Niçin gülümsemişti? Acaba çok iyi bilmediği ama herkeste olduğu gibi kendisinde de saklı olan bir duyguyu uyandıran bir görüntüyle karşılaştığı için mi? Yoksa o da pek çok diğer memur gibi şöyle düşündüğü için mi gülümsemişti: “Ah şu Fransızlar! Ne söylemeli, bunlar bir şeyi istediklerinde, muhakkak...” Ama belki de bunu bile düşünmemişti; hem zaten bir insanın ruhuna girip düşündüğü ne varsa her şeyi öğrenmek mümkün değil ki.