Çünkü nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasl boşunaysa, yürekle algılnmayan zamanda öyle boşa gider, kaybolur ama ne yazık ki düzgün atmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
İnsan kullanılıp atılacak bir meta değildir. Eline bulaşır, yüreğine bulaşır, vebaline bulaşır.
Okur Takip Önerileri
Kimsenin birbirine acımadığı, birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği soğuk ve umutsuz bir dünyada yaşıyoruz. Yalnızlıktan korktuğumuz ama süreli yalnz kalmaya calıştığımız yalnızlığımızın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız.
Kitapların dünyası, insanın en hayret verici yaratıklarından biridir. Abideler yıkılır, milletler kaybolur, medeniyetler büyür ve ölür fakat btün bu medeniyetlerin, tekrr tekrar nasl ortaya çıktıklarını gösteren kitapların dünyası, hala genc, hala yazdıkları gün kadar taze, yazarlarının yüzlerce sene ölmelerine rağmen, hala insanların kalplerinden geçenleri anlatarak hayatlarını devam ettiriyorlar.
Tarih boyunca, toplumsal mücadelelerin nedeni, insan eliyle yaratılan eşitsizlikler oldu. Yeryüzünün en zeki canlısı olduğu kabul edilen insan, bu üstün meziyetiyle! İnsan soyu arasında sürekli eşitsizlikler üretmeyi ve kendi geleceğini dahi tehlikeye atacak kadar doğayı tahrip etmeyi başardı eşitsizlik, egemenlik ve hiyerarşi, insani değerlere darbe üstüne darbe vurdu. İnsanlık tarihi bu eşitsizlik nedeniyle çalınanlars karşı isyanıyla ki buna doğal afet diyorlar.