Kardeşimin bedeni ölmüştü. Ölümsüzlük de onunla birlikte ölmüştü. Ve şimdi dünya böyle sürüyordu, ölümsüzlüğün geldiği bu bedenden, bu kutlu gelişten yoksun olarak.
On beş buçuk yaşımdayım, bu ülkede mevsimler yok, tek bir mevsim içindeyiz, sıcak, tekdüze bir mevsim, uzun sıcak kuşağındayız dünyanın, bahar diye bir şey yok, baharın dönmesi diye bir şey yok.