Kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun çalkantıları ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; o, ruhu kaplayan deridir.
"Kimsin sen?" Bu soruyu yanıtlamaya çalışmış mıydım hiç? Kendi kendime kim olduğumu itiraf etmek hiç aklıma gelmiş miydi? Adımı, yaşımı, yurdumu, boyumu posumu biliyordum, ruhumu ise çok daha az...
Dostoyevski 25 yaşında yazmış Öteki’yi ve onun için yazıdığım en iyi roman demiş. Her ne kadar döneminde hoş karşılanmasa da baş karakterimiz Golyadkin’in bulanık bilincinin kurduğu o korkutucu dünyadan çok etkilendim.
Golyadkin kötü bir gecenin ardından aslında olmak istediği “öteki” golyadkin ile karşılaşıyor ve hikaye boyunca yanından hiç ayrılmıyor. Kendi kendine mektuplar yazıyor, sürekli kendine kızıyor, affediyor ve sonunda o korkunç dünyada mahsur kalıyor.
Beni alter egoyla tanıştıran bu kitaba teşekkür etmek isterim :)
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,2bin okunma
Zweig’ın gücü.. acıyı, çaresizliği, aşkı hissetirme gücü..
Bir doktorun zarif ve asil bir kadınla tanışması, kibirlenip hata yapması ve asla affedilmemesi.. Affedilmek için başladığı amok koşusunu tüm kirlerinden arınır gibi yolculuk ettiği gemide anlatıyor doktor bütün hikaye boyunca.
Zweig’ın tıpkı kendi amok koşusuna başladığı gibi bir gemide.
İnsan arzularının bu kadar etkisi altında kalması hatta elinin kolunun bağlanması 60 sayfada daha güzel anlatılamazdı sanırım.
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,9bin okunma