Volkan Ş.

Hel ise, tecrübelerinden ötürü, korkaklardan haklı olarak çekinirdi. Korkaklar her zaman için cesur insanlardan daha tehlikeli olurlardı. Bir kere sayıları daha fazlaydı. Sonra, arkadan vururlardı. Vurdukları zaman da kötü vururlardı.
Reklam
Hel ilk defa olarak böyle gecelerde öğrendi. Bu insanlar dünyanın neresinde gezerlerse gezsinler, içlerinde her an yuvalarına, yurtlarına dönmek için sönmek bilmez romantik bir ateş yanıp duruyordu.
İkna kurslarında kendisine ezberletilen bir ilke vardır: Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silahtır. Ama unutmayın ki silahlar çok kullanılırsa yalama olurlar.

Reader Follow Recommendations

See All
Hiç bir zaman canı sıkılmamıştı. Fizik kurallarına ters gibi görünen bir ilke vardı çünkü. Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı.
Birşey ummak hatasına düşen, işte karşılığını böyle hayal kırıklığıyla öderdi.
Reklam
Babamın sert fakat hassas profilinin her çizgisi gözümün önünde. Elli yıl. Her biri önemsiz bir sürü şeyle dolu. Asıl önemli olanlar belleğimden yıkılıp gitmiş. Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim. Ona kendisini çok sevdiğimi söyleyemediğim için. Ama aslında kendime acıyordum. Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç, onun işitmeye olan ihtiyacımdan fazlaydı.
Orta düzeydeki insan sıkıcı, renksiz, aptal gibi görünür... fakat ölümsüzlük tekdüzeliğine devam eder... hiç bırakmaz. Amipler her zaman kaplandan çok yaşar.
Bir cerrah parçalanmış bir bedene bakmaya dayanabilir, ama bir doktorun harcanmış bir hayata bakmaya dayanabileceğini sanmıyorum.
Ey İyâd kabîle­si! Ha­ni ba­ba­la­rı­nız ve de­de­le­ri­niz? Ha­ni mü­zey­yen kâ­şâ­ne­ler ve taş­tan hâ­ne­ler ya­pan Âd ve Se­mûd? Ha­ni dün­yâ var­lı­ğı­na mağ­rûr olup da kav­mi­ne hi­tâ­ben «Ben si­zin en bü­yük Rab­bi­ni­zim.» di­yen Fi­ra­vun ve Nem­rud? Bu yer, on­la­rı de­ğir­me­nin­de öğüt­tü, toz et­ti. Ke­mik­le­ri bi­le çü­rü­yüp da­ğıl­dı. Ev­le­ri de yı­kı­lıp ıs­sız kal­dı. Yer­le­ri­ni şim­di kö­pek­ler şen­len­di­ri­yor. Sa­kın on­lar gi­bi gaf­let et­me­yin. On­la­rın yo­lu­ndan git­me­yin. Her şey fâ­nî, an­cak Ce­nâb-ı Hak Bâ­kî’­dir. Ölüm ırmağının girecek yerleri var, ama çıkacak yeri yok!.. Küçük büyük herkes göçüp gidiyor. Herkese olan bana da ola­caktır.” (Kaşane:Köşk)
Kimbilir kimlerin adres defte­rinde, rehberindeyiz! Kimbilir kimlerin yolunun altındayız her gün, varlığını lütuf sayan hangi 'os­ pu'cuklannın!
Reklam
Binbir renkli hayaller kurmak istiyorsanız düşüncelerinizi serbest bırakın!
Ey insanlar! Gafletten sakının! Her şey fânîdir, ancak Cenâb-ı Hak Bâkî’dir. Birdir, şerîk ve nazîri yoktur. İbâdet edilecek yalnız O’dur. O doğmamış ve doğurmamıştır. Evvel gelip geçenlerde bizler için ibretler çoktur.
Yemin ederim, Allâh’ın indinde bir dîn var ki, şimdi bulunduğunuz dînden daha sevgilidir. Ve Allâh’ın gelecek bir Peygamber’i var ki, gelmesi pek yakındır. O’nun gölgesi başınızın üzerine düştü. Ne mutlu o kimseye ki, O’na îmân edip de, O dahî ona hidâyet eyleye! Vay o bedbahta ki, O’na isyân ve muhâlefet eyleye! Yazıklar olsun ömürlerini gaflet içinde geçiren ümmetlere!
Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız! Yaşayan ölür, ölen fenâ bulur, olacak olur. Yağmur yağar, otlar biter; çocuklar doğar, anaların babaların yerini tutar. Sonra hepsi mahvolur gider. Vukuâtın ardı arkası kesilmez; hepsi birbirini tâkib eder. Dikkat edin, söylediklerime kulak verin! Gökten haber var; yerde ibret alacak şeyler var! Yer­yü­zü se­ril­miş bir dö­şek, gök­yü­zü yük­sek bir ta­van. Yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez. Aca­bâ var­dık­la­rı yer­den memnûn ol­duk­la­rı için mi ora­da ka­lı­yor­lar; yok­sa alı­ko­nu­lup da uy­ku­ya mı da­lı­yor­lar…
Her yaşayan ölür, her yeni eskir, yaşlanan herkes zeval bulur. Her şey fanidir, gider.
924 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.