, okuyan her insanın anlayacağını düşünüyorum, ayrıca çevirmenin de hakkını yemeyeyim. Özellikle meslek olarak seçen insanların bence okuması gerekir, hoş onların ders kitaplarında belki de daha fazlası vardır o konuda bir şey diyemem elbette.
Özetle yemek yapmakla ilgili merakı olup daha fazla bilgi edinmek isteyen, şayet benim gibi hep tarifle yapmış işin özüne çok vakıf olamamış kişilere çok çokkkkk tavsiye ediyorum. Aşırı beğendim ama 10 puandan fazlası yok maalesef. Şimdiden okumak istetenlere keyifli okumalar diliyorum.
Kitabı çok beğenmedim, tamam sıkıcı demeyeceğim de ilk kitabı daha çok hoşuma gitmişti. Olaylar zinciri, kurgu ne bileyim ilk kitabı kadar beni sürüklemedi. Bu yazar da bazı yazarlar gibi ilk kitabında parlıyor sonrası aşağı doğru sönen bir yıldız mı olacak acaba? Bilemiyorum bekleyip göreceğiz de üçüncü kitabı da bu kadar kısa sürede yazarsa okur
Merak uyandırıcı ve elimden bırakamadım. Spoi vermeden bir şey yazmak zor ama beğendim. Ne oldu, kim ne yaptı gibi gibi sorular hep bir sonraki sayfayı okutturdu. Kurgu güzel işlenmiş, kademe kademe nabzı yükseltiyor yazar. Ufak ufak ip uçları da var ama sürpriz de yapıyor. Okurları memnun edecek tarzda ve hiç sıkılmıyor insan okurken. Çok fazla şey yazmak istiyorum ama olayları ve kişileri anlatmadan imkansız. Okuyun beğeneceksiniz diye düşünüyorum.
Unutmadan aynı adı taşıyan TV de oynayan Türk dizisiyle hiç alakası yok. Arkadaşım sırf dizi ilgisini çektiği için kitabı aldı ve bana da ödünç verdi, iyi ki merak etmiş diziden. Bu arada dizi çok saçma gelmiş kendisine, ben hiç bakmadım reklamlarda adını görmüşlüğüm var sadece. Yine de dizi işe yaradı ki bu yazarı ve kiyaplarını aldık. Bir sonraki ikinci kitabını da okumayı düşünüyorum.
Okur Takip Önerileri
"Veronika Ölmek İstiyor" ah Veronika bir bilsen ara sıra bunu herkes istiyor. Her ne kadar zamanı geldiğinde bunun olacağından emin olsak bile ara sıra an geliyor insan pes etme noktasında tümden umutsuzluğa kapılıveriyor. Normalde çabucak geçen bir anlık bu his maalesef ki maalesef bazılarımızı bu hayattan alıp gidiyor. Veronika da isteği doğrultusunda hareket ediyor ve akabinde gelişen olayları okuyoruz bu kitapta.
Yazar malum kitapseverlerin bildiği bir isim ve asla hayal kırıklığına uğratmıyor okurlarını. Sayfalara misafir olunca illa ki bir yerde ki bende çok sık olmak üzere yakalıyor ve aynı düşüncelere sahip olduğunuzu görüveriyorsunuz, diğer bir deyişle bütünleşiyorsun kitapla hiç farkına varmadan.
Sık sık düşündürüyor, öyle böyle değil bildiğin derin düşüncelere yol açtığı satırlar az değil. Kapak tasarımından tutun, adı ve olayların gelişimi sonu kesinlikle beni tatmin eden bir kitap oldu. Yine birden fazla okuma isteği uyandıran ender kitaplardan hem de ve anladım ki bu yazar artık vazgeçilmez isimlerden biridir şahsım için. Haliyle bu tür kitaplar ilginizi az da olsa çekiyorsa hiç tereddüt etmeden okumanızı tavsiye ediyorum. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Çok fazla tıbbi terim var, bu işin uzmanları sıkılmaz hoş onların zaten vakıf olduğu konulardır muhakkak ve kitabı alıp okurlar mı şüpheliyim. Bir ara cidden bir an önce bitse diye düşünmedim değil. Yeni bir şey öğrenemedim, gerçi öyle bir kural da yok hani. Galiba çok fazla terim ve anlamadığım aşırı ayrıntı görünce kendim de çok konsantre olamadan devam ettim, büyük ihtimalle bundan sebep pek verim alamadım.
