Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fırat Apa

Sen yakasına yapıştığın her insanı korkak mı sanıyorsun? Yoksa ölümsüz olduğun için korkusuzluğun yalnızca sana mı mahsus olduğunu düşünüyorsun? Benim dünyada tattığım en büyük lezzet, hayat değil, insanlık! Her zaman olduğu gibi şimdi de, yaşıyor olmanın değil, insan olmanın zevkini çıkarıyorum. Anlattığım her hikaye için bana bir saat süre verdiğin için sana müteşekkirim. Fakat şunu iyi bil: Ben bu süreyi yaşamak yerine, hikaye anlatmak için kullanıyorum."
Sayfa 137 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Geçmişime bakıyorum da, hayat bugüne kadar bana hep güzel şeyler göstermiş: Bu dünyada her şey güzel. Çirkinlik diye bir şey yok; kimbilir, sadece aldanarak ve büyük bir budalalıkla, onda çirkinliği görenler çirkindir belki. Ama ben, dünyayı korku duygusuyla değil, güzellikle tanıyorum. Benim ona baktığım gibi, dünya da bana bakıyor ve gülümsüyor, ben ona neden gülümsemeyeyim?"
Sayfa 82 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Torunun yarı hayvan olarak, insanlıktan sadece bir adım gerideydi, oysa biz yüz adım ilerideydik. O bir adım attı; ama bizlerin daha doksan dokuz adım atmamız gerekir,"
Sayfa 76 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Artistik ve ahlaki değerlere asırlar boyu bir türlü erişemedikleri için bunlar uğruna bir ömür harcamayı enayilik olarak gören ve güzelliği üretmek yerine onu para, şiddet ya da kurnazlıkla elde etmeyi fazilet sayan insanların ülkesindeki okullarda, en az rağbet gören ve pek ciddiye alınmayan bir ders de resimdi. Hakikaten, oğlanların en çok korktukları dersler, matematik, fizik ve kimyaydı.
Sayfa 24 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Senin oyuna düşkün olduğunu biliyorum" dedi, "Ama ben, bugüne kadar kazanmak için oynamadım hiç. Oyunun bana verdiği zevkle yetindim."
Sayfa 17 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşte realistler de gerçeği ve dünya'yı kopya ediyorlar; ama masalcılar, aslında gerçekleşmiş bir hayal olan dünya'yı örnek alıp, onu ve üslubunu taklit ederek yeni hayaller yaratıyorlardı.
Sayfa 150 - iletişim YayınlarıKitabı okudu
Hainler haini Kara Calud'un müdde-i ömrü altmış bir, devri tahayyülü ise kırk sekiz yıl olarak hesaplanmıştır. Mezarı Kasımpaşa kabristanındadır. Toprağının bilek güreşinde kudret verdiği söylenir.
Sayfa 124 - iletişim YayınlarıKitabı okudu
Başsız gövdesi Kasımpaşa mezarlığında gömülüdür. Toprağının sıtmaya iyi geldiği söylenir.
Sayfa 69 - iletişim YayınlarıKitabı okudu
Ricacılar, arzuhallerini toplamak için çavuşbaşının binadan çıkmasını abartılı ve debdebeli bir edeple bekliyor, kimi mazharının kabulü için gerekli duaları terennüm ediyor, kimi dikkati çekerek bir an önce okunmasını sağlamak için evrakına gül yağı sürüyor, bazıları ise usturlabla güneşin yüksekliğini ölçerek eşref saatin geçip geçmediğini denetliyordu.
Sayfa 40 - iletişim YayınlarıKitabı okudu
Edebiyat ve sanat! İnsan soylu olmaya görsün, gerisi yetenekle, bilgiyle, akılla, dehayla kendiliğinden geliyor! Şapka, Örneğin... Ne demektir şapka? Ben gidip şapkayı Zimmerman' dan satın alabilirim, değil mi? Ama, ya şapkanın altında duran şeyi? İşte onu hiçbir yerden satın alamam!
Sayfa 660 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
başarısızlığa uğramazdan önce, hiç de şu anda göründüğü gibi aptalca görünmüyordu yaptığım iş. Başarısızlığa uğradı mı, her şey aptalcadır!
Sayfa 649 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ama akıllı ve kıskanç kadın iki ayrı şeydir ve felaket de buradadır.
Sayfa 591 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Biliyor musun, Sonya, dün seni nereye çağırdığımı daha şimdi, şu anda anladım... Dün bilmiyordum bunu, nereye gideceğimizi ben de bilmiyordum. Bir tek şey için çağırdım seni, bir tek şey için geldim buraya. Beni bırakmaman için. Bırakmayacaksın değil mi Sonya?
Sayfa 517 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Belki de onun bu davranışında en büyük etken, günlük yaşayışımızda her birimiz için zorunlu sayılabilecek bir takım toplumsal törenlerde, pek çok yoksulu ellerindeki son meteliğe varıncaya kadar bütün biriktirdiklerini sırf " başkalarından daha kötü durumda olmadıklarını " kanıtlamak; "başkalarınca ayıplanmamak" için harcamaya zorlayan yoksulluk gururuydu.
Sayfa 472 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanlığa yararlı olan her şey soyludur! Benim anladığım bir tek kavram var: Yararlı! Gülün istediğiniz kadar, ama bu böyle!
Sayfa 463 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
234 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.