Wild Flower
@Wild_Flower
Arşivim
Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan...
Camın ardındaki sessiz gülümsemen
Bitmeyen hüznün kirpiklerinin gölgesinde...
616 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
İlişkilerde aktifleşen şemaları yakalamak biraz daha zordur, çünkü ilişkilerimizde şeffaflıktan daha uzağızdır. Aile ilişkilerine göre özel ilişkiler çok daha örtüktür, çok daha manipülatiftir, kendimizden çok daha uzağa düşeriz. Bu uzağa düşme bastırma nedeniyle olur, insan ilişkisini sürdürmek, sevilmek, onaylanmak pahasına kaygısını, korkusunu bastırdığında daha manipülatif olur. Böyle bir durumda karşı taraf bu insanın lafı ne demeye getirdiğini anlamayabilir, naz mı yapıyor gerçekten öyle mi davranıyor karmaşasına düşer
Sayfa 75 - Destek Yayınları
Freud bastırılanın geri dönüşünden söz eder, ona göre bastırma ruhsallığın kurucu süreçlerinden biridir. En temel savunma mekanizmalarımızdan biri olan bastırmayla bize kaygı veren, rahatsızlık yaratan güdülerimizi, düşüncelerimizi bilinçdışına iteriz. Böylelikle hazsızlık yani doyum alamayacağımız durumu ve kaygımızı yatıştırmaya çalışırız. Ancak bastırılan duygu ya da güdüler kendilerini farklı ikamelerle tekrar gösterirler, bu bastırılanın geri dönüşüdür. Görmezden gelmeye çalıştıklarımız hiçbir yere kaybolmazlar, kendilerini sözlerimizde, düşüncelerimizde, davranışlarımızda çoğunlukla biz farkında olmadan eleverirler
Sayfa 75 - Destek Yayınları
Yaşamınız boyunca duygularınızı fazla bastırdıysanız duygusal ilişkilerde ne yapacağınızı bilemezsiniz. Örneğin kaygılı ve kendini fazla koruyan insanlar bu tip ilişkilerde hemen bambaşka bir moda girerler. Hem ilişki isterler hem de ilişkide manipülatif bir insana dönüşürler,kendilerini açamaz ve ilişkiye kendilerini teslim edemezler. Ancak bu sefer de başka bir kötü senaryoyu doğururlar,gerçekten de işler kötüye gitmeye başlar ve “Ben böyle olacağını zaten biliyordum “derler. Sonucu yaratan nedenin en başından beri kendi tutumları olduğunu göremezler. Kendini gerçekleştiren kehaneti kendi elleriyle yaratırlar.
Sayfa 74 - Destek Yayınları
Okur Takip Önerileri
Bilinmeyen ,insanı korkutur. Zihinsel şablonlarımızda bildiğimiz şeyleri korumak,bilmediklerimizi de ya o şablona uydurmak ya da reddetmek gibi bir eğilimimiz vardır. Bilinmeyen demek insan doğası için risk demektir. Bu nedenle duygusal yatırımlarımızı bildiğimiz şablonlar üzerinden yaparız.
Sayfa 72 - Destek Yayınları
Bildiğim ayran bilmediğim yoğurttan iyidir…
…diyen,alışılmış kaosu terk edemeyen her kurtarıcı kendini bu tuzağa tekrar tekrar kaptırır.
Sayfa 71 - Destek yayınları
Susmak
Susmak,cümlenin istirahat halidir.
İstirahat bitince çıkan cümle dinç olur.
Çok konuşup cümleyi yorma,
Yoksa cümle alem yorulur.
| Şems-i Tebrizi
Bir şeker hastasının bir baklavacıyla evlenmesi...
Dominant biri uyumlu bir kuzu arar, bencil biri fedakar birine yönelir, narsis bağımlıyı seçer. Herkesin kendi içinde bir eşleşme denklemi vardır. Bu eşleşme denklemleriyle aslında ruhumuza uygun birini seçmemiş olursunuz, kendi şemanıza uyan birini alırsınız hayatınıza. Bu şemalarda sağlıksızsa ortaya bir şeker hastasının bir baklavacıyla evlenmesi gibi bir durum ortaya çıkar. Bir şeker hastası sürekli baklava yemek ister ama hastalanır.
