Viere

Viere
@Vieredeoste
halim itten beter, keyfim zaten yok.
Yıllar önce vazgeçtim ülkem için kaygılanmaktan. Aldığı her toplu kararla beni hayal kırıklıklığına boğan halkım sayesinde, ülke sorunlarını zerre umursamayan asosyal yavşağın teki oldum çıktım.
Reklam
Hayatın olumsuz tarafı kısa ve bitmesi gerekiyor. Olumlu tarafı ise ekmek, şarap ve kitaplarla dolu.
Yorulan iki cengaver gibi bir süre birbi­rimize sarılıp dinlenmek istedik belki de. Olmadı. Sarıldığımız yerlerimizden iyice yaktık birbirimizin canını...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne çok acı vardı sahi. O kadar acının arasın­da nasıl sevdiysek birbirimizi...
Çünkü unutmak zorundayız! Yoksa takılır kalırız. Olmaz!
Reklam
Bir insana, daha da beteri bir çocuğa ölmeyi isteyecek ka­dar acı çektirebilen insanlarla birlikte yaşıyoruz. Ve bu belki de acının kendisinden bile acı. Çare ne peki? Belki delirmek. Ağız dolusu küfretmek belki. Belki unutmak, belki de bunlardan hiç bahsetmemek...
Zaten güçlükle üstesinden geliyorum yaşamak ağrısının, hiçbir faydam olmayacağını bile bile acını anlatmak için neden beni seçtin?
Ve ne yazık ki insan neyi düşünmek istemezse onu daha çok düşünüyordu.
Mutlulukla mutsuzluğun çok da fark etmediği anlar vardır.
Reklam
Demem o ki, ben şimdi sana kalk gel demem. Beklerim hep ama gel demem. Diyemem. Çünkü öyle öğrendim. Canım çok yanıyor şu an. Şimdi gelsen, sarılsam sana, yapıştırsam başımı göğsüne ağlamaktan ortalığı ayağa kaldırırım. Ama gel demem.
Wittgenstein, "Üzerinde konuşamayacağın şey hakkında sus! " dedi. Beceremedim. Sokrates, "Kendini tanı! " dedi. Tanıyamadım. Annem, "Allah akıl fikir versin!" dedi.Vermedi Allah akıl fikir.
Öfkeliyim evet. Genelde öfkeliyim. Çünkü çok ayıp ettiler bana.Açık verdim çünkü en baştan,her şeye inanabilen bir salak olduğumu hiç saklayamadım.Ve tanıdığım neredeyse herkes bu özürümü acımasızca kullandı. Ve sen de, üzgünüm ama sen de farklı değilsin...
"Susun! Çünkü bana söyleyeceğiniz her şeyi ya daha önce birileri söyledi ya da bir yerlerde okudum. Nasihat kafa karışık­lığına iyi gelir; merhamet acıya, şefkat öfkeye... Ve ben o kadar çok şey görüp geçirdim ki, ne nasihate ihtiyacım var artık ne merhamete ne de şefkate. Çünkü tahammülüm kalmadı artık. Çünkü hiçbiri gerçek değil. Gerçek olan tek bir şey var; Şu an burada olmak zorunda olduğum için olmak istediğim yerde olamıyorum ve bir gün burada olmak zorunda kalmadığımda olmak istediğim yerde olacağım. Bedenimle ya da ruhumla. Bilmiyorum. Bir gün olacak ama bu. Anlayabiliyorsanız bunu içi­ nizden anlayın. Anlamıyorsanız da, susun ... "
Hayat gerçekten garip. Biz de en az hayat kadar...
3.410 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.