Elbette sonraki okurlar öğrenmeyecek diye bir şey söz konusu da değil. Daha önceki kitaplarını okuduğum için -severim de doktorumuzu- bunu da okumadan geçmeyeyim demiştim. Pişman değilim tabii ki ve benden sonra okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum.
Babil'in en zengin adamı önce çocukluk arkadaşlarına akabinde başka insanlara nasıl zengin olduğunu anlatıp onlara bu konuda dersler veriyor. Parayla ilgili temel niteliğinde basit ama bir o kadar da etkileyici buldum. Çocuklarımıza daha doğrusu gençlerimize okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
Para konusunda kendimizi kendimiz kısıtlıyor ve büyük ölçüde yaklaşımımız finansal durumumuzu etkiliyor. En baştan kafamızda bu konuyla ilgili ne düşündüğümüz nasıl baktığımız büyük önem arz ediyor. Hoş her konuda bu geçerli ya neysem.
Çok akıcı, bir çırpıda okunan keyifli bir yolculuk oldu bu kitap benim için. Para hayatımızın başlıca önemli unsurlarından biri ve ne yazık ki en başta temel ihtiyaçlarımız için olmazsa olmazımız. Bu konuda ne kadar erken yaşta bilgi sahibi olursak bizler için o kadar iyi.
Her ne kadar eski zamanında verilmiş dersler gibi dursa da prensipte çok basit ve geçerli hepsi. En çok hoşuma giden derslerden biri ise kazancın onda birini hep ayırmak. Ne kadar basit değil mi? Yapılamayacak bir tarafı yok gibi gibi. Neysem daha fazla ayrıntıya gerek yok, bu konuda benim gibi çok bilgisi olmayan ve para konusunu merak eden varsa okuyun derim, hiç pişman olmazsınız.
Bir daha beslenmeyle ilgili kitap okumam demiştim kendi kendime, çok fazla okudum daha da çok doktorların yazdığı kitaplardı. Kendime verdiğim sözü bozup bu kitaba başladım ve zamanlaması ile ruh halim tam da ihtiyacım olan bir kitap olduğunu şu an az önce bitirince anladım. Kendimden birden fazla şeye rastladım verdiği birkaç örnekte ve ne yalan söyleyeyim içim rahatladı. Çok bencilce gelebilir de insan sürekli aynı şeyleri yaşayınca bir yerden sonra kendinden şüphe etmeye başlıyor. Bu sebeple ben çok beğendim ve iyi ki sözümü çiğnemiş kitaba şans vermişim diyorum.
Kitabı tavsiye ediyorum kesinlikle kilo sorunu yaşayan herkese, bilmediğim bir şey okudum mu derseniz; çok az bir iki belki. Bununla birlikte asıl bakış açımı genişletti, yaklaşım şeklimi değiştirdi ve en önemlisi de kendime olan güvenimi güçlendirdi ve umudumu yükseltti. Şu anda bu satırları okurken size abartılı gelse de bu söylediklerimin her kelimesinin arkasındayım hatta ve hatta çoşmadan yazmaya özellikle dikkat ettim. İyi ki okudum ve tekrar okuyacağım, başta yazarımız olmak üzere bize ulaşana kadar kitaba emeği geçen herkesin ellerine emeğine sağlık olsun ve tarifler için de ayrıca olmak üzere kendi adıma çok teşekkür ederim.
Çok farklı açıdan bakmamı sağlayan, kırılma noktası yaşatan bir kitap oldu. Çoğumuzun kafası oldukça karışık işin uzmanları sağ olsun, biri şu şekilde beslenin diğeri tam zıttı derken öyle ayrıntılar içeren kitaplar okudum ki doktor olsam işin içinden çıkamam kesinlikle. Emrimde elimin altında laboratuvar ve birçok teknisyen olması gerekiyordu çünkü. Şu saatte şunu ölçün bunu tahlil yapın gibi birçok şey söylüyordu. Haliyle birbiriyle zıt bilgiler görüp okudukça hep içime sinmeyen ve bunun daha basit bir yolu olmalı dedirten iç sesimi çok duydum. Ve kesinlikle hiç öyle karmaşık değil bu kitaptan sonra işte kast ettiğim buydu diyorum dünden beri.