Sayfa 67 - Destek Yayınları
Çok boyutlu olarak düşünmek*
Evlilik çok boyutlu bir yapıdır, partnerinizin tercih ettiğiniz tek bir kriterde iyi olması belki de bir ömür yürünecek bu yolda yarı yolda bırakabilir sizi. Bana sorarsanız tek bir kriter vardır aslında, eğlenebileceğiniz insanla evlenin...
Sayfa 67 - Destek Yayınları
Her ilişki bir seçimdir unutma, aşk karmaşık bir duygu olsa da aşka düştüğün kimi insanlarla arandaki etkileşimin nedeni travmalarınızın mükemmel uyumu olabilir.
Sayfa 67 - Destek Yayınları
Hayatını zenginleştirmek için seçtiğin duygular sevgi, huzur, mutluluk olmalı, bu özgürlüktür. Bunların yerine kaygı, korku, öfke girdabına kapılıyorsan neden bu duyguları seçtiğini, neden bu duyguları tetikleyecek insanlarla ilişki kurduğunu sorgulamalısın.
Sayfa 66 - Destek Yayınları
Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın...
Sevgilin, eşin sana sürekli nasıl davranman gerektiğini söyler, çocukların oynadığına benzer bir oyundaki gibi etrafına bir çember çizer ve senin bu çemberin sınırları dahilinde hareket etmeni bekler. Ama sen bazen kanatlanıp uçmak istersin, bazen hiçbir şey yapmamak ve kendi halinde kalmak istersin...
Ama çember buna izin vermez, sıkışmamak için yüzüne bir maske geçiriverirsin ve sen de katılırsın oyuna... Ama kendi refahın, huzurun, mutluluğun için sürdürmezsin oyunu, başkalarını memnun etmektir derdin... Boşuna çabalar durursun.
Her ilişkinin başlangıcında kendimizi tamamen ve özgürce ortaya koyamayabiliriz, bazen daha çekingen oluruz, bizim için suların ısınmasını bekleriz. Ancak sen zaman geçmesine rağmen hâlâ kendi varlığını ortaya koyamıyorsan bir sorun var demektir. Bu her zaman ilişkinin sorunlu olduğu anlamına da gelmez, belki ilişki doğru bir ilişkidir, bu sefer de sen doğru yerde değilsindir. Zaman geçmesine rağmen fabrika ayarlarını ortaya koyamıyorsan bu kocaman bir soru işaretidir.*****
Sayfa 66 - Destek Yayınları
Kendi olduğun gibi...*****
İdeal ilişkide insanlar maske takmaz, rol yapmazlar. Ne kendini ispat vardır ne de gereksiz aşırı bir çaba...
Sayfa 66 - Destek Yayınları
Terk et o bölgeyi :)
"Kendim olursam suçlanırım,bir daha sevilmem, kabul edilmem, takdir görmem" düşünceleri hâkimse sana, yanlış bir ilişkidesin demektir. Senin sen olmadığın her ilişki yanlış ilişkidir.
Sayfa 65 - Destek Yayınları
İdeal ilişki nedir diye sorarsak...
İdeal ilişki kimsenin maske takmadığı, iki tarafında kendini ortaya koyabildiği ilişkidir.
...
İdeal ilişki kaygıdan arındırılmıştır. Eleştirilme, yargılanma, aşağılanma, suistimal edilme olasılıkları yoktur, bundan doğacak korkular da yoktur. Kullanılma, müdahale etme ve karışma yoktur, takdir, onaylama, destekleme ve önemseme vardır. *****
Sayfa 65 - Destek Yayınları
Olumsuz Şema Eşleşmeleri...
Olumsuz şema eşleşmeleri ilk başta uyumlu gibi görünse de aslında hastalıklıdır. Çünkü ikisi birbirini bulmuştur ama kendilerini kaybetmiştir. Kurtarıcılık ve fedakarlığın buluşması görkemli olabilir ama ortaya ideal bir ilişki çıkmayacak, kalple tutulur gerçek şeyler koyamayacaklardır,ne romantizm ne de derinlerden doğan bir arzu ve sevgi...
Sayfa 65 - Destek Yayınları