İnsan vucudu nasıl ne şekilde yaratılmış çok basit şekilde hayvanlardan da örnekler vererek öz ve anlaşılır anlatmış. Sindirimimiz neye göre hangi yiyeceği yiyebileceğimiz biçimde tasarlanmış öğrendim. Belki de sıradan biz fani insanların okuyacağını unuttu uzmanlar ya da bile isteye kafa karıştırdılar artık o onların vicdan muhasebesi bilemiyorum da bu şekilde sıradan basitçe anlatım olunca çok hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim.
Yeni bir bakış açısı edindim ve bu konuyu merak eden kim varsa bu kitabı es geçmesin derim. Şahsen bundan sonra yemek konusunda daha doğrusu beslenme konusunda kafam açık ara netleşti. Yazara ve kitaba en ufak emeği olan herkese çok teşekkür ederim, emeklerine sağlık olsun.
Düşüncem şu ki yıllar önce okusaydım belki bir ihtimal bana yeni bir şeyler katabilirdi, orta yaşta biri olmanın avantajı da diyebiliriz. Kitap gençlere özellikle hemcinslerime büyük katkı yapacaktır hiç şüphesiz. Ve arada verilen hastalardan örnek hikayeler de günümüz dünyasında kadınların sorunlarını açıkça gözler önüne seriyor. Elbette bunların çoğu üzücü hikayeler ve tabii sonu iyi bitenleri de az değil. Meğer biz insanlar kendi hayatlarımızı kendi kendimize sürekli katlanılmaz hale getiriyoruz. Daha da fazlası çocuklarımıza yansıttığımız her şey sonradan onların hayatını fazlasıyla karartıyor. Dediğim gibi bilmediğim, idrakinde olmadığım herhangi bir şey bulamadım kitapta. Sıkılmadım evet kısa sürede okudum, sadece çoktan bildiğim şeylerin üzerinden bir kez daha geçmiş oldum ve kesinlikle pişman değilim. Kadın dünyasına bir yolculuk yapıp geldim. Okumak isteyenlere şimdiden iyi okumalar diliyorum.
İnceleme değil de kitabın bende oluşturduğu düşünceler demek daha iyi olur. Ve ne denir ki hayatını bilime adamış bir adamın yazdığı kitaba? Sanki ne desem eksik kalacak hissiyle elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.
İlk önce adı dikkatimi çekti ve kitap bildiğin beni kendine çağırdı ve şu anda biliyorum ki tam da ihtiyacım olan bir
Kırk altı dilde iki buçuk milyon okur yapıştırmasını görünce ister istemez beklenti büyüdü sanırım dende ve biraz abartmış olabilirim. Çünkü okuduğumda minnak hayal kırıklığı oldu. Ne bekliyordum tam bilemiyorum ama bu mudur yani dedim kendime. Ve o zaman fark ettim ki beklenti konusunda çıtayı çok yükseltmişim.
Evet sürükleyici, evet gerilim ve
İlk elimize aldığımızda ya da daha ilk kitap raflarında gördüğümüzde öncelikle kapak dikkatimizi çekiyor. Renk seçimi ve üst kapaktaki resim içindeki hikayeye son derece uygun ve dikkat çekici. Kim yaptıysa işini seven ve yetenekli biri olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Çok beğendim benden bütün yıldızları kapmış durumda.
Yazarımız İclal
Gülseren Hanımın kaleminden okuduğum ilk kitap yıllar önce ilk çıkardığı kitap olan "Kral Kaybederse" kitabıydı. Akabinde başka kitaplarını da okudum, severek takipte olduğum bir isimdir.
Son zamanlarda kitaplarından uyarlanan diziler sayesinde duymayan kalmadı. Hakkı olarak çok daha fazla tanındı eserleri de doktor hanımın kendisi de.
Sağlıkla ilgili kitapları severim, bilmediğim çok fazla şey öğrenirim birinci elden doktorların kendilerinden. Yine de doktor yazıyor deyip her kitabı alıp okumalı miyiz işte bunun cevabını bizzat kendimiz verebiliriz.
Ayrıntılı bir şekilde aralıklı orucu anlatıyor kitap. Yemek yemeden sadece su, şekersiz kahve ve çay tüketebiliriz. Uzun ve günlerce süren oruçlarda ise kemik suyu içilerbilir arada. Ama bir günden fazla yapmak isteyenler doktor gözetiminde olmalıdır.
Ayrıca aralıklı oruç yapan ciddi hastalıkları olan kişilerin deneyimlerini de veriyor kitapta. Bu da hoşuma gitti, çünkü bizzat yapıp sonuçlarını paylaşan şahısların yaşadıklarını görmek de insana fikir veriyor. Çok duymuştum önceden ama böylesi kapsamlı anlatıma denk gelmemiştim. Aralıklı oruç hakkında bilgilenmek için çok güzel bir kaynak.
Bu konuyla ilgili soruları olan varsa bu kitapta kesinlikle onlara cevap bulacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Ve okumaya karar verenlere şimdiden iyi okumalar, bilgilenmeler diliyorum.
Yazar küçük yaşta bazı olaylar sonucunda paraya kafa yormaya başlıyor ve en yakın arkadaşıyla ufak bir macera yaşıyor, akabinde de zengin baba fakir baba bakış açılarına yakinen vakıf oluyor.
Para kazanmak ve nasıl idare edilmesi gerektiğini, pasif ve aktif para akışı nedir kendi öğrendiği gibi okurlara da güzel güzel açıklıyor. Konu özetleri var
Yine sağlıkla ilgili dolu dolu bir kitap. İlerleyen zamanlarda Mitokondriyal Metabolik Tedavi hakkında daha çok şey duyuyor ve okuyor olacağımız bu can alıcı konuyu çok ayrıntılı bir şekilde ele almış ve şahsı fikrim arada zorlansak bile normal düzeyde aklı çalışan bir insanın rahatlıkla kavrayabileceği bir şekilde kaleme alınmış. Bana göre ki
Yıllar önce (nerede gördüğümü şu anda tam olarak hatırlamıyor olsam da) bu doktorun ismine rastlamıştım. İlgimi çekmişti ve baktığımda yazmış olduğu çok kitap olduğunu görmeme rağmen Türkçe ye çevrili bir tane bile bulamayışımdan hüsrana uğramıştım. Haftalar önce bir de ne göreyim İki tane kitabı çevrilmiş ve yayımda. Tabii ki hemen aldım ve bu
Yazarın ilk basılan kitabı ve birinci olmuş bir kitap bu arada hatırlatayım ki hakkı olduğunu düşünüyorum. Bir İlk roman için oldukça başarılı bir çıkış noktası olduğu kanısındayım. Diğer iki kitabını da okuyacağım nasipse en kısa zamanda.
Kitap daha ilk cümleden insanı sarıyor ve kendine katıyor sayfalar. Sürükleyici, insanı elinden bırakmadan
Kilolu ya da zayıf, bu konunun ne denli derin bir mevzu olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor kitapta. Büyük bir farkla, bugüne dek benzeri kitaplarda hiç görmediğim bir açıdan belki de en başta görmemiz gereken ve en doğru açıdan görüyoruz.
Her zaman stresin her şeyin başında olduğunu söyleyen doktorlar nedense kilo söz konusu olunca ve şişmanlık mevzu bahis olunca hiç böyle bir tutum ya da yaklaşım gösterdiklerine şahit olmadım. Varsa da bana denk gelmedi muhtemelen.
Herkes bu şişmanlık olgusundan bir şeyler kazanma peşinde. Günümüz insanı gerçi hep para peşinde, neden bunu da kullanmasınlar ki? Aksi olsaydı sürpriz olurdu.
Sadece kilo sorunu yaşayan insanların okuması değil, bana göre en başta diyetisyenlerin akabinde sağlık sektöründe çalışan herkesin, kısacası bütün insanların okuması faydamıza olurdu.
Obez teşhisi konmuş kişlerin en başta iradesiz insanlar olmadığını çok kolay görür ve anlardık. Toplum ve birey olarak bu insanlara yaklaşımımız ve tutumumuz çok değişirdi hiç şüphesiz. Kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum.
Velhasıl kitap gerçek anlamda şişman olan insanların neler yaşadığını, diğer insanların nasıl yaklaştığını, asıl olayın ne olduğunu çok güzel anlatmış. Gönülden tebrik ediyorum ve yazarın ellerine emeğine sağlık olsun diyorum. İyi ki okudum, keşke ilk çıktığı anda denk gelseydim de okusaydım. Elbette şimdi okuduğum için de son derece mutluyum.
Kitabı okumadan önce Beyhan Budak'ın birkaç video ve popcast'lerini dinlemiş biri olarak, çok anlaşılır olsa da kitabın ismini ilk duyduğumda bir soru işareti oluştu kafamda. Kitabı bitirince de artık adı çok daha fazla bir anlam kazandı. Büyük olasılıkla günde en az birkaç kez kendime "Kendine İyi Davran Güzel İnsan" diyerek içeriğini
Daha başlar başlamaz ilk satırlardan kitabın kalitesi kendini belli etmeye başlıyor. Giriş paragrafı en başta hoşgeldin mahiyetinde harika bir karşılama yapıyor. Sadece ilk paragraf mı peki? Hayır tabii ki, bütün bölümlerin ilk paragrafları özenerek yazılmış, planlayarak cümleler kurulmuş mu desem, ya da kalemin ve bileğin gücü dersem daha doğru
Sanki yazar çok eski tanıdığım ya da uzun süre görmediğim akrabam ve ziyaretine gitmişim, karşılıklı çay eşliğinde oturmuş keyfli bir sohbet başlatmış hissine kapıldım. Hiç dolandırmadan, çok anlaşılır ve önemli her detaya değinerek nasıl yazar olduğunu, nasıl yaptığını bir bir anlatıyor satırlarında. Çok güzel bulduğum benzetmelerinin sayesinde
Şiir nedir?
Okumayı biliyor muyum?
Nasıl olur?
Kafamda buna benzer o kadar çok soruya sebep oldu ki, nasıl çıkarım bu diyardan hiç bilemiyorum. Daha doğrusu su yüzüne varmak istiyor muyum ondan da şüpheliyim.
Şiirle ilgili hiç böyle bir tasvir görmemiştim, kesinlikle muhteşem.
Kitap ince ve okuması çabucak bir günde, okuma hızına göre bir iki saate bitiyor. Bulmaz bile, fakat her zaman öyle bir çırpıda okumayı sevmediğimden sindire sindire, düşüne düşüne okuyorum. Birkaç tekrar yapmadan, okuduklarımı hazmetmeden sonraki sayfaya geçemem.
Hepimizde aynı etkiye sebep olmayabilir, ama benim sevdiklerim arasında yerini aldı bile çoktan.
Nasıl da heyecanla almıştım birinci ve ikinci kitabı da. Çok merak uyandırıcı ve hikaye içinde hikayesi olan bir kurgu. Ada ve Bulut ülkeden ülkeye gezerken, onlarla bir oralara gittim sayfalarda. Beklediğimden de doyurucu buldum ve bitirene kadar da bırakmadım elimden. Anlatımını da çok sevdim. Yaşı genç ve ilk basılan kitapları olmasına rağmen yazarın büyük bir potansiyeli olduğunu görmemek imkansız. Dilerim aynı yazarın daha çok kitaplarını okuruz.
Son derece heyecanlı ve merak uyandırıcı bir hikaye. Başladığınız anda bitirene kadar bırakmak istemiyor insan. Yer yer çok duygulandırdı, ağlattı ve başka başka duyguları da yaşattı peşi sıra. Masumiyeti beni çok etkiledi Ayfer'in ve insanların, küçük olsun büyük olsun toplum olarak ne kadar yıkıcı olabiliyor çok güzel işlemiş yazar. Ve gerçek olaydan esinlenmiş olması da başka bir artı katıyor kesinlikle. İple çektiğim ve çok severek aldığım bir kitap daha oldu.
Buradaki gibi bazı kitaplarda satır araları pusludur, önünü göremezsiniz, satırlar çekiverir sizi içine ve bir bakmışsınız hiç anlamadan kahramanların arasında adımlıyorsunuz. Okudukça, ipuçlarını yakaladıkça yakın mesafede yolunuz aydınlanıyor, sisler dağılıyor. Olacaklara güzel hazırlıyor insanı kelimeler ve sanki tanıdık bir yaşanmışlık gibi geliyor. Arada oturup düşünürken buluveriyorsunuz kendinizi, aynı zamanda çok hoş bir rengi de barındırıyor içinde, farklı bir tınısı var anlatımın. Ne olacağını merak ediyorsun, ama öyle hazırlanmış ki geliştikçe olaylar hiç şaşırmıyorsun, sanki bunun olacağını bekler gibisin. Sonundan bahsetmeyeceğim, ama bana göre en muhtemel yüksek yüzdelik dilimine sahip olasılık oydu ve başka türlü bitseydi yavan olurdu. Tekrar tekrar okunacak kitaplarımın arasında konum aldı bile çoktan. Çok aşırı duygulandığım yerler oldu. Ağladım hem de nasıl.
